Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Baykal'dan Erdoğan'a "Başbuğ" çıkışı

Baykal'dan Erdoğan'a "Başbuğ" çıkışı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın askerle hükümet arasındaki işbirliğini anlatmak için söylediği "Orgeneral İlker Başbuğ ile paslaşıyoruz" sözleri siyasetin yeni polemik konusu oldu. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Erdoğan'ı "Çok paslaşmayın, kendi kalenize gol atarsınız" diyerek eleştirdi.

Baykal, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Balyoz Darbe Planı:

Baykal, 7-8 yıl öncesinden medet umulur hale gelindiğini söyledi. Baykal, sözlerine şöyle devam etti:

"Ne oldu? Efendim bakıyoruz, inceliyoruz... Bakıp inceleyeceğiniz hiçbir şey yoktur. En son gele gele 'biz paslaşıyoruz kendi aramızda' dediler. Çok paslaşmayın kendi kalenize gol olur. Kale önünde, tehlikeli sahada, dar alanda paslaşma çok tehlikelidir. Hiç belli olmaz. Ne olacağı belli olmaz. 'Geçmişi birlikte mi suçlayacağız, yoksa ben tek taraflı suçlayacağım, sen bunu anlayışla karşılayacaksın' mutabakatı mı yapmaya çalışıyorlar?"

Kırık-kayıp DVD ve CD'ler...

Son günlerde "kırık ve kayıp" DVD ve CD olaylarının yaşandığını belirten Baykal, "Kim kırdı o DVD'yi? O DVD'de ne var? O DVD'de şunlar var diye yandaş gazetelerde korkunç yayınlar yapıldı. Şimdi mahkeme sürecindeyiz. Birileri, 'bizim hakkımızda iddiaların olduğu bu DVD'yi bir de biz inceleyelim' dediler. DVD kırık. O DVD'yi kim hazırlamış, kim planlamış, ona bakacağız. Hayır. Nedir? İçinde şunlar var, siz içindekine bakın. Böyle hukuk olur mu? Ona göre suçlamayı yapmışsın. Böyle bir yargılama süreci Türkiye'ye yakışıyor mu? Bunca iddiadan ne çıktı? Dursun Çiçek olayından ne çıktı? Başbakan Yardımcısına suikast iddiasından ne çıktı? Kırık DVD'ler, kayıp CD'ler... Böyle şey olur mu?" diye konuştu.

TEKEL işçilerinin eylemi ve bakkalların sorunları:
CHP lideri, konuşmasında, TEKEL işçilerinin eylemine de yer verdi.

"İnsanların kazanılmış haklarını, kendi yanlışların dolayısıyla elinden almaya hakkın var mı?" diye soran Baykal, "(Var) diyorsan, kendinde bu hakkı görüyorsan, 'senin karşında ben de hakkımı alıncaya kadar bu işin peşinde duracağım' diyen TEKEL işçilerinin de hakkı var. Başbakan, Vali'ye, 'dağıtın burayı' diye talimat verdi, arkasından baktı bu iş yanlıştır. Sayın Başbakan, demokratik bir toplumda bunları hazmedeceksin. Sana daha önce de söyledim, seni asker değil ama TEKEL işçisi götürür" dedi.

Baykal sözlerine şöyle devam etti:

'TEKEL işçisi mi beni iktidara getirdi' diyorsan, bu kafayla çok daha büyük yanlışlar yaparsın. Nitekim yapmaya başladı, şimdi bakkallara taktı. 'Seni asker değil TEKEL işçisi götürür' dedim inanmadın, devam ediyorsun. TEKEL işçisinin yanında seni bakkallar da seni götürür."

Milletin bu işe sahip çıktığını, Başbakan'ın bunu anlaması gerektiğini ifade eden Baykal, olayın basit bir itiş kakış olayı olmadığını belirtti. Baykal, "Milletin sağduyusu harekete geçmiştir. Bunu anlamak lazımdır. Büyük hata yapılıyor. Dayatmacı bir siyaset anlayışını Başbakan bırakmalıdır. Kendisini uyarıyorum: direnmeyin Sayın Başbakan, direnmeyin, değmez, yazıktır, günahtır. O insanlara acıyın, o insanların ailelerine acıyın" diye konuştu.

Bakkalın sıkıntısı:
Baykal, Başbakan'ın bakkalları ve esnafı da sevmediğini, "esnafların bir araya gelerek büyük alışveriş merkezleri açmasını önerdiğini" söyledi.

"Alışveriş merkezi kurmak için gerekli krediyi oğlunun başında olduğu şirkete açtığın gibi, sen mi açıvereceksin?" diyen Baykal, dünyanın her yerinde küçük işletmelerin daima var olacağını, bunların ekonominin temel unsurları olduğunu anlattı.

Bakkalların sadece işyeri değil, sosyal merkez, aile ve mahalle yaşamının güvencesi olduğunu ifade eden Baykal, "Başbakan büyük hata yapmıştır. Sen onları kaldırıp, insanları birer robot haline getirdiğin zaman bu ülke yaşanmaz hale gelir. Türkiye'nin temeli aileye dayanır. Türkiye'nin temelinde esnaf vardır, var olmaya devam edecektir. Senin görevin esnafa sahip çıkmaktır. 2 milyon insanı tarımdan kopardı yetmedi, şimdi bakkalların iş yerinin kapanmasını anlayışla karşılamayı sağlamaya çalışıyor. Yanlıştır" diye konuştu.

Anayasa değişikliği:
Büyük bir iddia ile Anayasa değişikliği konusunda "düğmeye basıldığını", referandum süresini 45 güne indiren teklif hazırlandığını kaydeden Baykal, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapısının değiştirilmeye çalışıldığını söyledi.

Baykal, buna karşı çıktıklarını anımsatarak, "Referandum millete karşı tuzaktır ama tuzağı kuranlar o tuzağa düşebilirler" dediklerini anlattı. CHP Genel Başkanı Baykal, "Anlıyorum ki Başbakan artık referandumun kolay göze alınabilir olmadığı değerlendirmesini yapmış. Anayasa değişikliği konusu artık bir niyet beyanı, bir temenni, bir siyasi tartışma konumunda kalma tehlikesi ile karşı karşıyadır. 'Bıçak sırtı denge var, belli olmaz' diyor ama asıl söylemediği milletin referandumda ne yapacağı. Onu kaygılandıran asıl olay odur. Asıl milletin referandumda ne yapacağı konusunda güven duyamadığı için bu anayasa değişikliğini millete taşımaya cesaret edemeyecektir. Bu, önemli bir olaydır. Anayasayı değiştirme iddiasıyla ortaya çıktı, o da elinde kaldı" diye konuştu.

Deniz Feneri e. V. :
CHP lideri konuşmasında Deniz Feneri e. V. davasını da gündeme getirdi.

Baykal, buna benzer yığınla konu bulunduğunu ifade ederek, Deniz Feneri e.V davasında dosyaların Türkiye'ye gelişinin üzerinden yaklaşık 1 geçtiğini söyledi.

Dosyanın 1 yıla yakın süredir savcılıkta olmasına rağmen iddianamenin hazırlanmadığını vurgulayan Baykal, "Almanlar konuyu inceledi, mahkeme kuruldu, yargılamayı yaptı, hükmü verdi, Türkiye'ye her türlü belgeyi, bilgiyi vererek, 'asıl sorumlular sizin orada' diyerek, isimleri söylediler. Zor bela dosya geldi. Geldi, o tarihten şu ana kadar 1 yıla yakın süre geçti ama halen iddianame yok" şeklinde konuştu.

cnnturk.com, 02.02.2010


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.