‘O silahların izine 14 yıldır hiçbir yerde rastlanmadı’
TBMM raporuna göre Gazi olaylarını başlatan silahların izine bugüne kadar rastlanmadı. Olaylarla ilgili istihbaratın elde edilememesi de dikkat çekici bulundu
TBMM Özel Komisyonu tarafından hazırlanan “Gazi Mahallesi ve Ümraniye Olayları Değerlendirme Raporu” İkinci Ergenekon İddianamesi’nin delil klasörlerinde yerini aldı. Gazi olaylarının “Bugüne kadar bilinen örgütler tarafından üstlenilmemesinin dikkat çekici” olduğunun belirtildiği rapora CHP’nin şerh koyduğu ortaya çıktı.
Ergenekon soruşturması kapsamında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Gazi Mahallesi ve Susurluk olayları ile ilgili araştırma raporları ile bu konudaki arşiv bilgilerinin TBMM Genel Sekreterliği’nden alınarak incelenmesi neticesinde hazırlanan “Değerlendirme Raporu”nun kendilerine gönderilemesini talep etti. Talebin üzerine hazırlanan rapor, 2 Aralık 2008’de İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından savcılık makamına gönderildi. Osman Gürbüz’e ilişkin bilgi ve belgelerin yer aldığı 95 nolu klasördeki 24 sayfalık özetlenmiş “Değerlendirme Raporu’nda ilginç tespitlerde bulunuldu.
12 Mart 1995’te Gazi Mahallesi’nde bir kahvehanenin uzun namlulu silahlarla taranması üzerine başlayan olaylarla ilgili bilgilerin özetlendiği raporda, 31 Ocak 1990’da gerçekleşen Prof. Dr. Bahriye Üçok suikastı, 16 Ekim 1990’da Prof. Dr. Muammer Aksoy ve 24 Ocak 1993’de Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu suikastları hatırlatılarak dönemin siyasi ve toplumsal iklimine korku, endişe ve güvensizlik duygularının hakim olduğu belirtildi.
9 Ocak 1995’de bir televizyon kanalında canlı yayını sırasında sunucu Güner Ümit’in Alevi vatandaşları rencide edici sözlerinin ardından binlerce kişinin televizyon binası önünde toplanarak protesto eylemi yaptığına değinilerek, Alevi vatandaşların hassasiyetinin toplumda bilindiği kaydedildi. Söz konusu eylem emrini verenlerin çok ince ve detaylı bir saha çalışması yaptıkları, hedefi belirledikleri, polisin mahalle çalışmalarını ve konumunu, imkan ve kabiliyetini iyi tahlil ettikleri “Eyleme geçerek sonrasında yaşanan olaylara bakıldığında amaçlarında başarılı oldukları söylenebilecektir” değerlendirilmesinde bulunuldu.
Gazi olaylarının provoke ve organizeli bir toplumsal gerginlik çıkartılmasına yönelik bir olay olduğu tespitine yer verilen raporda olayların hiçbir örgüt tarafından üstlenilmemesinin dikkat çekici olduğu belirtildi. Raporda, “olayın yapılış biçiminin ülkemizde faaliyet gösteren terör örgütlerinin yöntem ve metotları ile çeliştiği, eylemin sadece halkı tahrik etmek için yapıldığı” ifade edildi.
Olayda kullanılan silahların başka hiçbir eylemde kullanılmamasını da üzerinde durulması gereken önemli bir durum olduğuna dikkat çekilen raporda, “Gazi olaylarını herhangi bir terör örgütü gerçekleştirmiş olsa, olayı üstlenmesi kaçınılmazdır. Gazi olayları öncesinde ve en önemlisi de sonrasında olaylarla ilgili olarak hiçbir istihbarat kuruluşundan bir bilgi gelmemiş veya elde edilmemiştir” dendi.
CHP rapora şerh koydu
Öte yandan olayları araştırmak la görevli komisyon tarafından hazırlanan komisyon raporuna “Muhalefet partisi CHP üyelerince ‘Şu yada bu taşeron kullanılmış ya da devlet içerisinde yuvalanmış ve denetimin kimde olduğu hala bilinmeyen bir örgütün harekete geçmiş olmasından çok, hedef olarak Gazi Mahallesi’nin belirlenmiş olması ve elde edilmek istenen şey, ulaşılmak istenen amaç üzerinde durulmalıdır” diye şerh koyduğu belirtildi.
Taraf, 04.05.09
|
