Medyada 2. Cumhuriyet > 88 yılı bozuk para gibi harcadık

88 yılı bozuk para gibi harcadık

ATATÜRKÇÜ Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkanı Tansel Çölaşan, Türkiye’nin dışarıya bağlı, içeride kendi gündemini yaratan cemaatlerin siyasete hakim olduğu bir ülke durumuna geldiğini söyledi

 


ÇÖLAŞAN: 88 YILI BOZUK PARA GİBİ HARCADIK


Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay’ın gericiler tarafından şehit edilişinin 81'nci yıldönümü etkinlikleri kapsamında İzmir’in Menemen İlçesi’nde, 'Yargı-Siyaset-Tarikat Kıskacında Türkiye' konulu panel düzenlendi. ADD Menemen Şubesi’nin düzenlediği Belediye Kültür Merkezi’ndeki panele ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan ile CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, konuşmacı olarak katıldı. ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan, bugün gelinen noktada Atatürkçülüğün sorgulandığına dikkati çekip, “Bunu yine Atatürkçü düşünce ile düzelteceğiz. Türkiye’nin iç ve dış düşmanları daima vardı. Sevr Antlaşması maalesef bugün hayatta. Gelinen noktada ikinci Sevr dönemini yaşıyoruz. Dışarıya bağlı, içeride kendi gündemini yaratan cemaatlerin siyasete hakim bir ülke durumuna geldik. Sevr’deki emellerinin hepsini şimdi bir bir gerçekleştiriyorlar. 88 yıl nereye gitti? Bu noktaya gelinmek için mi kurtuluş mücadelesi verildi? 88 yılı bozuk para gibi bir çırpıda harcadık” dedi.

Tansel Çölaşan, yeni anayasaya konusunda ise şunları söyledi: “İki ayda çıkarılması planlanan yeni anayasa süreci bir yıla yayıldı. 'Yargıyı bağımsız kıldık' diyorlar. Özel, yetkili mahkemeler tamamen onların elinde. F tipi bir yargı oluştu. Ergenekon yalanının ortaya çıkması ile anayasa sürecini yavaşlattılar. Çünkü sivil toplum uyandı. 'Yetmez ama evetçiler' ile 'ikinci Cumhuriyetçiler' gözlerini açtı. Onlar bile 'Ne oluyor' diyor.”

“SICAK SAVAŞ KAPIMIZDA”

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler ise AK Parti iktidarının ülkeyi sıcak savaşa sürüklediğini ileri sürdü. Güler, “Suriye sınırındaki illerden gelen haberler iç açıcı değil. Batılı güçler tarafından ülkemizin taraf olmaya gayret edilmesi çok yakıcı bir gerçek. Suriye’ye yapılacak müdahalede işgalci ülkelerden birisinin de Türkiye olması isteniyor. AK Parti iktidarının da bunun sözünü verdiği görünüyor. Komşularla sıfır sorundan, işgal politikasına geçmiş durumdayız. Biz savaş istemiyoruz” dedi.

TBMM’nin by-pass edildiğini savunan Güler, “Yani kanun çıkartma yetkisi kanun hükmünde kararname ile ortadan kalktı. Cumhurbaşkanının görev süresi hakkında fikre bile sahip değiller. Bir referandum yaptık, 'Cumhurbaşkanını halk seçsin' dedik ve başkanlık sistemine adım attık. Oysa parlamenter sistemde, Cumhurbaşkanı seçimini milletvekillerinin yapması gerekir. Bu parlamenter sistemden vazgeçtiğimizin işaretidir” diye konuştu.

Değişikliği öngörülen anayasayla Türk ulusu yerine Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kavramının getirilmesinin hedeflendiğini ileri süren Güler, “Akademik anlamda ulusa göre planlanmış vatandaşlıktan anayasal vatandaşlığa geçiş, yani eşit anayasal vatandaşlık kavramını duyduğumuzda çok dikkat etmeliyiz” dedi. Panel, izleyicilerden yazılı olarak alınan soruların panelistler tarafından yanıtlanmasıyla sona erdi.

dha.com.tr, 23.12.2011
 

 

Konu ile ilgili sayfalar...
7/3/2017 - 15 Temmuz’un ilk entelektüel sonucu ...
9/20/2016 - Garip ilişkiler...
8/16/2016 - Mehmet Altan: Türkiye, 'İkinci Cumhuriyet' kavramına mecburen geri dönecek...
8/12/2016 - Batı’nın “Yeni Türkiye” kuşkusu ...
4/25/2016 - Siyasal İslam ve İkinci Cumhuriyet ...
Bütün başlıklar için tıklayınız