Raporlar > New York'ta orta sınıf eriyor

New York'ta orta sınıf eriyor
Dünyadaki pek çok kişi için Amerikan rüyasının simgesi olan New York, bu özelliğini yitiriyor mu?

Wall Street’ten yayılıp dünyayı sarsan mali krizin, New York’luları da kötü biçimde etkilemesi kaçınılmazdı; ama kısa bir süre önce yayınlanan bir rapor, gelir grubu olarak orta sınıfta yeralan on binlerce kişinin, ekonomik sorunlar nedeniyle kentten ayrılmaya zorlandığını ortaya koydu.

New York’ta şehirleşme üzerine bağımsız araştırmalar yapan Kentsel Gelecek Merkezi adlı düşünce kuruluşunun hazırladığı rapor, ülke çapında büyük ses getirken, bulguların geçerliliği konusunda da belediye ve medya ile sıradan New York’lular arasında da hararetli tartışmalara yolaçtı.

Orta sınıf New York'tan göç ediyor

Merkezin başkanı ve raporun yazarlarından Jonathan Bowles, New York’un uzun yıllar boyunca orta sınıf yetiştirdiğini, ancak bunun bugünlerde çok güç bir iş haline geldiğini vurguladı.

Bowles’a göre, kentin çok fazla olumlu yanı bulunmasına rağmen, orta sınıfa mensup pek çok aile, geçimini sağlayabilmek için ellerindeki kaynakların sınırına gelip dayanmış durumda.

Yoksul çevrelerde yetişen kişilerin, durumlarını düzeltip orta sınıfa atlayabildikleri bir kent olarak tarihe geçen ve bu şöhreti nedeniyle tüm dünyadan göçmen çeken New York, bu kimliğini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya.

Özlemlerin kenti yeniden canlanabilir mi?

“Özlemlerin kentini yeniden canlandırmak” adlı rapor, ekonomik sıkıntı çeken pek çok New York’lunun bildiği, ya da ilk elden görüp yaşadığı durumu yeniden teyid etti.

Son zamanlarda hayat pahalılığı ve geçim darlığı öylesine arttı ki, artık orta sınıf olarak adlandırılan grubun gücü, New York’ta yaşamaya yetmiyor ve bu gruba mensup pek çok kişi, büyük rakamlar halinde daha küçük yerleşim birimlerine ya da Houston gibi uzak kentlere taşınıyor.

 

Texas eyaletinin güney ucundaki Houston’da 50 bin dolarlık yıllık gelirle elde edebileceğiniz yaşam standardını New York’ta sürdürebilmek için, bu kentte yılda 123 bin 322 dolarlık gelir sahibi olmanız gerekiyor.

Rapora göre, son beş yıl içinde New York’lular, bir şişe su ve sütten, kaloriferlerini ısıtan yakıta kadar her türlü ihtiyaç malzemesi için eski dönemlere göre çok daha fazla para harcadılar.

Bu süre içinde kentin merkezi sayılan Manhattan yarımadasında üç odalı ortalama bir dairenin kirası yüzde 16, ev fiyatları ise yüzde 77 oranında yükseldi.

 

2006 yılında 150 bini aşkın kent sakini New York’tan ayrılırken, bu rakam, 2002 yılına göre yüzde 7 oranında artış anlamına geldi.

Sadece orta sınıf da değil. Kentten taşınan üniversite diplomasına sahip kişilerin oranı 2006’da yaklaşık 30 bine ulaştı ki, bu rakam, bir yıl öncesine göre yüzde 127 oranında bir artışı temsil ediyor.

 

Kentsel Gelecek Merkezi’nin hazırladığı rapor, Manhattan’ı ülkenin en pahalı 10 kentsel yerleşim biriminin başında gösterirken, San Francisco ikinci, Hawai eyaletinin başkenti Honolulu ise üçüncü sırada yeralıyor.

Rapora göre, Manhattan’ın komşusu olan ilçeleri alternatif ikamet yerleri olarak görmek de, New York’lular için pek mümkün değil.

Zira Doğu Nehri’nin hemen karşısındaki Queens bölgesi de, Amerika’nın en pahalı kentsel yerleşim birimleri listesinin beşinci sırasında bulunuyor.

 

New York’luların, Amerika’nın en büyük hayat pahalılığı, en az ev satın alma gücü ve trafikte en uzun işe gidip gelme zamanı ile karşı karşıya kaldıklarını belirten rapor, 2003 ila 2008’in ortalarına kadar piyasalarda yaşanan canlılık ve refaha rağmen, giderlerin arttığını, ama maaşların ya yerinde saydığını ya da gerilediğini vurguluyor ve bunu, orta sınıfın eriyip gitmesindeki en büyük nedenler arasında gösteriyor.

 

Suç oranı artıyor

New York’un Sienna Araştırma Enstitüsü’nün yaptığı bir anket de, New York’luların ekonomik krizin kendilerini kötü biçimde etkilemesinden duydukları korkuyu doğruladı.

Son zamanlarda giderek artan banka soygunları ile cinayetler de, 1980’ler ve 90’ların başında kente yapıştırılan “suç kenti” damgasının geri geleceğine ilişkin korkuları körüklüyor.

Kentsel Gelecek Merkezi’nin hazırladığı rapor, Brookings Enstitüsü’nün yaptığı bir çalışmadaki bulguları da doğrular nitelikte. Buna göre, 1970’lerde kentin yüzde 25’i orta sınıf gelir grubuna aitken, bu rakam 2008’de üçte bir oranında azaldı ve yüzde 16’ya düştü.

 

Yine de, herkes bu raporla hemfikir değil. New York belediyesi Planlama Şubesi’nin nüfus birimi, raporun çok dar bir zaman dilimini kapsadığını ve New York’a taşınan kişileri dikkate almadığını savundu.

 

Raporu fazla önemsemeyen belediye başkanı Michael Bloomberg de, “New York’ta her zaman dönen bir devir var. Gidenler de oluyor, gelenler de; bu oldukça sağlıklı bir şey” dedi. Şahsi serveti on milyar doları aştığı belirtilen Bloomberg, “ama işlerini kaybeden kişilerin sayısındaki artış endişe verici” diye de ekledi.

 

Raporun açıklanmasından sonra çeşitli İnternet sitelerine görüşlerini yazan pek çok kişi, raporun bulgularını haklı bulurken, bazıları, “New York’ta elde edeceğiniz insan ve kültür çeşitliliğini başka hiçbir yerde bulamazsınız ve bunlara paha biçemezsiniz. Çimler, burada daha yeşil” dediler.

 

Beş yıldır New York’ta yaşayan ve doğma-büyüme Houston’lu olan bir kişi ise, tartışmaya son noktayı şu sözlerle koydu:

 

“Her iki kentin de kendine özgü güzellikleri var. Ben ikisini de sevdim. Çimlerin nerede daha yeşil olduğu önemli değil. Esas önemli olan, yeşilin hangi tonunu tercih ettiğiniz.”

BBCTurkish.com, 22.03.09

Konu ile ilgili sayfalar...
10/7/2016 - Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü'nün 2016 raporuna göre Türkiye, çalışmayan ve okumayan genç nüfus sıralamasında ilk sırada...
6/3/2016 - ABD'den 'Terörizm 2015 raporu': Dünyada düştü Türkiye'de arttı ...
3/7/2016 - Türkiye Toplumsal Cinsiyet Eşitliği'nde 145 ülke arasında 130'uncu sırada...
2/20/2016 - UNESCO’nun raporuna göre, dünyanın yüzde 40'ı anadilde eğitim görmüyor ...
1/27/2016 - Freedom House raporunda Türkiye internet özgürlüğünde Etiyopya ve Tayland'la aynı ligde!...
Bütün başlıklar için tıklayınız