Takım listeleri mi mizahla fişleme mi?
Hürriyet yazarı Özdemir İnce’nin ortaya attığı “İkinci cumhuriyetçi yazarlar” listesi, Cengiz Çandar tarafından takım tertibine dönüştürülünce bizim çarşının ilgisini çekti!
Şimdi herkes kafasına göre “Birinci Cumhuriyetçiler”, “Ilımlı İslamcılar”, “Radikal İslamcılar” takımları kuruyor...
Takım kurmak bile kesmiyor bazılarını, kimi yedek oyuncuları, teknik direktörleri, kulüp başkanlarını bile sıralıyor!
Fikirler birer sözcüğe indirilip, aynı takımdaymış gibi gösterilen onca kalemin farklılıkları, renkleri gözardı ediliyor...
Hepsi tek bir kalıba sokulup, kızgın mühürle dağlanıyor!
Hepimizin alnında artık kocaman birer damga var:
İkinci Cumhuriyetçi...
Birinci Cumhuriyetçi...
Ilımlı İslamcı...
***
İşin üzücü tarafı sayfa komşum Sevgili Mehmet Tezkan gibi iyi niyetli isimler de düştü bu tuzağa...
Bir anlamda “mizah yoluyla fişleme” yaptıklarının farkına bile varmadılar çünkü!
Bu listelerin; her düşüncenin aşırı uçtaki savunucuları tarafından “titizlikle” değerlendirileceğini...
“Günü geldiğinde gereği yapılmak üzere” özenle arşivleneceğini akıllarına getirmediler...
Çünkü dedim ya, “iyi niyetliler...”
Şaka yapıp, geçti!
Biraz kafa buldular, biraz intikam aldılar!
Ama iyi niyetle, şakayla, gırgırla kaleme alınan bu listelerin “kötü niyetliler” tarafından kullanılabileceğini...
Daha açık söyleyeyim; aslında “futbol takımı” adı altında bir tür “hedeftekiler” listesi yayınladıklarını düşünmediler...
***
Abartmıyorum ya da komplo teorisi üretmeye çalışmıyorum:
Unutmayalım ki beş-altı aydır kutuplaşmanın doruğa tırmandığı bir süreçten geçiyoruz.
Herkes birbirini “dinsiz”, “yobaz”, “bölücü”, “darbeci” diye fişliyor... Fişlenenler de kendi mahallelerini oluşturup, öbür mahalleleri baskı altına almaya çalışıyor...
Her kutupta sinirler öyle gerilmiş durumda ki küçük bir kıvılcımın büyük bir yangına yol açması, mahallelerin birbirine girmesi işten bile değil!
İşte böyle bir dönemde tüm meslektaşlarımı yandaki “şehitler takımı”na yeni oyuncular eklenmesine alet olmamaya davet ediyorum...
Şaka yollu da olsa, kötü niyetlilere rehberlik yapmaktan kaçınmalıyız...
Yoksa birbirimizin arkasından yazacağımız övgü yazıları bile bizi tarih önünde aklamaya yetmez!
Mustafa Mutlu, Vatan
28.09.2007
| 
