Medyada 2. Cumhuriyet > Eşekten düşmüş karpuza dönmek

Eşekten düşmüş karpuza dönmek

MEĞER günlük konuşma dilimize girmiş "eşekli" ne kadar deyim varmış...
Geçen gün Emin Özdemir'in "Deyimler Sözlüğü"ne bakarken gördük, bazılarını biliyoruz, bazılarını öğrendik...
Mesela "Eşeğe binmeden ayaklarını sallamak" deyimini biz bilmiyorduk, siz bilir miydiniz?
Bir iş daha tasarım durumundayken, sanki o iş olmuş bitmiş gibi sevinenler için söylenirmiş... Örnek: "Hele bekle iş gelişsin, eşeğe binmeden ayaklarını sallama."
***
"EŞEĞE gücü yetmeyip, semerini dövmek."
Bunu az çok herkes bilir, "Güçlü birine bir şey yapamayınca onun emri altındakilere sataşmak, hırpalamak."
Örnek, "Seninki de iş mi? Eşeğe kızıp semerini dövüyorsun!"
***
"EŞEK kuyruğu gibi, ne uzar ne kısalır!"
Gelişme olanağı olmayan bir şeyden söz ederken, "Bu işten hayır gelmez, eşek kuyruğu gibi ne uzar ne kısalır" derler.
Örnek, "Oğlum, boşuna uğraşma, ne rüşvet yedirmesini biliyorsun, ne rüşvet yemesini, ne döneksin, ne yalaka, onun için senden hayır gelmez, senden ne köy olur, ne kasaba, eşeğin kuyruğu gibi ne uzarsın, ne kısalırsın!"
Tecrübesi bedava, bir eşek bulursanız kuyruğuna asılın, bakalım uzayacak mı?
***
"EŞEKLİK etme."
Eşeğin günahına girmişler, sonradan pişman olacakları bir halt yiyenler, özür dilerken eşeğin günahına girerler:
"Kusura bakma bir eşekliktir yaptık!"
Eşeğin günahı ne?
***
"EŞEKTEN düşmüş karpuza dönmek."
İşte bu çok önemli, eşeği düşünün, sırtındaki semerden düşen karpuz ne olur?
Patlar, parçalanır...
Berbat olur!
Perişan olur!
Örnek mi istiyorsunuz?
"Değişti, değişti, Tayyip Erdoğan değişti!" diyenlerin son günlerdeki halleri...
Kabahat kimin?
Siz adama, zorla, "Değiştim, dedirtirseniz, o da haydi hatırları kalmasın, gönül koymasınlar!" diye size uyar...
Ama bir an gelir ki, tepesi atar, ağzından çıkmasa bile içinden "Ne değişmesi ulan!" diye isyan eder:
"Şunu iyi bilelim, biz Türkiye'yiz ve Türk'üz, kendi kararımızı kendimiz vereceğiz, bizim için Avrupa Birliği olmazsa olmaz değil! Avrupa bizim iç işlerimize karışamaz!"
***
DEĞİŞTİ, değişti, diyenlerin, şimdi eşekten düşen karpuza niçin benzediklerini herhalde anladınız; liberal demokrat, birden milliyetçi, ulusalcı kesildi, bakarsınız, "Kızılelma koalisyonu"na bile girer.
***
LAKİN "Her şey aslına rücu eder!" diyenler de yanılıyorlar.
Eğer bu doğru olsaydı, Tayyip Erdoğan "Burası Türkiye, biz Türk'üz!" de demezdi...
Çünkü 1993'te, 2. Cumhuriyet tartışmasında, Türkiye'de 27 etnik grubun olduğunu, bunların varlıklarının tanınmasını istiyor ve "Türkiye, Türklerindir gibi tezler yanlıştır" diyordu.
İşte değişim budur, "Türkiye Türklerindir gibi tezler yanlıştır" diyenin 11 yıl sonra "Biz Türkiye'yiz ve Türk'üz!" demesi değişim değil de nedir?
Peki, bu değişim, ne kadar sürer...
Müsaade buyurun da, biz de eşekten düşen karpuza dönmeyelim.
 

Hasan Pulur, Milliyet
22.09.04

Konu ile ilgili sayfalar...
7/3/2017 - 15 Temmuz’un ilk entelektüel sonucu ...
9/20/2016 - Garip ilişkiler...
8/16/2016 - Mehmet Altan: Türkiye, 'İkinci Cumhuriyet' kavramına mecburen geri dönecek...
8/12/2016 - Batı’nın “Yeni Türkiye” kuşkusu ...
4/25/2016 - Siyasal İslam ve İkinci Cumhuriyet ...
Bütün başlıklar için tıklayınız