Sulh ceza hâkimleri önüne gelen gazeteciyi tutukluyor
Can Dündar ile Erdem Gül'ün tutuklanması ile cezaevinde bulunan gazeteci sayısı 32'ye yükseldi.
17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarının ardından kurulan ve o dönemde başbakan tarafından ‘proje' olarak tanımlanan sulh ceza hakimliği sistemi, gazetecilerin kâbusu haline geldi. Geniş yetkilere sahip olan ve kapalı devre sistemiyle itiraz hakkının ortadan kaldırıldığı hakimlikler, kısa sürede basın ve ifade özgürlüğünü kısıtlayan bir mekanizma gibi çalıştı. Nokta Dergisi 2 defa İstanbul Sulh Ceza Hakimlikleri tarafından toplatıldı ve derginin internet sitesi erişime kapatıldı. Yine hükümet aleyhine yapılan onlarca habere sulh ceza hakimleri tarafından erişim yasağı getirildi.
Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, 19 Aralık 2014'te İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı. Gazeteci Mehmet Baransu da yaptığı Balyoz haberiyle Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuklanmasına gerekçe yapılan TCK 328. ve 330. maddeler öne sürülerek 2 Mart 2015'te cezaevine gönderildi. Yine gazeteci yazar Gültekin Avcı, köşe yazıları sebebiyle 20 Eylül'de tutuklandı. Nokta Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Cevheri Güven ve sorumlu yazı işleri müdürü Murat Çapan hakkında ise 3 Kasım'da tutuklama kararı verildi.
İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği, geçtiğimiz günlerde eski Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı hakkında tutuklanmak üzere yakalama kararı çıkardı. 14 Kasım 2014'te DİHA muhabiri İdris Yılmaz ile JINHA muhabiri Vildan Atmaca tutuklandı.
Zaman, 28.11.2015
| 
