Medyada 2. Cumhuriyet > AYDINLANMA

AYDINLANMA

Neofaşizm III: Uluslararası İlişkiler

Salı günkü yazımda klasik faşizmle neofaşizm arasındaki farkları şöyle özetlemiştim:

1) Dinci ideoloji, milliyetçi ideolojinin yerini aldı.

2) Küresel sermaye, ulusal sermayenin yerine geçti.

3) Dinci ideolojiler, tam karşıtı oldukları demokrasi ve insan hakları bağlamında savunulmaya başlandı.

4) Uluslararası sermaye(nin diktatörlüğü) küreselleşme adına desteklenmeye başlandı.

5) Sonuç olarak neofaşizm, küreselleşme süreci içinde, demokrasi ve insan hakları bağlamında savunulur hale getirildi.

6) Bu örtülüve maskeliniteliği nedeniyle de neofaşizmle mücadele klasik faşizmle mücadeleden çok daha zorlaştı.

***

Daha sonra da bu farklardan dolayı Türkiyedeki liberal faşistlerin yani İkinci Cumhuriyetçi olan (bazı) eski solcuların ve dincilerin güya demokrasi ve insan hakları adına, ama aslında bunları ortadan kaldıracak bir biçimde Türkiyeyi neofaşistik bir yapıya doğru hızla sürüklediğini belirtmiştim.

Buna karşı direnenleri de ya Jakoben Kemalistya askerci veyadarbeciolmakla suçladıklarını da eklemiş ve “‘Ergenekona bir de bu açıdan bakılmalıdırdiyerek yazıyı bitirmiştim.

***

Neofaşistlerin milli kimlik açısından, klasik faşistlerin tam tersine bir yol izlediklerini de vurgulamalıyım:

Klasik faşistler milli kimliği yüceltmek ve kutsamak üzerine siyaset yaparlardı.

Neofaşistler ise milli kimliğin altını oymak, onu güçsüzleştirmek, olanaklı ise yok etmek üzerine siyaset üretiyorlar.

Bu zıtlığın nedeni açık:

Klasik faşistler milli sermayeye dayanırlardı.

Neofaşistler uluslararası sermayeye dayanıyorlar.

***

Sakın uluslararası sermayeye karşı olduğum sanılmasın.

Tam tersine bu sütunun okurları, özellikle ülkemize yatırım yapan, ileri teknoloji getiren, istihdamı arttıran, vergisini ödeyen uluslararası sermayeden yana olduğumu bilirler.

Beni rahatsız eden, uluslararası sermaye değil, onun diktatörlük eğilimleri ve neofaşistlerin Türkiyenin her uluslararası sorununda karşı görüşlehine ağırlık koymaları.

Bu tavırlarını haklı, adil ve gerçekçi bulmuyorum.

Dahası, kamuoyunu çeşitli yollarla baskı altına aldıkları için demokrasimiz için de tehlikeli görüyorum.

Çünkü bu tarafgirliklerini eleştirenleri ve yanlışlıklarını vurgulayanları susturmak için her türlü yola başvuruyor, iftiralarla insanları hapse bile attırabiliyorlar.

***

Türkiyenin tek başına küreselleşmeye kafa tutabileceğini, örneğin ABDnin dünya stratejisine yalnız başına karşı çıkabileceğini düşündüğüm de sanılmasın.

Ben sadece sırtlarını uluslararası örgütlere ve sermayeye dayayan neofaşistlerin ülkedeki demokrasiyi, temel insan hak ve özgürlüklerini (üstelik de koruyor görüntüsü altında) yozlaştırmalarını ve milli sorunlarımızda, karşı tarafların kendi milli menfaatlerini kolladıkları kadar bile milli bilinçle hareket etmemize karşı çıkmalarını kabul edemiyorum, o kadar.

Örneğin, Kıbrıs sorununda sadece Yunanistan kadar koruyalım milli menfaatlerimizi, daha fazla değil.

Örneğin, soykırım iddiaları karşısında Ermenistan kadar milliyetçi davranalım, daha fazla değil.

Örneğin Kuzey Iraktaki Kürt oluşumu konusunda sadece ABD ve Iraklı Kürt liderler kadar milli bilinç-le hareket edelim, daha fazla değil.

Örneğin terörle mücadelede de aynı ilkeye uyalım.

Bu örnekler daha da çoğaltılabilir ama ne demek istediğimi bu kadarla da anlatabilmişimdir sanıyorum.

Neofaşistler her milli konuda sadece karşı görüşlerdenyana tavır koymakla kalmıyor, eleştirileri susturmak için, demokrasiyi, insan hak ve özgürlüklerini de sınırlayıcı ve kısıtlayıcı bir yaklaşım sergiliyorlar.

Bunu kavramları eğip bükerek, sözde küreselleşme ve sözde demokrasi adına yapıyorlar.

Üstelik kamuoyunu baskı altında tutmak için meşru ve ahlaki olan ya da olmayan her yolu deniyorlar.

Emre Kongar, Cumhuriyet

28.05.09

Konu ile ilgili sayfalar...
7/3/2017 - 15 Temmuz’un ilk entelektüel sonucu ...
9/20/2016 - Garip ilişkiler...
8/16/2016 - Mehmet Altan: Türkiye, 'İkinci Cumhuriyet' kavramına mecburen geri dönecek...
8/12/2016 - Batı’nın “Yeni Türkiye” kuşkusu ...
4/25/2016 - Siyasal İslam ve İkinci Cumhuriyet ...
Bütün başlıklar için tıklayınız