Raporlar > AB mali denetim için harekete geçti

AB mali denetim için harekete geçti

AB, tarihinin en ağır mali ve ekonomik krizi karşısında Avrupa çapında bir mali denetim mekanizması oluşturmak için kolları sıvadı. AB, bunun için iki yeni konsey oluşturulmasını öngörüyor.

AB’nin gelecekte mali krizlere karşı oluşturmaya çalıştığı mali denetim mekanizması şekillenmeye başlıyor. AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso’nun talimatıyla Ekim ayında çalışmalarına başlayan çalışma grubu ilk önerilerini Brüksel’de açıkladı. Eski IMF başkanlarından Jacques de Laroserie başkanlığındaki uzmanlar ekibi, Avrupa çapında iki yeni konsey oluşturulmasını öngörüyor.

İlki, “Avrupa Mali Denetim Sistemi” adını taşıyor. Sistemin merkezi değil, Avrupa çapına yayılmış bir ağ olarak yapılanması öngörülüyor. Sınırötesi mali denetim görevini üstlenmesi planlanan sistem siyasi olarak bağımsız yapıda olacak. Bir bankanın denetiminde, bankanın merkezinin bulunduğu ülkenin denetim kurumu ilk muhatap olmaya devam edecek. Avrupa Mali Denetim Sistemi ise Avrupa çapında denetim standartlarının koordinasyonunu sağlayacak.

Avrupa Mali Denetim Sistemi dışında, “Sistem Kaynaklı Risklere Karşı Avrupa Konseyi” adıyla ikinci bir yapı daha hayata geçirilecek. Bu oluşuma AB’ye üye tüm ülkelerin merkez bankalarından temsilciler ile bankacılık, sigorta ve değerli kağıtlarla ilgili resmi birimler de dahil olacak. Konseyin başkanlığını da Avrupa Merkez Bankası Başkanı yapacak. Mali sistemin istikrarını kontrol etmek için tüm veri ve bilgiler bu konseyde toplanacak.

“İşbirliği yeterli değil”

Çalışma grubunun oluşturduğu taslakta, şimdiye kadar geçerli olan ulusal denetim mekanizmaları arasında işbirliğinin, mali sistemde istikrarı güvenceye almak için artık yeterli olmadığı da vurgulanıyor. Avrupa’da mali varlıkların yüzde 70’i sadece 45 bankanın elinde bulunuyor.

Fransız BNP Paribas, Alman Deutsche Bank gibi büyük bankalar, rapor yükümlülüğünün getirdiği masrafları kısmak amacıyla uzun süredir Avrupa çapında bir denetim mekanizmasının oluşturulmasını talep ediyordu.

Çalışma grubunun başkanı Jacques de Laroserie, denetimdeki boşlukların, mevcut krizin derinleşmesinde büyük rol oynadığını vurgulayarak “Tüm bu yaşadığımız mali dramın gerçek nedeni ne? Temel neden, alarm çanlarının yeterince yüksek sesle çalınmamış, gerekli somut önlemlerin zamanında tavsiye edilmemiş olması” dedi.

AB’deki tartışmalar

Avrupa çapında bir denetim mekanizması, geçtiğimiz Pazar günü Berlin’de yapılan mali zirvenin de ağırlıklı konusuydu. Ancak pekçok AB üyesi, sonuçta iflas tehlikesi karşısında vergi mükelleflerinin parasıyla müdahale edileceğini belirterek mali denetim konusunda yetkilerin devredilmesine karşı çıkıyor. AB devlet ve hükümet başkanları, çalışma grubunun önerilerini 19-20 Mart tarihlerinde yapılacak olağan zirvede değerlendirecek.

dw-world.de, 26.02.09

'AB'de denetim, şeffaflık artmalı'

Avrupa Birliği'nin banka ve borsaların faaliyetlerini inceleyip gözetime tabi tutmak üzere Birlik genelinde faaliyet gösterecek denetim mekanizmaları oluşturması salık verildi.

AB için mali piyasaların geleceğine ilişkin bir rapor hazırlamakla görevlendirilen Jacques de Larosiere, Avrupa Merkez Bankası başkanının liderliğinde faaliyet gösterecek bir risk denetim ve erken uyarı sistemi kurulmasını öneriyor.

Ancak çoğu AB ülkesi, tek ve geniş yetkili bir üst denetim kurumu oluşturulmasına karşı çıktığından Larosiere ekibi reform için varolan yapılar arasında koordinasyon sağlanmasına yönelik iki sistemden söz ediyor.

Bunlardan ilki bankacılık, sigorta ve borsa yetkililerinin temsil edileceği Avrupa Sistem Riskleri Konseyi (ERSC) , ikincisi ise ülkelerin denetim kurumları arasında iletişimi sağlayacak Avrupa Mali Denetçiler Sistemi (ESFS) olarak adlandırılıyor.

Denetim sistemlerinin güçlendirilmesini takiben 2011 ve 2012 itibariyle kurumların oluşturulabileceğinden söz ediliyor.

Öneriler ilk aşamada Pazar günü düzenlenecek AB devlet ve hükümet başkanları zirvesinde ele alınacak.

Uluslararası Para Fonu IMF'nin eski başkanı olan de Larosiere, böylesi bir sistemin herhangi bir olası krize karşı, patlak vermeden önce önlem alınmasını sağlamakla görevlendirileceğini belirtiyor.

Avrupa Birliği her ne kadar tek pazar sistemiyle işlese de mali sistemleri açısından, denetim görevini her ülkenin kendi bankacılık kurumları üstleniyor.

Halihazırdaki düzenlemeleri eleştirenler finans sistemlerinin ulusal denetim kurumlarınca izlenemeyecek kadar karmaşık ve bağlantılı duruma geldiğini belirtiyorlar.

Halihazırda, AB ülkelerindeki mevduatların yüzde 70'i 45 banka elinde toplanıyor.

Raporun AB içinde atılacak adımlar için bir kılavuz olmasının yanı sıra, Nisan ayında Londra'da yapılacak ve G-20 zirvesi için de zemin oluşturabileceği belirtiliyor.

Oluşturulan uzman ekibine liderlik eden Jacques de Larosiere, sistemde ayrıca daha fazla şeffaflığa ihtiyaç olduğunu belirtiyor.

'IMF de uyarı sistemi kursun'

Raporda, Uluslararası Para Fonu'nun da sorunlara işaret etmek üzere, benzer şekilde bir uyarı sistemi kurması öneriliyor.

Buna göre, ülkelere bir uyarıda bulunulduğunda ve sorunlu noktaların çözümlenmesi yolunda IMF'nin tavsiyelerinin izlenmediği durumlarda, ilgili ülkenin kamuoyuna açıklama yapması da istenebilmeli.

Rapor ayrıca küresel ölçekte, bankacılık sistemini düzenleyen 'Basel Kriterleri'nin risk ve likidite yönetimi konusundaki standartlarının hızla sıkılaştırılmasını öneriyor.

Sermaye koşullarında öngörülen düzeylerin yükseltilmesi ve bankalar bünyesinde risklere karşı tamponlar oluşturulması da öneriler arasında.

Larosiere raporunun dikkat çekici önerilerinden biri de son dönemde sıkça tartışılan ihtiyat fonları (hedge funds) ve özel sermaye fonlarının da artık olağan bankacılık denetimleri kapsamına alınması.

Simsarlar, varlık yöneticileri ve yönetim kademesindeki yetkililere verilen ikramiye ve primler konusunda da sistemin elden geçirilmesi ve uzun yıllar boyunca sergilenen performans doğrultusunda değerlendirme yapılması isteniyor.

Oluşturulacak denetim yapılarının şirketlerin ikramiye ve prim sistemini de inceleyerek, bunun aşırı riske girilmesini teşvik etmemesini sağlaması isteniyor.

BBCTurkish.com, 26.02.09

 

Konu ile ilgili sayfalar...
10/7/2016 - Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü'nün 2016 raporuna göre Türkiye, çalışmayan ve okumayan genç nüfus sıralamasında ilk sırada...
6/3/2016 - ABD'den 'Terörizm 2015 raporu': Dünyada düştü Türkiye'de arttı ...
3/7/2016 - Türkiye Toplumsal Cinsiyet Eşitliği'nde 145 ülke arasında 130'uncu sırada...
2/20/2016 - UNESCO’nun raporuna göre, dünyanın yüzde 40'ı anadilde eğitim görmüyor ...
1/27/2016 - Freedom House raporunda Türkiye internet özgürlüğünde Etiyopya ve Tayland'la aynı ligde!...
Bütün başlıklar için tıklayınız