Medyada 2. Cumhuriyet > İkinci cumhuriyet karşıtlarına somut sorular

İkinci cumhuriyet karşıtlarına somut sorular
 

İkinci cumhuriyet kavramı 90’lı yılların başında Prof. Mehmet Altan tarafından öne sürülen ve özünde 1923 Cumhuriyeti’nin evrensel bir içerikle demokratikleşmesini ve hukuk devleti ilkeleri ile bezenmesini hedef alan bir siyasal proje.

Bu tür tartışmaları soyut bir çerçevede götürmek bir yere kadar entelektüel olarak anlamlı ama bir noktadan sonra ortaya kanımca bir kör dövüşü manzarası çıkıyor ve yine kanımca bu aşamada yapılması gereken de tartışmaları siyah-beyaz tonların daha belirginleştiği bir düzleme yani daha somut noktalara çekerek kişilerin durdukları, durmak istedikleri siyasal pozisyonları belirginleştirmek.

İkinci cumhuriyet projesine karşı çıkan ve hatta bu poziyonlarını hakarete vardıran kesimlerin konuyu sürekli olarak hamaset düzeylerinde tutması ilginç bir noktadır ve asıl tartışılması gereken mevcut yapılanmanın sakatlıklarını es geçerken, özünde tarihçilerin ilgi alanı olması daha normal olan 1920’lere, 30’lara gönderme yapmayı tercih etmeleridir; 20’ler, 30’lar hepimizin ortak tarihidir ve tek tek hepimizin bu dönemi bir biçimde yorumlama hakkı en doğal hakkıdır, bu konuda yorum tekeli oluşturulamaz.

Söz konusu İkinci Cumhuriyet tartışmalarını tarih yerine günümüze, günümüz ekonomik ve siyasal yapılanmasının kilometre taşlarına çekmenin ve böylece pozisyonları netleştirmenin çok daha yararlı olduğu kanısındayım.

Aşağıda ikinci cumhuriyetçilerin (sıralama bana ait), bir hukuk devletinin, demokratik bir cumhuriyetin olmaz ise olmazları gördükleri bazı konuları sıralamaya gayret edeceğim.

Bu noktaları, soruları çoğaltmak mümkün ama ben ilk aklıma gelenleri alt alta sıralıyorum.

1- Bir hukuk devletinde idarenin her türlü tasarrufunun, mesela Yüksek Askeri Şura kararlarının, yargısal denetime açılmasından yana mısınız?

2- Vatandaşın ödediği her kuruş verginin kamu harcaması olarak yine yurttaşlara dönerken eksiksiz, istisnasız, askeri harcamaların tümünün, fonlar dahil, TBMM ve Sayıştay denetimine açılmasına itirazınız var mı?

3- 1982 Anayasası’nda kendine geniş bir alan bulan ‘çift başlı yargı sistemi’nin (156. ve 157. maddeler), disiplin suçları dışında ortadan kaldırılmasını savunuyor musunuz?

4- Milli Güvenlik Kurulu’nun anayasal statüsünü ve anayasada yazdığı biçimiyle bu Kurul’un görüşlerini TBMM’nin içinden çıkan Bakanlar Kurulu’na ‘bildirmesi’ni demokratik bir hukuk devleti ile bağdaştırıyor musunuz?

5- Siyasal Partiler Kanunu’nun 89. maddesinde ifade edildiği gibi, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın genel idare içindeki yerini tartışmaya açan partilerin Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılması (SPK 89) size demokratik bir hukuk devletinde normal geliyor mu?

6- Türkiye’de hálá, Cumhuriyet’in 84. senesinde vatandaşlık kavramının hukuksal bir temele oturtulmamış olması, anayasal vatandaşlık kavramından bu kadar uzak olmamız sizce doğal bir konu mu?; 2006 Eylül’ünde Sezer’in Cumhurbaşkanlığı sırasında Rum ve Ermeni vakıflarının Cumhurbaşkanlığı DDK Raporu’nda ‘yabancı vakıf’ olarak tanımlanmasını bariz bir ırkçılık olarak tanımlıyor musunuz?

7-Yükseköğretim Kanunu’nun dördüncü maddesinde, tanım ve etimolojik (kelime bilim) olarak en evrensel kurum olan üniversitelerde öğretimin ‘ATATÜRK ilkeleri doğrultusunda’ yapılmasına yönelik direktif gözünüzü, kulağınızı, mantığınızı rahatsız ediyor mu?

8-2007 Türkiye’sinde yedi-sekiz yaşında çocuklara her sabah ‘Varlığım Türk varlığına armağan olsun’ gibi eski Yunan sunak-kurban ayinlerini çağrıştıran bir andın tekrarlatılması sizce çağdaş yurttaşlık kavramı ile bağdaşıyor mu?

9-Türkiye’nin en anlamlı orta vade hedefini 2023 senesinde BM İnsani Kalkınma sıralamasında ilk kırka girmesi olarak (Cumhuriyet’in 84. senesinde 92. sıradayız) tanımlıyor musunuz?

10- AB tam üyelik hedefimizi de 9. sorudaki hedefe ulaşmak için zorunlu görüyor musunuz?

Bu listeyi çok daha uzatmak mümkün ama benim temel merak konum, meseleyi 1920’lerden 2007’ye, hatta 2023’e çekersek kendini ulusalcı ve birinci cumhuriyetçi diye tanımlayan arkadaşların bu somut sorulara ne cevap verdikleri; cevapları, bu konuların bir an önce çözülmesi doğrultusunda ise ben Cengiz Çandar’ın kurduğu takımdaki yerimi hemen kendilerine bırakmaya ve yedek kulübesine geçmeye hazırım.
 

Eser Karakaş, Star
28.09.2007

Konu ile ilgili sayfalar...
7/3/2017 - 15 Temmuz’un ilk entelektüel sonucu ...
9/20/2016 - Garip ilişkiler...
8/16/2016 - Mehmet Altan: Türkiye, 'İkinci Cumhuriyet' kavramına mecburen geri dönecek...
8/12/2016 - Batı’nın “Yeni Türkiye” kuşkusu ...
4/25/2016 - Siyasal İslam ve İkinci Cumhuriyet ...
Bütün başlıklar için tıklayınız