Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Baykal gözaltıları değerlendirdi

Baykal gözaltıları değerlendirdi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Balyoz Güvenlik Harekat Planına ilişkin yürüttüğü soruşturma kapsamında emekli generallerin de aralarında bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına aldı. Konuyla ilgili Uğur Dündar’ın hazırlayıp sunduğu Star TV ana haber bültenine canlı bağlandı

Baykal, gözaltıları değerlendirirken, “Türkiye’de artık yargı organlarının, savcıların, ötesinde, bu tip süreçleri, hazırlayan, planlayan, karargahların bulunduğu ve onların telkinleri doğrultusunda böyle adımların atıldığı kanaati, çok yaygınlaşmaktadır” diye konuştu.

 

Yürütülen soruşturma ilgili Deniz Baykal şunları söyledi:

 

“Türkiye her gün, hepimizi şaşırtan bir sürecin içinden geçiyor. Türkiye’de sanki bir darbe yapıldı, hukuk üstünde bir grup iktidarı ele geçirdi ve ülkenin kurumlarını allak bullak eden bir uygulamaya başladı, böyle bir izlenim alıyorum.

Maalesef Türkiye’de bir süredir hukuka olan güven, ciddi şekilde sarsılmıştır. Bu sarsılmanın altında böyle uygulamaların yattığı açıktır. Türkiye’de maalesef tanık oluyoruz, bir takım insanlar için istenmeyen bazı insanlar için suçlar icat ediliyor.

O suçlarla ilgili olarak, imzasız ihbar mektupları tanzim ediliyor. Gizli tanıklar araya giriyor, ortada müthiş suçlamalar, dudak uçuklatan iddialar uçuşuyor, ama bu sürece girişimizin bir yılı aşan bir mazisi var. Ama bugüne kadar bir tek somut karar bağlanmış, yetkili mercilerin hukuki irdelemesini tamamlayarak, yargı sürecinin tamamlamış olduğu tek bir olaya bile rastlayamıyoruz. Böyle bir garip dönemin içinden geçiyoruz.

İlk kez yabancı gözlemcilerde Türkiye’de yaşanan olaylarla ilgili, kaygı ifade eden değerlendirmeler yapmaya başladılar. Bugün Avrupa Birliği pek umursamazdı böyle olayları, ama gözaltına alma olaylarını tedirginlikle izlediğini ifade etme ihtiyacını hissetti. Elbette öyle olacak normal bir demokratik sistemde, bir hukuk devletinde birdenbire, bir gün, aniden, düzinelerle Türkiye’nin önde gelen isimlerini, gözaltına alınmasını gerektiren, gerekçeler eğer var ise, bunun toplumu tatmin edecek şekilde paylaşılmasına ihtiyaç vardır.

Afaki iddialar, yuvarlak sözler, bu uygulamaları haklı kılmaya artık yetmiyor. Elbette hukuka saygılıyız, elbette ortada ciddi bir olay varsa gereği yerine getirilmelidir, ama kısa bir süre önce bu toplumun sayılan, sevilen, büyük sorumluluk üstlenmiş insanlar. Önemli bir kısmı görevini tamamlamış, silahlı kuvvetlerin en üst yöneticileri, emekliye ayrılmışlar, şimdi darbe iddiasıyla suçlanıyorlar. Emekliyken mi darbe yapacaklar? Hayır, daha önce darbe planladılar, o darbenin mi hesabını sormaya kalkıyoruz? Yani aradan bunca yıl geçmiş. Toplum dönüştürülmek isteniyor. Bu uygulamaların, nasıl bir manzarayı ortaya koyacağını hep beraber yaşayıp göreceğiz.

Türkiye’de artık yargı organlarının, savcıların, ötesinde, bu tip süreçleri, hazırlayan planlayan, karargahların bulunduğu, ve onların telkinleri doğrultusunda, böyle adımların atıldığı kanaati, çok yaygınlaşmaktadır. Kolluk güçleri, adli sorumlulukları üstlenmeye başlamışlardır. Bu bir demokratik süreç değildir, bir hukuk süreci değildir. Kaygıyla izlenmesi gereken bir süreçtir.”

Hürriyet, 22.02.2010


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.