Medyada 2. Cumhuriyet > Memleket insanları

Memleket insanları

Boğaz manzaralı bir evin geniş balkonunda toplaşmış nezih insanlar, cep telefonlarıyla oynaşmaktan fırsat buldukça muhabbet etmektedir.

Henüz ısınma turları atıldığı için konuşmalar soft mevzular üzerinden seyreder.

Her üç saniyede bir olduğu gibi yine birinin telefonu çalar.

Genç bir adam telefon konuşmasını bitirdikten sonra balkonun diğer ucundaki arkadaşına, “Ankara’dan arıyorlar, salı sabahı Kızılay’da YKM’nin önünde buluşacağız ya, erken gelin sonra kalabalıkta birbirimizi bulamayız diyorlar” diye seslenir.

Bunu duyan genç hanımlardan biri ofsayt pozisyonunda topu alır, çalan düdüğe rağmen dibindeki kız arkadaşına doğru ilerler ve topu ağlara yollar: “Duydun mu bak, herhalde büyük kış indirimi başlıyor YKM’de... Mutlaka biz de gidelim!”

Neden o balkonda olduğunu kendisi de bilmeyen Taraf yazarı, “gool” refleksiyle kahkahayı patlatır.

Nezih bakışlar aniden üzerine döner.

Özellikle telefon konuşmasını yapan eleman ve birkaç yakın arkadaşı, “gözümüz seni emperyalist çevrelerden ısırıyor” şeklinde pis pis kesmeye başlarlar.

Çok geçmeden de etrafı sarılır.

Kısa tanışma faslından sonra da sıra elbette hesap vaktine gelir.

Görüşlere saygı diye başlayıp, lafı uzattıkça uzatırlar. Üstelik kırmızı şarap da feci kötüdür.

Taraf
yazarının bünyesi daha fazla dayanmaz.

Kafadan girer mevzua.

Der ki, “kusura bakmayın ama espri yeteneğini kaybetmiş biri olarak, 10 Kasım’da YKM’de büyük kış indirimi fikri son zamanlarda duyduğum en komik şeydi...”

Bunun üzerine, Büyük Ortadoğu Projesi konulu bir tez dinlemekle cezalandırılır.

Enteresan olanı, etrafındaki üç kişiden birinin bıraktığı yerden diğerinin kelime bile atlamadan devam edebilmesidir.

Bu sırada ağızda ter kokusu bırakan şarabın hepsini bitirir.

Neyse ki, karşısındakiler hâlâ onun hangi gazetede yazdığını bilmemektedir.

Ancak malumunuz, her güzel şey çabuk biter.

Ve golü filelerle kucaklaştıran genç kadın muhabbete yancı yazılır.

“Pardon” der, “Söylediklerinizi duydum da merak ettim, espri yeteneğinizi niye kaybettiniz... Herhalde siz komedyen değilsiniz, çünkü suratınız hep asık...”

Tanrım, param olsa neyse maaşın iki katını verip şu hatunu asistanım yapsam her cümlesinden bir yazı attırırdım vallahi!

“Hayır, komedyen değil gazeteciyim ama esprinin iyisini de çok kötüsünü de severim” dedim.

Aslında kafası epey karışmıştı ama onların hepsini delete edip, malum soruyu sorabildi: “Hangi gazetedesiniz?”

Bir an için yeteneğimi kaybettiğimi unutup, espriyle sıcak geçiş yaparım sandım.

“Hani, PKK’yı kuran adama PKK propagandası yapar korkusuyla verilmeyen gazete var ya... İşe o gazetede.”

Hepsi, “buyur” der gibi suratıma baktı.

Baktım başka seçenek yok, suçumu direkt itiraf ettim.

Keşke en başta söyleseymişim.

Çünkü Taraf’ın adını telaffuz ettikten sonra uzun süre konuşmama gerek kalmadı.

Gıkımı bile çıkartmadan onların şahane saptamalarını dinledim.

Sorosçu, dinci, sivil toplumcu, ikinci cumhuriyetçi, solcu, AB - ABD ajanı, ateist ve şeriatçı olmanın keyfini birarada yaşadım.

Hatta öyle kaptırdılar ki bir ara ortadan kaybolup, ter kokan şarabın yerine ev sahibinin klas viskisinden bir duble kaptım.

Bu kez Boğaz’a karşı viskimi yudumlayarak, her ay hesabıma yatan milyonlarca doların hikâyesi ile parasızlıktan yakında batacağımız temennisini birarada dinledim.

İçlerindeki ABD’de filan okumuş ama şu anda damardan Ulusalcı olan bir tanesi ise beni fena yakaladı.

“Sizin gazetedeki fotoğrafınızı hatırladım, şu anki tipinizle hiç ilgisi yok... Tanınmamak için mi?”

“Evet” dedim, “eğer günlük hayatta bizi başkası sanırlar da ‘çanak çömlek patladı’ diye bağırırsak, insanların kimyasını bozduğumuz için Soros abiden ödül olarak sağlam cukka alıyoruz. Bu nedenle ben sokakta peruk takıp rock şarkıcısı gibi uzun saçlı dolanıyorum...”

Yarım saat içinde ezberlenenler bitip, sallamanın dozu düştü. Zaten viski de ulaşamayacağım bir koordinata alınmıştı.

Herkesi en içten vatan haini bakışlarımla selamlayıp sessizce uzaklaştım.

Demiray Oral

Taraf, 09.11.09

Konu ile ilgili sayfalar...
7/3/2017 - 15 Temmuz’un ilk entelektüel sonucu ...
9/20/2016 - Garip ilişkiler...
8/16/2016 - Mehmet Altan: Türkiye, 'İkinci Cumhuriyet' kavramına mecburen geri dönecek...
8/12/2016 - Batı’nın “Yeni Türkiye” kuşkusu ...
4/25/2016 - Siyasal İslam ve İkinci Cumhuriyet ...
Bütün başlıklar için tıklayınız