Raporlar > 1.5 milyon Gazzeli abluka kıskacında

1.5 milyon Gazzeli abluka kıskacında

İsrail'in baskısı altında en temel ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çeken Gazzeliler giderek yoksullaşırken, yardımlar da yerine ulaşmıyor.
 
363 kilometrekarelik bir alanda kuşatılan, üstelik yarısından fazlası mülteci olan 1.5 milyon Gazzeli, İsrail'in ablukası altında yaşıyor. Birleşmiş Milletler'in (BM) 2009 4'üncü çeyrek verilerine göre bu küçük kıyı şeridine sıkışmış olan toplulukta kişi başına düşen milli gelir yalnızca 354.6 dolar. İsrail BM ve birçok ülkenin ablukanın kaldırılması çağrılarına kulak tıkarken, Gazzelilerin umudu dünyadan gelecek yardımlarda. Ancak bu yardımlar da çoğu zaman yerlerine ulaşamıyor.
 
Abluka nasıl başladı
İsrail 2005 yılında bölgedeki askerlerini ve yerleşimcileri çektikten sonra Gazze Şeridi'ne yönelik sınırlamaları devreye soktu. Hamas'ın 2006 yılındaki parlamento seçimlerini yüzde 42,6'lık oy oranıyla kazanması sonrasında bu sınırlamalar artırıldı. Hamas'ın 2006 Haziranı'nda İsrailli asker Gilad Şalid'i esir alması ve 2007'de Filistin lideri Mahmud Abbas'a bağlı El Fetih'le çatışarak Gazze'nin kontrolünü ele geçirmesi sonrasında abluka tam olarak devreye sokuldu. İsrail ablukanın başlatılmasına gerekçe olarak kendisine yüzlerce roket attığını belirttiği Hamas'ın düşmanlığını gösterdi. Bugüne kadar birçok kesimden gelen ablukanın kaldırılması çağrıları da reddedildi. Bunun gerekçesi de Hamas reimi ile çatışma halinde olması ve ablukanın kaldırılması halinde iran ve Suriye'den çok tehlikeli silahların girebileceği. İsrailli yetkililer Hamas'ın fırlattığı kısa menzilli füzeleri kendisinin ürettiğini ancak daha uzun menzilli diğer füzelerin kaçak yollarla elde edilliğini söylüyor.
İsrail silah kaçakçılığını engellemek adına ablukayı sürdürdüğünü iddia etse de, uygulama bunun çok ötesine geçmiş durumda. Özel sektörün çöktüğü bölgede, Yüzde 80'i fakirlik sınırının altında yaşayan, yüzde 42'ye varan yüksek işsizlik oranından bunalan Gazzeliler, bir de ablukanın vurduğu darbeyle en temel ihtiyaçlarını karşılamakta bile zorluk çekiyor.
 
Raporlar felakete ışık tuttu
Abluka ve Gazze'ye yönelik "Dökme Kurşun" gibi operasyonlar sonucunda ortaya çıkan insani felaketin boyutu birçok uluslararası kuruluş tarafından ortaya konulan raporlarla belgelendi. BM Kasım 2008'de yayımladığı raporda, İsrail'in sınır geçişlerini kapatarak yardımların ulaşmasını engellemeye devam etmesi halinde, Gazze'nin bir insani yıkımla karşı karşıya kalacağı uyarısında bulundu. BM Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Örgütü (UNRWA) Başkanı Karen Ebuzeyd, Gazze'nin mal girişlerine kapatılmasının insani bedelinin, 8 yıl önceki Filistin intifadasının ilk günlerinden beri en ağır duruma geldiğini, bu durumun sürmesi halinde bir yıkım, felaket olacağını ifade etti.
UNICEF geçen yıl yayımladığı raporda, eğitim, sağlık ve altyapı için gerekli malzemelerin sokulmadığını bildirdi. Uluslararası Kızılhaç geçen yıl yaz aylarında yayımladığı raporda Gazze Şeridi'nde hastaların ilaç bulamadığı, gerekli tedaviyi göremediği, tahrip edilenlerin ise evlerini onaramadığını bildirdi. En yoksul Gazzeliler'in bu durumla başa çıkma mekanizmalarını tükettiğine ve yeterli yiyecek satın alabilmek için sıklıkla eşyalarını satmak durumunda kaldıklarına" dikkat çekilen raporda, temiz su kaynaklarının da sınırlı olması nedeniyle yeterli hijyenin sağlanamadığı vurgulandı. BM İnsani İşler Kordinasyon Ofisi (OCHA) ise İsrail'in dünyadan Batı Şeria ve Gazze'ye gelen yardımları kasıtlı olarak engellediğini ortaya koydu.OCHA tarafından geçen ay yayımlanan rapora göre İsrail insani yardım görevlilerinin özgürce hareket etmelerini engelliyor. Raporda geçen yıl Filistin için dünya genelinde 660 milyon dolar yardım toplandığı ancak bu paraların Filistinlilere ulaştırılamadığı vurgulandı.
Gazze'ye yardım götüren gemilere yapılan saldırı tüm dünyanın dikkatini İsrail'in uyguladığı ablukaya çekti. İsrail'in Hamas'ı gerekçe göstererek uyguladığı abluka yalnızca Filistinlileri değil kendisini de vurmuş oldu.
 
Abluka İsrail'i de yalnızlaştırdı
Son saldırı le birlikte uluslararası alanda hızla yaygınlaştı. Birçok ülke İsrail'in saldırısını kınarken, kınamayan ülkeler bile ablukanın biran önce kaldırılması gerektiği konusunda açıklamalar yaptı. Bu ortamda İsrailin geri adım atabileceği sinyalleri de geldi. Bu ülkeden yayın yapan Channel 2 televizyonunun perşem günü yayımladığı habere göre, hükümet ablukayı yumuşatma formülünü gündemine aldı. Bunun için, Gazze'ye giden malların uluslararası güçlerce kontrol edilmesi şartının ileri sürüleceği kaydedildi.
 
 
Tünellerde can pazarı yaşanıyor
İsrail baskısı altındaki Mısır'ın da Refah sınır geçişini kapaması sonrasında iyice bunalan Gazzeliler yerin metrelerce altına kazdıkları uzunluğu yüzlerce metreyi, sayıları ise 1100'ü bulan tünellerden ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor. Bu tünellerden temel ihtiyaç maddeleri ve silahın yanı sıra bazen de otomobillerin geçirildiği bile oluyor. Gazze'nin can damarı olan bu tünellerde bazen çökmeler sonucu ölümler meydana geliyor. Bazen de İsrail ve Mısır silah kaçakçılığını önlemek amacıyla tünelleri bombalıyor. Gazzelilere göre zaman zaman tünellere zehirli gaz verildiği de oluyor. Çöken tünellerde şu ana kadar 150 kişinin hayatını kaybettiği belirtiliyor. Hamas yönetimi de nisan ayında aldığı sürpriz bir kararla tünellerin kapatılması emrini verdi.
 
Referans, 05.06.2010
Konu ile ilgili sayfalar...
10/7/2016 - Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü'nün 2016 raporuna göre Türkiye, çalışmayan ve okumayan genç nüfus sıralamasında ilk sırada...
6/3/2016 - ABD'den 'Terörizm 2015 raporu': Dünyada düştü Türkiye'de arttı ...
3/7/2016 - Türkiye Toplumsal Cinsiyet Eşitliği'nde 145 ülke arasında 130'uncu sırada...
2/20/2016 - UNESCO’nun raporuna göre, dünyanın yüzde 40'ı anadilde eğitim görmüyor ...
1/27/2016 - Freedom House raporunda Türkiye internet özgürlüğünde Etiyopya ve Tayland'la aynı ligde!...
Bütün başlıklar için tıklayınız