Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Erdoğan: Terör propagandası fikir özgürlüğü değildir

 Erdoğan: Terör propagandası fikir özgürlüğü değildir
Başbakan Davutoğlu ile Dolmabahçe'de görüşen ABD Başkanı Yardımcısı Joe Biden daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Yıldız Sarayı'nda görüştü. Erdoğan burada, "terör" propagandası yapmanın düşünce özgürlüğü olmadığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden görüşmesi 1 saat 20 dakika gecikmeyle başladı. Biden, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Dolmabahçe Başbakanlık Ofisi'nde görüşüp yemek yedikten sonra Yıldız Sarayı'na geçti. Biden ve Erdoğan'ın Mabeyn Köşkü'ndeki görüşmesi basına kapalı olarak devam etti ve yaklaşık 2,5 saat sürdü.
Görüşmede ikili ilişkilerin yanı sıra başta Suriye ve Irak olmak üzere bölgesel konuların ele alındı. Erdoğan, İstanbul ve Diyarbakır'daki saldırılarla ilgili olarak ABD yönetiminin sergilediği dayanışmadan memnuniyetini dile getirdi, "terörle" mücadele konusunda kamuoyunun sağlıklı bilgilendirilmesinin ve doğru mesajlar verilmesinin önemli olduğunu belirtti.

Erdoğan: Terörle mücadele baltalanmamalı
Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, kabulde İstanbul ve Diyarbakır'daki saldırılarla ilgili olarak ABD yönetiminin sergilediği dayanışmadan memnuniyetini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "terörle" mücadele konusunda kamuoyunun sağlıklı bilgilendirilmesinin ve doğru mesajlar verilmesinin önemli olduğunun altını çizdiği öğrenildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, müttefik ülkelerin yetkililerinden bu konuda duyarlılık beklediklerini hatırlatarak, Türkiye'nin "terörle mücadele" konusundaki kararlılığını baltalamaya çalışan kesimlere katkı niteliği taşıyabilecek duruş ve ifadelerden uzak durulması gerektiğini vurguladı.
Türkiye'nin tıpkı ABD gibi bir hukuk devleti olduğuna değinen Erdoğan'ın, terör propagandası yapmanın ve "terör eylemleri"ne destek niteliği taşıyan beyanlarda bulunmanın, fikir özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğine dikkati çektiği belirtildi.
Görüşmede, Türkiye'nin IŞİD, PKK, El Kaide, DHKP-C gibi örgütler arasında hiçbir ayrım yapmadığı, PYD ve YPG'yi de terör örgütü olarak gördüğü de tekrarlandı.
Suriye'de oldukça kritik bir süreç yaşandığına işaret eden taraflar, geçiş hükümeti oluşturulması için neler yapılabileceğine ilişkin görüş teatisinde de bulundu.
Türkiye'nin DAİŞ'le mücadele konusunda başından beri uluslararası koalisyona her türlü katkıyı yaptığı, askeri operasyonlara katıldığı, ihtiyaç duyulan desteği verdiği ifade edildi.
Irak'taki istikrarsızlığın IŞİD ve PKK gibi örgütlere zemin hazırladığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, söz konusu ülkenin arındırılması için Ramadi'nin ardından Felluce ve Musul için ciddi çaba sarf edilmesi gerektiğine değindi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Türkiye'nin Başika'daki faaliyetlerinin de yerel kuvvetleri eğitme amacı taşıdığını hatırlattığı öğrenildi.

Biden: Türkiye'nin yanındayız
ABD Başkan Yardımcısı Biden'ın ise "terörle mücadele" konusunda Türkiye'nin yanında yer aldıklarına değinerek, PKK'yı da terör örgütü olarak gördüklerini vurguladığı kaydedildi. Biden, Suriyeli mültecilere yardım eli uzatma konusunda Türkiye'nin yaptıklarını taktirle karşıladıklarını da söyledi.
Görüşmede, Mart sonunda Nükleer Güvenlik Zirvesi vesilesiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Barack Obama'nın Washington'da yapacakları görüşmenin, iki ülke arasında üst düzey görüş alışverişi için önemli bir fırsat olacağı da ifade edildi.

Akademisyenler ne demişti ?
Erdoğan'ın, "Türkiye'nin terörle mücadele konusundaki kararlılığını baltalamaya çalışan kesimlere katkı niteliği taşıyabilecek duruş ve ifadelerden uzak durulmalı" vurgusunda kastettiği şey, bazı akademisyenlerin Güneydoğu'daki çatışmalarla ilgili devleti suçlayan bildirisiydi. Türkiye ve yurtdışından binden fazla akademisyenin imza attığı "Barış İçin Akademisyenler Girişimi"nin açıklamasında şu ifadeler yer almıştı:
"Türkiye’nin değişik üniversitelerinde çalışan 1000’den fazla akademisyen ve araştırmacı, devletin Cizre, Dargeçit, Silvan, Silopi, Sur ve daha bir çok yerde başta Kürtler olmak üzere tüm vatandaşlarına karşı işlediği suçlara ortak olmayacağız diyoruz. Devleti bu bölgelerde işlediği suçlardan sorumlu tutuyor, hesap vermesini istiyoruz. Ayrıca devleti bir an evvel müzakereleri başlatmaya çağırıyoruz.
Erdoğan bu bildiriyle ilgili şu açıklamayı yaptı:
"Kendilerine güya akademisyen-araştırmacı unvanı yakıştırmış bir gürûh çıkıyor. Devletimize dil uzatıyor, ‘Hak ve özgürlük ihlâli yapıldı’ diyor. Terör örgütünün eylemleri yüzünden bölgede yaşayan milyonlarca vatandaşımızın hak ve özgürlükleri ihlâl ediliyor ama bu ihlâli yapan devlet değil, terör örgütünün ta kendisidir. Vatandaşımıza hayatı zehir eden terör örgütüdür. Yabancıları da ülkemize davet ediyorlar. Bunun adı ‘müstemleke’ zihniyeti, mandacılıktır. Bunu 100 yıl önce de yapanlar vardı. Milletimiz Kurtuluş Savaşı’nı kazanarak bunları hak ettiği cevabı vermişti. Çoğu maaşını devletten alan, cebinde bu devletin kimliğini taşıyan ve ortalamanın üstünde bir refah düzeyine sahip bu kişilerin Türkiye'ye ihanet içinde olduğunu biliyoruz."
Biden, Türkiye ziyaretinde sivil toplum kuruluşlarıyla gerçekleştirdiği bir görüşmenin ardından konuyla ilgili şu açıklamayı yapmıştı:
"Medyaya gözdağı verildiği veya eleştirel haberler nedeniyle hapse atıldığında, internet özgürlüğü kısıtlandığı ve YouTube ve Twitter gibi sosyal medya siteleri kapatıldığında ve binden fazla akademisyen sadece bir bildiriye imza attıkları için hainlikle suçlandığında, bu gösterilmesi gereken örnek tutum değil”

aljazeera.com.tr, 23.01.2016


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.