Medyada 2. Cumhuriyet > Futbolda ikinci Cumhuriyet

Futbolda ikinci Cumhuriyet
Türkiye Futbol Federasyonu'nun aslında tam anlamıyla bir karar olarak adlandırılamayacak açıklamasını madde madde incelemek gibi bir niyet içinde olmayacağım. Zaten bunu 2-3 gündür fazlasıyla yapanlar var. Ben böyle bir durumun neden oluştuğunu ve aslında neler yapılması gerektiğini yorumlamak istiyorum.
Bu ülkede insanların belediye başkanları hakkında, "Yiyor ama Allah için çalışıyor" dediğini biliriz. Hatta bizler söyleriz bunları. İçinde ne kadar büyük çelişkiler olduğunu düşünmeden hem de.
Çalışmak görevi olan bir kurumun başının arada kişisel servetini güzel bir noktaya getirmesi bir hak olarak algılanır. Bir politikacının dürüst olması önemli bir olaydır bizim için.
Halbuki herkes zaten dürüst olmak zorundadır. Böyle bir ülkede futbola bakışımızın da farklı bir noktaya gelmesi beklenemez.

'BİZ YAPTIK AMA HERKES YAPIYOR'

Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu çok başarılı, çok dürüst insanlardan kurulmuş olabilir.
Ama bu sistemin içinden gelen bir grup tarafından oluşturulmuştur. Maalesef bugüne kadar yaşananları, "Biz yaptık ama herkes yapıyor" mantığıyla ele alan insanların cirit attığı bu ülkede bu sistemi değiştirmek için değil korumak için çaba göstermeleri şaşırtıcı değildir. Bu, onlara göre doğrudur da. Olayların bu kadar fazla tartışılması ve tabii ki önemli zevatın tutuklu bulunması gibi ciddi durumlar ortada olmasa daha farklı çabalar içine bile girilebilirdi. Şimdilik halının altının dolup taşmasına karar verildi.
Bana öyle geliyor ki meşhur iddianame hazırlandığında bu yönetim vermeyecek kararı.
Belki de başka bir TFF yönetimiyle karşı karşıya olacağız. Şu andaki sistemin baştan aşağı değişmesi gerekiyor.

KAÇ KİŞİNİN CESARETİ VAR?

Yöneticisinden teknik adamına, medyadan futbolcusuna yukarıdaki zihniyet her yere yansımış durumda. Bunu ortadan kaldırmak mümkün.
Hatırlarsanız ülkemizdeki liberal entelektüeller tarafından ortaya, "İkinci Cumhuriyet" kavramı atılmıştı. Aynı öneriyi ben futbol için düşünüyorum.
Ancak o zaman bu tip suçlar sıradanlaşmaz. Ancak o zaman görev başında kim olursa olsun görevini yapar.
Peki buna futbol dünyasında kaç kişinin cesareti var? Peki bu düzeni sürdürmekten memnun olanlar yerlerini vuruşmadan bırakır mı? Soru burada yatıyor.
Federasyonu eleştirsem de Mehmet Ali Aydınlar'ın Fenerbahçeli olduğu için durumun böyle olduğu görüşüne katılmıyorum.
Bakın Federasyon başkanı Sadri Şener de olsa karar ya da kararsızlık, aynı olacaktı. Ama ne bileyim Nevzat Aydın olsa bu farklı olurdu. Ali Dürüst başkan olsa değişen bir şey olmayacak ama Ünal Aysal olsa düzen değişikliği için adım atılacaktı.
Sorun federasyon başkanının tuttuğu takım ya da başkanın kişisel özellikleri değil düzenin içinden gelip gelmeyişidir. Bu yüzden sorunun ana noktasından kopmamak ve temiz futbol için elden geleni yapmak gerekir.
Mert Aydın, maraton.com.tr
18.08.2011
Konu ile ilgili sayfalar...
7/3/2017 - 15 Temmuz’un ilk entelektüel sonucu ...
9/20/2016 - Garip ilişkiler...
8/16/2016 - Mehmet Altan: Türkiye, 'İkinci Cumhuriyet' kavramına mecburen geri dönecek...
8/12/2016 - Batı’nın “Yeni Türkiye” kuşkusu ...
4/25/2016 - Siyasal İslam ve İkinci Cumhuriyet ...
Bütün başlıklar için tıklayınız