Medyada 2. Cumhuriyet > İyi ki varsın Özdemir İnce

İyi ki varsın Özdemir İnce

ERTUĞRUL Özkök'ün 15.02.2003 günü yazdığı ‘‘Basmakalıp Köşe Yazarı Kastı Çöktü’’ başlıklı yazı, Türk medyası ile ilgili bazı çarpıcı tespitler açısından çok önemlidir.

Son zamanlarda medyanın gazete-patronlarını haklı haksız irdelemeye başlaması, giderek tetikçi-yalaka gazetecilere karşı cephe alınması, Etik Kurulların fikir fukarası ama çamur atma uzmanı köşe yazarlarını uyarması önemli ve hayırlı gelişmeler.

* * *

Ertuğrul Özkök'ün Türk basınında seviyeyi ele aldığı yazısı ise bir dönüm noktasını işaretliyor.

Eskiden köşe(li) yazar(ı) denmez, fikir yazarı denirdi. Giderek bu kavramı kaybettik ve bazı yazarlar köşelerini ‘‘adı bizde gizli paşalara’’, ‘‘dün gece evden arayan bakanlara’’, ‘‘özel ilişki kurdukları patronlara’’ tahsis ederek statü kapmaya başladılar.

Son dönemlerde; zerre kadar fikir üretmeden; seviye kavramını tamamen görmezden gelip, sadece çamur atarak sözüm ona cumhuriyet, laiklik mücadelesi verenler statükonun temsilcisi rolüne soyundular; cumhuriyete sövmeyi, onunla ilgili her türlü kazanımı reddetmeyi ilke edinenler de sözüm ona değişimci oldular.

* * *

Ertuğrul Özkök diyor ki:

‘‘Yıllardır bu ülkenin temel sorunlarıyla ilgili konularda entelektüellik tekelini elinde bulunduran İkinci Cumhuriyetçilere kötü bir haberim var. Onlara, onların mahallesinde ve onların ‘entelektüel raconu' içinde kafa tutacak yeni bir Birinci Cumhuriyetçi yazar doğuyor...

Sözünü ettiğim kişi, bir süredir Hürriyet'in Almanya baskılarında yazıları yayınlanan Özdemir İnce.

İnce şimdi haftada iki gün Türkiye baskılarında da yazıyor.’’

Ben İkinci Cumhuriyetçi değilim. Anglosakson geleneği takip etmeye çalışan liberal-demokratım. Bir liberal-demokratın da içinde radikal değişim iması taşıyan İkinci Cumhuriyet tasnifi yapması, liberallerin temel ilkesi evrimciliğin inkárı olur.

Ancak, Birinci Cumhuriyetçi/statükocu görüşlere de bir o kadar karşıyım.

Birinci Cumhuriyetçiler’in, istisnaları dışında, son dönemlerde sadece küfür üretmelerinden de şikáyetçiyim.

* * *

Galiba Ertuğrul Özkök de benimle aynı fikirde.

Özdemir İnce ile ilgili olarak diyor ki:

‘‘ ‘Birinci Cumhuriyet' mahallesinin de entelektüel açıdan savunmasız olmadığını gösteriyor...

Ve büyük bir keyifle görüyorum ki, seviyeli tartışmayı, hakaret ve küfürden azade bir fikir platformunu oluşturduğu için benim gibi birçok insan da onu aynı keyifle izliyor.’’

Ben de Özdemir İnce’yi okumaktan büyük keyif alıyorum. Zaman zaman kendisine katılmıyor, zaman zaman da kendisinden öğrenip, kendi koordinatlarımda düzeltmeler yapıyorum.

Ancak, seviye konusunda kendisine hep müteşekkirim.

Gündüz Aktan ve Coşkun Kırca da seviye kaybetmeden bana dersler veriyorlar.

* * *

Birinci-İkinci Cumhuriyetçi, liberal-Marksist, Kemalist-İslamcı, Türkçü-Kürtçü vb. olarak, aynı hamurun değişik versiyonlarını oluşturan bizler giderek zırvalamayı fikir üretimi zannetmeye başladık.

Ben üfürükten fikirdaşım olmasındansa Özdemir İnce kalitesinde fikri rakibim olmasını bin kere tercih ederim.

Türkiye ile birlikte medya da değişecek!

Cüneyt Ülsever, Hürriyet
17.02.2003

Konu ile ilgili sayfalar...
7/3/2017 - 15 Temmuz’un ilk entelektüel sonucu ...
9/20/2016 - Garip ilişkiler...
8/16/2016 - Mehmet Altan: Türkiye, 'İkinci Cumhuriyet' kavramına mecburen geri dönecek...
8/12/2016 - Batı’nın “Yeni Türkiye” kuşkusu ...
4/25/2016 - Siyasal İslam ve İkinci Cumhuriyet ...
Bütün başlıklar için tıklayınız