Medyada 2. Cumhuriyet > Değerlendirme yapmak...

Değerlendirme yapmak...

İkinci Cumhuriyet", diye isimlendirilen, "mutasavver" bir devlet modelinin savunucularının, artık bir de gazeteleri oluyor. Bu tartışmalar başlamadan önce, bazı anımsatmalar yapmanın, yararlı olacağını düşündüm.

Cumhuriyetlere böyle numaralar verme alışkanlığı, Fransa'da başlamış. Şu anda beşinci cumhuriyeti yaşamakta olan Fransa'da, her anayasa değişikliğinden sonra, yeni bir cumhuriyet kurulduğu varsayılmış. Bizde de, 1961 Anayasası yürürlüğe girince, kimi "frankofon" kamu hukukçuları, 2. Cumhuriyet'ten söz etmeye başladı. Sonunda, yüksek bir yerlerden (!), "Tek bir cumhuriyet vardır, o da Atatürk Cumhuriyetidir", fetvası gelince, bu söylem sona ermişti.

O günlerde, "tıfıl halime" bakmaksızın, ben de birkaç yazımda, 2. Cumhuriyet tanımını kullanmıştım. Bir süre önce bu köşede yazdığım gibi; bir öğrencim, o yazılardan birini bularak burnuma dayayınca, çok gülmüştük...

* * *

Kendini 2. Cumhuriyetçi olarak ilan eden akademisyen ve gazeteciler, içinde bulunduğumuz koşullarla ilgili olarak, oldukça doğru teşhislerde bulunuyor ve yadsıyamayacağımız sorunları dile getiriyorlar. Fakat "tedavi" olarak, cumhuriyetimizin adını değiştirmeyi önermeleri, mantık dışı bir şey. (Tabii, diğer iyileştirme önerilerinin yanı sıra)...

Cumhuriyetimiz kurulduğu aşamada, günümüz demokrasisine benzeyen bir düzen kuramamıştı. Zaten böyle bir düzen kurması mümkün de değildi ve bu yönde bir çaba da yoktu. Zira, tarihsel sürecin o aşamasında, dünya üzerinde hemen hiçbir yerde, günümüz demokrasilerine benzeyen bir demokrasi yoktu. Zaman, zaman "Türk Devrim Tarihi" dersini verdiğim sınıflarda, öğrencilerime bir soru yöneltirim. "1920'lerin, 1930'ların dünyasında, insan haklarına saygı ve özgürlük açısından Atatürk Türkiye'sinde daha iyi durumda olan hangi ülkeler vardı?" Cumhuriyetimizi "totalitarizm"le eleştiren "aklı evveller", "Hangi ülke daha demokratikti ve hangi ülke insan haklarına daha saygılıydı?", sorusu sorulduğu zaman, susar kalırlardı. Gerçekten, o günlerin dünyasında, Atatürk'ün Cumhuriyetinden daha demokrat ve özgürlükçü ve insan haklarına saygı duyan, hangi devletler vardı acaba? İnsan meseleyi böyle düşündüğü zaman, aklına birkaç ülkeden başkası gelmiyor. İngiltere ve İskandinav ülkeleri ve biraz da Hollanda dışında, insan haklarına Türkiye'den daha fazla saygı gösteren ülke yok...

* * *

O dönemde, yukarıda saydığım ülkeler dışında kalan ülkelerden; Fransa, Belçika ve İsviçre; en temel insan haklarından biri olan, "siyasal haklardan", yani seçme ve seçilme özgürlüğünden, tüm nüfuslarının yarısını, kadınlarını yoksun bırakıyorlardı. Türk kadını, 1934'te siyasal haklarına kavuşurken; Fransa ve Belçika'da kadınların siyasal haklarına kavuşmaları, ancak 1947'de olmuştu. Bu süreç İsviçre'de, 1960'lara dek sürdü. Avrupa'nın geri kalan tüm ülkeleri, katı diktatörlükler altında idiler. Almanya'da Nazizm, İtalya'da faşizm İspanya'da Franko'nun, Portekiz'de Salazar'ın yönetimleri, SSCB'de Bolşevizm hüküm sürüyordu... Balkanlar ve Orta Avrupa'da, hiçbir özgürlükçü yönetim yoktu.

* * *

Hindistan, Avustralya ve Kanada, İngiliz sömürgesi idiler. Ortadoğu'nun tüm ülkeleri; İngiltere, ya da Fransa'nın sömürgesi idi. Aynı şey, Afrika kıtası için söz konusuydu. Çin'de, her general kendine bir bölge parsellemiş ve "esip gürlüyordu"... Orta ve Latin Amerika'nın hemen tüm ülkeleri, katı diktatörlükler altında inliyordu. Zaten, o günlerin dünyasındaki ülke sayısı, bugünkü gibi 200'lerin üzerinde değildi. Ve olanların durumu da, genellikle Türkiye'den parlak sayılmazdı.

* * *

Hitler zulmünden kaçan, Yahudi kökenli Alman bilim insanları; dünyanın dört köşesine yayılırken, bunlardan 200'den fazlası, Atatürk Türkiye'sini tercih etti. Bu insanlar aptal mıydı ki, totaliter bir rejimden kaçıp, antidemokratik bir ülkeye gelsinler?..


 

---------------------------------------------------

'Değerlendirme yapmak...' isimli haber için yorum listesi:
 

Yorum Yapan: Hüseyin Uzerli
Sayin Hocam,Fransa`dan alinip uyarlandigini belirttiginiz "Ikinci Cumhuriyet" kavramina bagli tartismalarda benim anlayamadigim bir nokta da,gelismis ülkelerdekinin tam aksine, Türkiye`deki akademisyenlerin yeni diye düsünüp tasarladiklari siyasal veya sosyal bir olguya neden kendi dillerinde özgün kavramlar türetme becerisini gösteremeyip,bunlari hala surdan burdan alma kolayciligini secmeleridir...Acaba 84 yillik cumhuriyetimizin orta ve yüksek ögretiminde uygulanan egitim model ve metodlari insanimizin kendisini bu konudaki kisirliktan kurtarabilmesinde ve yaratici zekasini ortaya cikarabilmesinde yetersiz mi kalmaktadir? Saygilarimla...

Yorum Yapan: Abidin AYVACI
selamlar 2.cumhuriyetten maksadın ne olduğunu onu savunanlar çok iyi açıklıyorlar. burada amaç demokrasinin gelişmesi ve askerin yetkilerini halka devretmesidir. bunları hepimiz paylaşıyoruz. cumhuriyet eşitti demokrasi değildir. bizler 2. cumhuriyetciler olarak demokrasi istiyoruz. baskı istemiyoruz, dışkı yediren amirler istemiyoruz. biz adalet istiyoruz. insanca yaşamak istiyoruz. sadece 1 2 sayısına takılarak bunları görmezden gelemezsiniz

Yorum Yapan: Ergin Toyer
REJİMLER ELBETTE DÖNEMİN KOŞULLARI GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULARAK DEĞERLENDİRİLMELİDİR. NE VARKİ TÜM REJİMLER İÇİN BU KISTAS GEÇERLİ OLMALIDIR. DÖNEMİN KOŞULLARI DİKKATE ALINDIĞINDA ÖZELLİKLE SÖZDE CUMHURİYETÇİLERİN KIZIL SULTAN, MÜSTEBİD DİYE ANDIKLARI İKİNCİ ABDÜLHAMİD'İN SON DERECE TOLERANSLI, DEMOKRAT, AYDINLANMACI BİR PADİŞAH OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKMEZ Mİ? BİZZAT MUSTAFA KEMAL' İN ARKADAŞI FETHİ OKYARA BU DURUMU DEĞİŞTİRMEZSEK ARKAMDA BİR DİCTATUR REJİMİ BIRAKACAM İTİRAFINDAN BİLE ÇIKARILACAK DERSLER YOK MU? BELKİ DE İLK İKİNCİ CUMHURİYETÇİ GENE MUSTAFA KEMAL OLACAKTI AMA ÖMRÜ NE YAZIKİ VEFA ETMEDİ! 84 YILLIK CUMHURİYET DÖNEMİNDE KAÇ KİŞİNİN SİYASİ DÜŞÜNCELERİ NEDENİ İLE İDADAM SEHPALARINDA CAN VERDİĞİNİ, HAPİHANELERDE ÇÜRÜTÜLÜP, SÜRGÜNLERDE SÜRÜNDÜRÜLDÜĞÜNÜ, KAÇ PARTİNİN KAPATILDIĞINI, KAÇ ASKERİ DARBE YAPILDIĞINI ANISADIĞIMIZDA ELBETTE "TARAF" OLMAMIZ, DEMOKRAT VE ÖZGÜRLÜKÇÜ BİR CUMHURİYETİ SAVUNMAMIZ GEREKİYOR. HATALARDA ISRAR HATALARI ÇOĞALTIR VE KANGRENE DÖNÜŞTÜRÜR!

Yorum Yapan: Muharrem Akduman
Hocam,kutluyorum,çok önemli mevzulara değinmişsiniz...

Yorum Yapan: Ahmet Sönmez
size katılmakla beraber geçmiş için sorduğunuz soruyu bugün içinde sormayı düşündüm. sizlere kolay gelsin.
 


Toktamış Ateş, Bugün
15.11.2007

Konu ile ilgili sayfalar...
7/3/2017 - 15 Temmuz’un ilk entelektüel sonucu ...
9/20/2016 - Garip ilişkiler...
8/16/2016 - Mehmet Altan: Türkiye, 'İkinci Cumhuriyet' kavramına mecburen geri dönecek...
8/12/2016 - Batı’nın “Yeni Türkiye” kuşkusu ...
4/25/2016 - Siyasal İslam ve İkinci Cumhuriyet ...
Bütün başlıklar için tıklayınız