Medyada 2. Cumhuriyet > Budala da kimmiş? (2)

Budala da kimmiş? (2)
 

Hürriyet'te bu iş nasıl oluyor acaba; bizde yazarlara diğer gazeteler tam takım temin ediliyor. Hürriyet bütçeyi mi kıstı, yoksa yazarlara farklı muamele mi ediliyor, bilmiyorum; bildiğim, 'İkinci Cumhuriyetçilerin Korkulu Rüyası' diye tanınan yazarın bazı gazeteleri eline almadığını iddia ettiği...

Yeni Şafak eline almadığını iddia ettiği gazetelerden...

Tabii eline almayınca, okumuyor da, kendisiyle ilgili bir yazı bizde çıktığında, "Haberim yoktu, ben onları okumam" diyebiliyor...

Ya da bugüne kadar diyebiliyordu, dünkü yazısında bizim gazeteden bir yazarın 1,5 ay önce çıkmış bir yazısından alıntı yapmış... Oysa bir gün önce, burada iki kez değinilmiş bir konuya (İlhan Selçuk ve faiz) üçüncü el kaynaklardan lâf yetiştirmeye çalışıyordu 'Korkulu Rüya'...

Unvanının kendisine tarafımızdan münasip görüldüğünü sanması çok hoş. Dünkü yazısını şöyle bitirmiş: "Tuhaftır bu İslamcı yazıcılar! Bazıları kábuslu rüyalarında beni görürler ve ertesi sabah 'İkinci Cumhuriyetçilerin korkulu rüyası Özdemir İnce!' diye yazarlar."

Oysa, Türk medyasında 'marka' oluşturma ustası Ertuğrul Özkök'ün eseridir o... "Kimdir bu yaşlı-başlı yeni yazar?" merakına kapılan okurlara değerini anlatmak için, öyle takdim etmişti kendisini...

Tabii Ertuğrul Özkök'ün kendi hoşluğunu unutacak değilim. Temmuz 1992'de 'İkinci Cumhuriyetçi' idi Hürriyet yönetmeni. Okuyalım: "1923'te kurulan cumhuriyet, çok büyük ölçüde bu sosyolojik tanıma dayalı olduğu için, şimdi yeni bir cumhuriyet anlayışı tarifinin yapılması gerekmektedir. Bu yeni zihniyeti tarif etmek ise yeni bir cumhuriyet anlayışı getireceğinden, buna yeni bir isim bulmak doğru olacaktır. Bu isim de, 'İkinci Cumhuriyet' olabilir. / Türkiye'nin ulaştığı noktada artık, cumhuriyet anlayışının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini sanıyorum. Önemli olan budur."

Şimdi aynı Ertuğrul Özkök 'İkinci Cumhuriyetçi' kalemlere ver yansın ettiği gibi, nefesi yetişmezse diye bir de 'Korkulu Rüya' sürdü onların karşısına…

Ne kadar hoş, değil mi?

Peki de Hürriyet okurları bu kadar hoşluğu kaldırabiliyor mu? Hiç sanmıyorum. Düne kadar "Ben onları okumam" savunusuna sığınırken, birdenbire Yeni Şafak'tan alıntı yaparak kendini yalanlamasının sebebi okurdan gelen tepki olmalı. Richard Falk gibi Princeton Üniversitesi'nin ileri yaşına rağmen kendisinden yararlanmaktan vazgeçmediği uluslararası üne sahip bir profesörden, 'budala' ve 'medrese muallimi' diye söz etmesi, gazetesinin Prof. Falk'u iyi tanıdığını bildiğim yazarlarını dehşete düşürmüştür. Belki eşini bile...

Bir okurum, Boğaziçi Üniversitesi'nin Mütercim-Tercümanlık (yeni adıyla Çeviribilim) bölümünde ders veren 'Korkulu Rüya'nın eşinden 'bağlama uygun çeviri gibi konuları içeren' diye tanımladığı Lexis dersleri almış; "Çok değerli bir insan olan eşine sorsaydı 'non-religious' sözcüğünün ne anlama kullanıldığını doğru biçimde öğrenirdi" diye yazdı bana; belki hocasına da göndermiştir bana yazdığı notu.

Son yazısına "Cahil Özdemir İnce" başlığını koyabildiğine göre aldırmaz herhalde, ama Hürriyet yazarının şöhreti uluslararası arenada da yayılıyor galiba. Prof. Falk da Sabah'ta çıkan mülâkatın onun sütununa yansımasından ve benim burada konuyu ele alışımdan haberdar; ayrıntılı bir mesajla duyduğu rahatsızlığı aktardı...

'Dindar olmayan' anlamına kullanılmış 'non-religious' sözcüğünü 'dinsiz' biçiminde algılama özrü aklımdayken, yeni bir yanlış anlamaya daha meydan vermemek için Prof. Falk'un mesajının ilgili bölümünün çevirisini sunuyorum: "Hürriyet'in bana yönelik saldırısıyla ilgili yazınızı gördüm; ne tesadüf, yazınız doğum günümde yayımlanmış. Cevabınızın cömertliğine teşekkür ederim. Söylediğim ve inandığım şeylerin çarpıtılması üzerine oturan vahşice saldırının etkisini azaltmaya yaradı bu."

Keşke birisi zahmete girip 'Korkulu Rüya'nın son yazısını Prof. Falk'a gönderse; Princeton Üniversitesi'nden ruh tahlilcilerden elinde iyi bir 'tipoloji' ortaya çıkabilir.

Özellikle de yazının şu giriş bölümünden: "Yazdıklarım karşısında bocalayan İslamcıların, İkinci Cumhuriyetçilerin ve hariçten gazel atan zevzeklerin bir cankurtaran simidi var: Cahil Özdemir İnce! Özdemir İnce cahilin tekidir, bu işten anlamaz! / Belki cahilim, belki değilim, çünkü bu başıbozuk postmodern çağda cehalet de görecedir. Ama budala olmadığım kesin! Her konuda danıştığım, bilgi alıp tavsiyesine uyduğum dostlarım, arkadaşlarım var."

Ne hoş arkadaşları olmalı! Dudaklarımıza tebessüm konduran yazılarını kaleme almadan önce danıştığı dostları, arkadaşları kim acaba 'Korkulu Rüya'nın?
 


Taha Kıvanç, Yeni Şafak
19.11.2007

Konu ile ilgili sayfalar...
7/3/2017 - 15 Temmuz’un ilk entelektüel sonucu ...
9/20/2016 - Garip ilişkiler...
8/16/2016 - Mehmet Altan: Türkiye, 'İkinci Cumhuriyet' kavramına mecburen geri dönecek...
8/12/2016 - Batı’nın “Yeni Türkiye” kuşkusu ...
4/25/2016 - Siyasal İslam ve İkinci Cumhuriyet ...
Bütün başlıklar için tıklayınız