Medyada 2. Cumhuriyet > Çalışlar'a teşekkür, Düzel'e destek

Çalışlar'a teşekkür, Düzel'e destek 

Twitter'da bu kez Mehmet Baransu, Emre Uslu ve Yıldıray Oğur bir daha birbirlerinin yüzüne bakamayacakları sözleri söyleyerek bu süreci daha da alevlendirdiler. Bunca yıllık birlikte çalışmışlığın veda şekli böyle olmamalıydı hiç kuşkusuz. Dün gece de görüldüğü üzere, sakin olmak, gerektiğinde susmak, öfkelenmemek aklın gereğidir. Taraf okurlarının yapması gereken, yaptığı hizmetlerden ötürü Oral Çalışlar'a teşekkür ederken, yerine gelen Neşe Düzel'e destek vermektir.

Taraf'ta sorunlar artık iyice ayyuka çıkmış durumda.
Gazetenin kuruluşundan beri orada olan, ilk yol ayrımında Ahmet Altan'ın gözüne gözlük takmasını salık veren Yıldıray Oğur da genel yayın yönetmeni Oral Çalışlar'ın ardından ayrıldı.
Çalışlar, Taraf'ı yönettiği o kısa periyotta oldukça başarılı işler yaptı.
"Yazarların geri döndürülmesi" gibi bir hamleyle gazetenin yokolmasını engelledi.
Murat Belge, Oya Baydar ve Hadi Uluengin'in, hatta halef-selef ilişkisinde olduğu Neşe Düzel'in, gazetedeki köşelerine dönmelerine yolaçtı.
Arka arkaya güzel yazı dizileri gene onun döneminde hazırlandı.
Ama en büyük gruplaşmalar da Çalışlar'ın dönemine denk geldi.
Gürbüz Özaltınlı ile Namık Çınar, köşelerinden birbirlerini "lastik patlatmak" ve "dolmuşa gelmekle" itham ettiler.
Mehmet Baransu, Çalışlar'ın istifasından sonra onu "yalancılık, sansürcülük ve iktidar yandaşlığıyla" suçladı.
Suçlamalara "Tarafım belli olsun diye" adlı veda yazısıyla Yıldıray Oğur da katıldı.
Çalışlar'a yapılanlardan sonra "editoryal bağımsızlığın" bitirildiğini, "Taraf'ın Sözcüleştiğini" iddia etti, "İkinci Cumhuriyet diyenlerin aslında Birinci Cumhuriyetçi olduklarını" söyledi.
Bu olaylar olurken, Altan'ın ayrılmasıyla gazeteyi bırakan "röportajcılığın divası" Neşe Düzel, Oral Bey'in yerine genel yayın yönetmeni koltuğuna oturdu.
Düzel'in röportajcılığını kerteriz alırsak, kendisinin bu pozisyonun hakkını vereceği ve layıkıyla yerine getireceği çok açık.
Ama "yöneticilik" farklı bir şey, bügün Taraf'ta çalışıp da Ahmet Altan'ı sevmeyen bir tek insan bulamazsınız.
Oysa, o günlerin "ikinci ismi" Yasemin Çongar için böyle bir genelleme yapmak mümkün değil.
"Dedikodularda" aktarılanlara bakılırsa Taraf artık daha sert bir muhalefet yapmaya karar vermiş.
Ne kadar doğrudur bilemem ama Neşe Düzel'le birlikte gazetenin biraz daha Ahmet Altan çizgisine döneceğini düşünmek pek zor değil.
Oğur'un "Sözcüleşmek"ten kast ettiği bu olsa gerek ki, ben Neşe Hanım'ın "Sözcü gibi" bir gazete yaratmak isteyeceğini hiç sanmıyorum.
Bu kadar karmaşık olaydan bir sonuca varmak ise mümkün değil herhalde.
Birşeylerin yanlış gittiği, birilerinin "yalan" söylediği çok açık ama hangisinin doğru söylediğini zaman gösterecektir.
Tabii veda ederken belli bir saygıyı korumak da gerekir.
Nitekim Yıldıray Oğur yazısını "bu yazının yayımlanacağını sanmıyorum" diye bitirmişti.
Fakat biz o yazıyı gazetede okuduk.
Demek ki, öfkenin kalemi yönlendirmemesi gerektiği bir kez daha ortaya çıktı.
Akşamleyin twitter'da bu kez Mehmet Baransu, Emre Uslu ve Yıldıray Oğur bir daha birbirlerinin yüzüne bakamayacakları sözleri söyleyerek bu süreci daha da alevlendirdiler.
Bunca yıllık birlikte çalışmışlığın veda şekli böyle olmamalıydı hiç kuşkusuz.
Dün gece de görüldüğü üzere, sakin olmak, gerektiğinde susmak, öfkelenmemek aklın gereğidir.
Taraf okurlarının yapması gereken, yaptığı hizmetlerden ötürü Oral Çalışlar'a teşekkür ederken, yerine gelen Neşe Düzel'e destek vermektir.
 
 
haberx.com, 30.04.2013
Konu ile ilgili sayfalar...
7/3/2017 - 15 Temmuz’un ilk entelektüel sonucu ...
9/20/2016 - Garip ilişkiler...
8/16/2016 - Mehmet Altan: Türkiye, 'İkinci Cumhuriyet' kavramına mecburen geri dönecek...
8/12/2016 - Batı’nın “Yeni Türkiye” kuşkusu ...
4/25/2016 - Siyasal İslam ve İkinci Cumhuriyet ...
Bütün başlıklar için tıklayınız