Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Titanik'in üst katındakiler gemiyi delmeye çalışıyor

Titanik'in üst katındakiler gemiyi delmeye çalışıyor

Başbakan Tayyip Erdoğan, ekonomik gelişmelerde moralin önemine dikkat çekerek, tüm kesimlerin sağduyulu bir tutum takınmasını istedi. Türkiye'nin her meselesinin belli kesimler tarafından büyük bir gürültü ve keskin cepheleşmelerle tartışıldığını vurgulayan Erdoğan, "Titanik gemisini alt kattakiler batırmıştı. Türkiye'de ise üst kattakiler gemiyi batırmaya çalışıyor." dedi.

Kamuoyunda yaşanan sert tartışmalar piyasalarda dalgalanmaya sebep olurken, Başbakan Tayyip Erdoğan, muhalefetin tutumuna tepki gösterdi. Türkiye'de bir kesimin ülkenin ilerlemesini istemediğini ifade eden Erdoğan, bunun için her defasında bu kesimin ülkede ve kurumlar arasında çatışma olduğu tezini savunduğunu kaydetti. Başbakan, "Titanik gemisini alt kattakiler batırmıştı. Türkiye'de ise üst kattakiler gemiyi batırmaya çalışıyor." ifadelerini kullandı.

Başbakan Erdoğan, Anadolu Aslanları İşadamları Derneği'nin (ASKON) 'Marufun Egemenliği' ana temalı 6. Genel Kurul Toplantısı'na katıldı. Burada konuşan Erdoğan, işadamlarına ülkenin ekonomisine, ticaretine, üretimine, ihracatına ve istihdamına yaptıkları katkılardan dolayı teşekkür etti. Türkiye'de sağduyu, aklıselim ve yapıcı üsluba her zamankinden çok daha fazla ihtiyaç olunduğunu vurgulayan Başbakan, zor ve hassas dönemlerden geçerken söylenen sözlerin daha farklı bir anlam taşıdığını kaydetti. Erdoğan, demokrasi ve hukuk alanında büyük bir mücadelenin verildiği, dengelerin milli irade lehine değişmeye başladığı bir dönemde kimin nerede durduğu, kimin moral verdiği, kimin de moral bozduğunun ayrı bir önem taşıdığını ifade etti. Türkiye'nin her meselesinin belli kesimler tarafından büyük bir gürültü ve keskin cepheleşmelerle tartışıldığını kaydeden Başbakan, "Ortaya çıkan her meselede başta muhalefet olmak üzere söz söyleyenlerin çok keskin, adeta köşeli bir duruş sergilediklerini, uzlaşmaz bir tavır takındıklarını, en basit meseleyi bile bir gerilim zeminine dönüştürmek istediklerini görüyoruz. Böyle bir atmosferde iş dünyasının ve sivil toplum örgütlerinin sağduyuya ve aklıselime davet eden mesajları önem taşıyor." dedi.

Eleştiriden hiçbir korkuları ve çekinceleri olmadığını anlatan Erdoğan, tam tersine, yapıcı eleştirilerin kendilerine yol gösterici olduğuna, politikalarına ışık tuttuğuna inandıklarını söyledi. Erdoğan, şöyle konuştu: "Hiç kimseden bizi yüzde 100 desteklemesini, her işimizde, her politikamızda yüzde 100 arkamızda durmasını beklemiyoruz, bekleyemeyiz. Bizim görüşlerimize katılırlar, katılmazlar, görüşlerimizi benimserler, benimsemezler ama takdir etmek de bir erdemdir ve biz bu erdemin gösterilmesinin gerçekleşmesini çok arzu ediyoruz." İşadamlarından da kendi kendilerine "'Acaba ben neredeydim, bugün neredeyim?" şeklinde bir değerlendirme yapmalarını isteyen Erdoğan, bunu yapanların çok şeylerin değiştiğini göreceklerini vurguladı. Erdoğan, gündemdeki gözaltı olaylarına da değindi. Başbakan "Kurumlar kendi içinde adeta bir temizliğe tabi tutuluyorsa bundan kimsenin rahatsız olmaması lazım ve bunun gerçekleştirilmesi lazım. Eğer bu gerçekleştirilmeyecek, böyle devam edecek olursa bu sıkıntıyı yavrularımız, torunlarımız yaşayacaktır ve bedeli daha da ağır olacaktır." dedi. Şu anda kuvvetler ayrılığı prensibine göre yasama, yürütme ve yargının birbirinden ayrı olması gerektiğini ifade eden Erdoğan, ancak uygulamada böyle olmadığını ifade etti. Erdoğan, şunları kaydetti: "Yasamada yaşanan bir ayrı durum var, yürütmede ayrı bir durum var ama bir bakıyorsunuz ki hepsini geç, ne yasama, ne yürütme hepsi bir kenara yargı bir anda hepsini silip atabiliyor? Şu anda yargı istediği şekilde yürütmeye müdahale edebiliyor. Ama bakıyorsunuz ki bir taraftan da parlamentonun yüzde 65'ine sahip bir siyasi parti veya en küçüğü fark etmez, bir siyasi partinin kapatılması noktasında iki dudak arasından çıkacak bir sesle bu, bu ülkede konuşulabiliyor. Bunu kabullenmek mümkün mü? Varsa ortada bir suçlu, bedelini ödesin; ama bir tüzel kişiliği bedele mahkum etmek, bu bedeli o tüzel kişiliğe ödetmek demokrasi ile bağdaşır bir şey değil." Yargı reformunun gerekliliğine işaret eden Başbakan, "Yargıya sorarsanız yargı diyor ki 'her şeyi biz yapacağız'. Ben de diyorum ki dünyanın bütün gelişmiş ülkelerinin ortalamasını alalım, ortaya ne çıkıyorsa, gelin onu uygulayalım. Buna var mısınız, yok musunuz? Ama o da işlerine gelmiyor. Nasıl ki yargı kendi içinde herhangi bir mensubunun yargılanmasına başkanlar kurulundan müsaade ediyorsa bırakın da siyasetçinin yargılanmasına da parlamento müsaade etsin. Bir siyasi partinin kapatılıp kapatılmaması için müsaadeyi parlamento versin." ifadelerini kullandı.

Başbakan Erdoğan, İstanbul'da düzenlenen Türk soydaş ve akraba topluluklarının kurmuş oldukları sivil toplum örgütleriyle, buluşma yemeğinde bir araya geldi. Erdoğan, konuklara hitaben "Sizler, BM Güvenlik Konseyi üyesi bir ülkenin vatandaşısınız. Sizler, Medeniyetler İttifakı'na eşbaşkanlık yapan bir ülkenin evlatlarısınız. Sizler, AB müzakerelerini kararlılıkla yürüten bir ülkenin soydaşlarısınız. Sizler, her yerde hakkı, adaleti, barışı savunan, haksızlık karşısında dimdik duran, eğilmeyen, bükülmeyen, hakkı cesaretle söyleyen bir ülkenin evlatlarısınız." dedi. Erdoğan, konuşmasında Karabağ'da Ermeniler tarafından gerçekleştirilen Hocalı katliamının önceki gün yıldönümü olduğuna işaret ederek, "Biz katliamları yaşamak istemiyoruz. Ama yaşayanların bunun ızdırabı içinde olduklarını bilerek, bunu paylaşmak, ama yaşatanlara da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Adalet Divanı'nın hesabını sormasını istiyoruz." şeklinde konuştu.

 

Zaman'ın ödülü Başbakan Erdoğan'dan

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği'nin (ASKON) genel kurulunda, 'İletişim' ile 'Reel Sektör Performans Ödülleri' sahiplerini buldu. Gazetemizin Ekonomi Editörü Turhan Bozkurt 'En İyi Editör' ödülüne layık görüldü. Bozkurt'un plaketini Başbakan Tayyip Erdoğan takdim etti. Programda konuşan ASKON Başkanı Mustafa Koca, sivil bir anayasaya ne zaman sıra gelecek diye heyecanla beklediklerini söyledi. Koca, "Kurumların mutabakat zemini olgunlaşsın diye beklerken, zemin çürümeye, milletin sabrı da tükenmeye başlamıştır." dedi. İki sene sonra bugün yine bir yargı şoku ile gündemin değiştiğini ve tartışmaların sığ bir alana kaydığını vurgulayan Koca, artık böyle sürprizler yaşamak istemediklerini kaydetti.

Zaman, 28.02.2010


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.