Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ergenekon > Dink davasında 3 tahliye çıktı

Hayal ve Tuncel birbirine girdi

Gazeteci Hrant Dink cinayetiyle ilgili davanın 8. duruşması olaylı geçti. Azmettirici olduğu iddia edilen Yasin Hayal ile muhbir Erhan Tuncel, iki kez kavga etti. Sanık avukatı hakaret edince Dink ailesi salonu terk etti. Üç sanık tahliye edildi.

 

İSTANBUL - Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin 8’i tutuklu 20 sanık hakkında açılan davanın 8. duruşmasına tutuklu sanıklardan Ogün Samast katılmadı, diğer sanıklar ise duruşmada hazır bulundu. 18 sanıkla başlayan Dink davası, cinayeti ihbar eden Coşkun İğci ve Osman Hayal’in katılımıyla 20 sanığa yükselmişti. Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’nde görülen duruşmayı Hrant Dink’in eşi Rakel Dink ve ailesinin yanı sıra TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras, DTP Milletvekilleri Sebahat Tuncel ve Akın Birdal da izledi.

 

Davanın 8. duruşması gergin başladı. Sanıklar Yasin Hayal ve Erhan Tuncel arasında çıkan kavgada, ikili mahkeme salonunda yumruklaştı.

Osman Hayal ifade verirken kardeşi Yasin Hayal araya girdi ve Erhan Tuncel’e laf attı. Osman Hayal de “Kardeşimin başına ne geldiyse hepsi Erhan Tuncel’i tanıdıktan sonra geldi” dedi.

Erhan Tuncel bu sözlere, “Asıl benim başıma onu tanıdıktan sonra gelmeyen kalmadı” şeklinde yanıt verdi.

Bunun üzerine “Parayı sen alıyorsun, maaş alıyorsun, sıkıntıyı ben çekiyorum” diyen Yasin Hayal, küfür ederek Erhan Tuncel’e yumruklarla saldırdı, Tuncel de karşılık verdi. Kavgayı mahkeme salonundaki jandarmalar ayırdı.

Yasin Hayal, Mahkeme Başkanı’nın talebi doğrultusunda görevliler tarafından salondan çıkartıldı.

OSMAN HAYAL: TAMAMEN TESADÜF
İlk kez davaya katılan Osman Hayal, “Benim cinayetle hiçbir alakam yok” dedi. Sadece cinayet tarihinde İstanbul’da olduğunu ve başka bir şey bilmediğini anlatan Hayal, daha önce tanık olarak verdiği ifadelerinin doğru olduğunu vurguladı.

Hakim tarafından emniyet ve savcılıktaki ifadeleri hatırlatılan Hayal, “Cinayetten bir saat sonra İstanbul’dan çıkışım tamamen tesadüftür” dedi.

“CİNAYETİ KESİNLİKLE DUYMADIM”
Müdahil avukatı Arzu Becerik, Osman Hayal’in cinayetle ilgili verdiği ifadeler arasında çelişkiler bulunduğunu söyledi.

Yasin Hayal’in cinayeti kabul ettiğini belirten Becerik, Osman Hayal’e cinayeti duyup duymadığını sordu.

Bunun üzerine Hayal, “Kesinlikle duymadım. Kardeşim de yargılanma sürecinde... Artık bakacağız. Onun cinayetle bir rolü olabilir ama tam olarak belli değil” dedi.

”ÖZÇİÇEK’İ ÇOCUKLUKTAN TANIRIM”
Avukat Becerik’in, “Yasin Hayal’in McDonald’s’ı bombaladıktan sonra evinde yakalandığı Hüseyin Özçiçek’i tanıyıp tanımadığını” sorduğu Osman Hayal, “İyi tanırım. Trabzon’dan arkadaşım.

Görüşüyorduk” dedi.

Becerik, “Yasin Hayal, bombalamadan sonra neden sizin arkadaşınız olan Özçiçek’in evine geldi?” diye sorduğu Osman Hayal, “Bilemiyorum. Onun evine gelmiş. Çocukluğumuzdan beri tanıdığımız içindir” şeklinde cevap verdi.

Osman Hayal, ayrıca Yasin Hayal’i McDonald’s’ın bombalamasından sonra Hüseyin Özçiçek’in evinde gördüğünü ve kendisini teslim etmek istediğini, ancak Yasin Hayal’in ayağından yaralı olması nedeniyle birkaç gün geçmesini beklediğini söyledi.

Hayal, Hüseyin Özçeçik’in kendisini arayarak, “Kardeşin burada” dediğini de ifade etti.

SAMAST’IN FAKSI MAHKEMEDE YOK
Duruşmada tutuklu sanık Ogün Samast’ın, cezaevi aracı şoförünün beyanlarına göre “Rahatsız olduğu ve bu konuda Kandıra Cezaevi yönetimince mahkemeye faks
çekildiği” yönünde beyanlarının olduğu ancak faksın henüz mahkemeye ulaşmadığı belirtildi.

Mahkeme Başkanı Erkan Canak, görüntü ve ses kaydı yapılan duruşmada, daha önceki celselerde verilen ara kararlardan bazılarının yerine getirildiğini, bazı
yerlere yazılan yazılara ise henüz cevap verilmediği bildirdi.

Bir önceki duruşmada alınan ara karar gereği İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne yazılan yazıya cevap verildiğini belirten Canak, bu yazıda, Hrant Dink’e ait herhangi bir silah kaydı bulunamadığının ifade edildiğini söyledi.

Yine İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nce 24 Kasım 2008’de mahkemeye yazılan bir cevapta, “Hrant Dink’in herhangi bir koruma talebinin olmadığı gibi, resmi birimlerce de ‘korumaya gerek olduğuna’ yönelik herhangi bir yazının bulunmadığı ve bu yüzden koruma verilmediğinin bildirildiğini anlatan Canak, Silivri Cezaevi’nde başka suçlar nedeniyle yatan 5 sanığın 28 Ekim 2008’de mahkemeye dilekçe gönderdiklerini ve dilekçede Dink cinayetine yönelik önemli bilgilerinin olduğu ve ifade vermek istediklerini belirttiklerini anlattı.

Hrant Dink’in eşi Rakel Dink’in başvurusu üzerine, MİT, Jandarma Genel Komutanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı görevlilerinin söz konusu cinayette ihmallerinin olup olmadığına yönelik Başbakanlık Teftiş Kurulu’nca hazırlanan raporun mahkemeye gönderildiğini ifade eden Mahkeme Başkanı Canak, daha sonra dava dosyası bu davayla birleştirilen sanık Yasin Hayal’in ağabeyi tutuksuz sanık Osman Hayal’in ifadesinin alınacağını bildirdi.

ARBEDENİN ARDINDAN
Duruşmada Erhan Tuncel ile Yasin Hayal arasında çıkan arbede ve Hayal’in duruşma salonundan çıkarılmasının ardından ifade vermeye devam eden tutuksuz sanık Osman Hayal, bu kez Erhan Tuncel ile bir süre tartıştı.

Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Canak, Tuncel ve Hayal arasına jandarma görevlilerinin oturmasını istedi.

“TUNCEL GELDİ, KARDEŞİM CİNAYETİN İÇİNE GİRDİ”
Osman Hayal, müdahil avukatı Arzu Becerik’in “Yasin Hayal’e uygulanan komplonun ne olduğu?” yönündeki sorusu üzerine, “Kardeşim bu Erhan Tuncel’i ne zaman tanımışsa, ondan sonra bu olayların içine girmiştir. Benim kardeşim böyle şeyleri kafasından uyduracak biri değildir. Bu Erhan Tuncel ne zaman geldi, benim kardeşim bu cinayetin içine girdi” dedi.

Avukat Becerik’in, “Sinan Raşitoğlu’nu tanıyıp tanımadığını” sorması üzerine de Hayal, Raşitoğlu’nun mahalleden çocukluk arkadaşı olduğunu ancak onun istihbarat elemanı olduğunu bilmediğini söyledi.

”DEPRESYONA GİRMİŞ OLABİLİRİM”
Avukat Dağ, Osman Hayal’e “Olay öncesi değişik tarihlerde İstanbul’a geldiğini ve cinayet sonrasında bir saat kadar İstanbul’da olmasının tesadüf olup olmadığını” sordu. Hayal ise, bunların “tesadüf” olduğu yanıtını verdi.

Avukat Dağ’ın, Bodrum’dan bir iş arkadaşına bu olaydan çok etkilendiğini ve “Beni de alacaklar” şeklinde beyanı olup olmadığını sorduğu Osman Hayal, kardeşinin böyle bir olaya karışmasından etkilendiğini, bu sözlerinin cinayetle hiçbir alakasının bulunmadığını vurguladı.

Yasin Hayal’in evinde saklandığı Hüseyin Özçiçek’in evinde yapılan aramalarda çek, senet ve silah bulunduğunu hatırlatan avukat Dağ, Hayal’e “Bundan haberi olup olmadığı” sorusunu yöneltti. Bunu bilmediğini belirten Hayal, “Yaptığı eylemlere bakacaksınız. Eylem yapılmış mı?” dedi.

“Cinayet öncesi yaptığı telefon görüşmeleri ve görüştüğü bu kişilerin kimler olduğu” ile daha önceki ifadesinin aksine “Olay sonrasında İstanbul’dan ayrıldığı noktanın Harem olduğunu belirten ifadesindeki çelişkilere yönelik sorular soran müdahil avukatlarından Deniz Tümen’i de yanıtlayan Osman Hayal, “O dönem bir depresyona girmiş olduğu için yanlış hatırlamış olabileceğini” dile getirdi.

Avukat Tümen’in, “Gizli tanığın kendisini olay yerinde teşhis ettiğini” belirtmesi üzerine Hayal, “Belki cinayetin tetikçisi de o gizli tanıktır. Bilmiyorum. Gizli şüphelerimiz var yani” dedi.

Dink davasında bugüne kadar neler yaşandı?


MÜDAHİL AVUKATLARDAN FUAT TURGUT’A TEPKİ
Müdahil avukatlarından Kemal Aytaç da daha önce “fırıncılık yaptığını” belirten Hayal’e, bu mesleğinin ayrıntılarına yönelik sorular sordu. Avukat Aytaç, aldığı cevaplar üzerine bu kez kendisinin de öğrenciyken fırıncı yamaklığı yaptığını, Hayal’in verdiği bilgilerin doğru olmadığını söyledi. Bunun üzerine tepki gösteren Yasin ve Osman Hayal’in avukatı Fuat Turgut da avukat Aytaç’a yönelik, “Sen ancak Sarkisyan’ın yamağı olursun” dedi.

“ERGENEKON’DA OLMAKTAN GURUR DUYARIM”
Bu tartışmanın ardından salondaki müdahil avukatlar, bu sözleri söyleyen avukat Fuat Turgut’a tepki gösterirken, avukat Kezman Hatemi de söz alarak Turgut’un ırkçılık yaptığını ve bu söylemini devam ettirmesi halinde kendisinin de Turgut’a “Ergenekon sanığı” diye hitap edeceğini söyledi.

Turgut da “Ergenekon uydurmasında yer almaktan gurur duyarım” diye konuştu.

TUNCEL’E SORU: HAYAL KİMLERLE GÖRÜŞTÜ?
Mahkeme Başkanı Canak, Erhan Tuncel’in Başbakanlık Teftiş Kurulu’nda ifade verdiğini belirterek Tuncel’e “Beyanında ‘bilgi alıyorlar’ dediğin kişiler kim?” sorusunu yöneltti. Erhan Tuncel de “Yasin rahat durmaz, yine bir şey yapar, onun için boş bırakmazlar” dediklerini söyledi.

Başkan Canak, Yasin cezaevine girmeden böyle fikri yoktu ama çıktıktan sonra ‘Ben Dink’i vuracağım’ dediğini ve bunu başka kişilerin de kendisine söylediğini belirttiğini anlatarak, “Destek görebileceği herkesle görüştü demişsin. Kimlerle görüştü?” diye sordu.

Tuncel, bu soruyu şöyle cevaplandırdı: “Sadece samimi itiraflarda bulunuyorum. Görüşülen kişiler Hayal grubuyla ilgili. Beni internet kafeye çağırdı. Elinde Agos Gazetesi’nin adresi vardı. ‘Dink diye birini vuracağını’ söyledi. Ben yanımdaki diğer kişilere, ‘bir şey yapmayın, uzak durun’ dedim. Sonra gittim olayı bildirdim. Maddi destek arıyordu. Hepsi emniyete bildirilmiştir bunların.”

Başkan Canak, bu kez de Tuncel’in bilgi verdiği kişilere artık kendisiyle ilişkilerini kesmelerini söylediğini belirterek, “Neden ilişkini kesmedin?” diye sordu. Erhan Tuncel, belli dönemlerde kendi kendisiyle hesaplaştığını, bu çerçevede son olarak bu sürece gelmesini sorguladığını, bunun sonucunda sadece emniyet ile değil herkesle bağlarını kestiğini anlattı.

Tuncel, “Ben kendi geçimimi kendim sağlıyorum. Ya okula ya işe gidecektim, ya bunların dediğini yapacaktım, okula devam edemeyecektim. Aç aç yatacaktım” dedi.

Canak’ın Elazığ’da Yasin Hayal’i kimlerin misafir ettiğini sorduğu Tuncel, “Amcamın oğlu Tuncay ve Murat Akın adlı iki kişi misafir etti. Burada başkalarıyla görüştü mü bilmiyorum” yanıtını verdi.

YENİ BİR TARTIŞMA
Başkan Canak’ın bu yönde sorularını yanıtlayan tutuklu sanıklardan Mustafa Öztürk ile Erhan Tuncel arasında da kısa süreli bir tartışma yaşandı. Öztürk’ün, polisten maaş aldığını ima etmesi üzerine Tuncel kızarak, “Ben emniyette çalıştığım dönemde hiç para almadım. Hep bana saldırılıyor. Medya hep bana saldırıyor” dedi.

Mustafa Öztürk de Tuncel’in Başbakanlık Teftiş Kurulu’na verdiği ifadesinin tersine “Dost tarikatına karışan herhangi bir arkadaşının olmadığını” ifade etti.

Duruşmanın öğleden sonra da devam eden duruşmada, tutuklu sanıklardan Ogün Samast’ın “5 günlük istirahat raporu aldığına” dair belgenin dosyaya sunulduğu belirtildi.

Bir süre önce Erhan Tuncel’e saldırdığı ve küfrettiği için Mahkeme Başkanı tarafından duruşma salonundan çıkarılan Yasin Hayal, mahkeme heyeti tarafından “savunma hakkının kısıtlanmaması için” tekrar duruşma salonuna alındı. Mahkeme Başkanı Erkan Canak, Erhan Tuncel’in rapordaki beyanında, “Yasin bana ‘Yaşar Cihan’dan 10 milyar iste’ dedi. Ben de ‘verir mi oğlum?’ dedim. O da ‘Eşek gibi verecek ağabey’ dedi” şeklindeki beyanına, Yasin Hayal’in açıklık getirmesini istedi.

Hayal bunun üzerine, “Birçok insana yardım ediyordu. O konuda bana da yardım etti” dedi.

O dönem Trabzon’da polis memuru olarak görev yapan Muhittin Zenit’in talimatla alınan ifadesi de mahkemede okundu. Buna göre Zenit’in “İstihbarat elemanı olarak kullandıkları Erhan Tuncel’den Hrant Dink cinayetine ilişkin bilgileri alarak, durumu İstanbul Emniyet Müdürlüğü ile İstihbarat Daire Başkanlığına yazı ile bildirdiğini söylediği” ifade edildi.

Dink cinayetinden önce de Bayburt’a tayininin çıktığını belirten Muhittin Zenit’in, ifadesinde “cinayeti herkes gibi basından öğrendiğini” anlattığı dile getirildi.

POLİS AYHAN: ERHAN YALANA MEYİLLİYDİ
Sanık Erhan Tuncel’in talebi üzerine tanık olarak dinlenen ve olay tarihinde Trabzon Emniyet Müdürlüğünde görevli olan polis memuru Mehmet Ayhan, duruşmada şunları söyledi: “Erhan Tuncel şubemizde haber elemanı olarak çalışıyordu. Muhittin Zenit çalıştırıyordu. Zenit ile 2006 Haziran ayına kadar aynı masada çalıştık. Ben de onunla görüşmelerde bulundum. Bize Dink’e karşı Yasin Hayal’in bir eylem içerisinde olduğuna dair haber verdi. Biz bunu üstlerimize söyledik. Çalışmalara başladık. Muhittin Zenit’in tayini çıkınca, Özkan komiserim görevi aldı. Bir ya da iki kez onunla birlikte görüşmelere katıldım. Erhan’a bir sonraki görüşmemizde konuyla ilgili bir gelişme olup olmadığını sorduk. Muhittin, Tuncel’e ‘Bu durumun hiç bir zaman fayda getirmeyeceğine, ülkemize zarar getireceğine’ dair söylemlerde bulunuyordu. Tuncel de ‘gelişme olmadığını, Zenit’in kendisine ilettiği konuları Hayal’e ilettiğini söylemişti. Özkan komiserim askere gidince Ağustos’ta görevi ben devraldım. O süreçten sonra 15-16 Kasım tarihine kadar görevi devam ettirdim. Bu konuyla ilgili çalışmalarımızı devamlı yapıyorduk. Tuncel’e de soruyorduk. O da gelişmenin olmadığını Yasin’in vazgeçtiğini, normal hayatını devam ettirdiğini söylüyordu. ‘Yalan söylemeye meyilli, çelişkili bilgiler veren, para talebinde bulunan birisi olduğundan’ dolayı bu durumu üstlerimle paylaştım. Tuncel ile ilişkiyi soğumaya aldık. Bu sebeplerden dolayı ilişiği kesilsin diye rapor hazırladık. Ancak bu durumu kendisine bildirmedik. Bu sadece benim görüşüm değil, ortak yapılan bir değerlendirmedir.”

“HAYAL’İ CİNAYET GÜNÜNE KADAR TAKİP ETTİK”
Bu ifadenin ardından Erhan Tuncel söz alarak, “Söylediklerinizin yüzde sekseni doğru. Vicdani olarak soruyorum; burada bizim hayatımız kaydı, üstlerinizden bu şekilde ifade vermek için baskı gördünüz mü?” diye sordu. Ayhan, bu soruyu, “Kesinlikle, asla” diye yanıtladı. Mehmet Ayhan, müdahil avukatı Ergin Cinmen’in, “Tuncel’in, Hayal’in Dink’i öldürmekten vazgeçtiğine dair bilgiyi size verdikten sonra, Hayal’i izlemekten vazgeçtiniz mi?” sorusuna, “Hayır, biz çalışmalarımıza devam ettik. Kendi çalışma yöntemlerimiz vardı. Yasin’i fiziki olarak da zaman zaman kontrol ediyorduk. Teknik kontrolümüz de vardı. Cinayet gününe kadar Yasin Hayal’i takip ettik” karşılığını verdi.

“OLAYIN OLACAĞINA DAİR TESPİTİMİZ OLMADI”
Avukat Cinmen, “Peki o zaman ne yaptınız?” deye sorunca Ayhan, “Bu konuyla ilgili elimizden gelen her şeyi yaptığımıza inanıyorum. Bu konuyla ilgili bir bulgumuz olmadı. Olayın olacağına dair bir tespitimiz olmadı. Elimizden bu kadarı geldi” şeklinde konuştu.

Yasin Hayal’in İstanbul’a gittiği konusunda bir bilgisi olmadığını da anlatan Ayhan, “Son zamana kadar bu konu ile ilgili bir bilgi almadık. Bu konuyu kayda geçmemiz, konuya verdiğimiz önemi gösterir. Biz hiçbir zaman ‘bu konu olmaz’ diye vazgeçmedik. Biz ister miydik böyle bir olay olsun” dedi.

Ayhan, katil zanlısı olduğu iddia edilen Ogün Samast’a ilişkin hiçbir bilgisi olmadığını da belirtti.

Mehmet Ayhan, müdahil avukatı Tarkan Bakırcıoğlu’nun, “Biriminizde hangi faaliyetlerle ilgileniyordunuz, aşırı sağ faaliyetlerle mi?” sorusuna, “Evet”, “Yasin Hayal’in İstanbul’a geldiğinden haberdar mıydınız?” sorusuna ise “Hayır” yanıtını verdi.

İstanbul Emniyeti’ne yazı göndermediğini belirten Ayhan, Hayal’in atış talimi yaptığından da bilgileri olmadığını söyledi.

AVUKATLARIN SORULARI
Tanık Mehmet Ayhan, bazı müdahil avukatların “Elemanla yapılan görüşmelerden yapılan duyum sonucu hazırlanan ‘F4 raporu’nun bir bilgi anlamı taşıması gerekir. Dink cinayetine ilişkin bilgileri değerlendirme toplantısı yaptınız mı?”, “Hayal 24 saat takip edildi mi?” ve “Siz bizzat takip ettiniz mi?” yönündeki sorularına da “hatırlamıyorum” karşılığını verdi.

Ayhan, “Teknik takibin bir anlamı var mıydı?” yönündeki bir soru üzerine, “yorum yapamayacağım” dedi. Avukat Bahri Belen’in “Yasin Hayal’in, ‘Dink’i öldüreceğim’ dediği bir süreçte bu eylemi yapamayacağından yapmayacağından şüphe duydunuz mu?” sorusuna Ayhan, “Hayır. Yapacağına dair de bir gelişme olmadı” karşılığını verdi.

“Yasin Hayal’in bir iş adamının çek-senet tahsilatı işlerinde çalıştığına dair bir bilginiz var mıydı?” sorusunu Ayhan, “Şu an tam net hatırlamıyorum. Bununla ilgili şeylerimiz de vardı. Dink olayının bu konuyla alakalı olduğunu zannetmiyorum” sözleriyle cevapladı.

Avukat Bahri Belen, Ayhan’ın cevapları üzerine, “Trabzon Emniyeti Dink cinayeti ile ilgili hiçbir fiziki veya istihbari araştırma yapmamıştır” yorumunda bulundu.

Avukatların sorularının ardından, sanık Erhan Tuncel’in “Dink cinayeti ve Yasin Hayal gurubu hakkında sizden bir bilgi sakladığım ya da yalan söylediğim kanaatine ulaştınız mı?” şeklindeki soruyu da yanıtlayan Ayhan, “Bu konuyla ilgili bilgi gelmedi ki” dedi.

Bu cevabın ardından söz alan avukat Bahri Belen “Tuncel, Hayal’in ‘Pelitli’de oynayan bir çocuğu kullanacağını’ söylediğini anlatıyor. Siz de ‘hayır, söylemedi’ diyorsunuz. O zaman sizden bilgi saklamış” şeklinde konuştu.

MUMCU: TUNCEL’E PARA VERDİM
Tanık olarak dinlenenlerden Trabzon Emniyet Müdürlüğü’nde görevli polis memuru Özkan Mumcu, Erhan Tuncel’e zaman zaman para verildiğini hatırlattı.

Müdahil avukatının ‘Ne kadar verdiniz?’ sorusuna Mumcu, “aylık ya da 2 aylık sürelerde bir kaç kez 150-200 TL kadar para verildi” dedi.

Mumcu, müdahil avukatının, “Tüm bunlardan Erhan Tuncel’in aslında size hiç bilgi vermediği sonucu çıkarılabilir mi?” sorusuna, “Hayır, katılmıyorum. Yasin eğer herhangi bir şey yapmadıysa, biz ne yapabiliriz?” yanıtını verdi.

Müdahil avukatı Ergin Cinmen’in, “O dönemde Ermeni yurttaşlara yönelik bir saldırı olacağı haberi geldi mi?” sorusu üzerine Mumcu, bu tür bilgilerin her zaman ara ara geldiğini söyledi.

“HAYAL’İN EYLEMİ YAPACAK BİRİKİMİ VAR”
Yasin Hayal’in avukatı Fuat Turgut, “Hayal’in bir dernek, ya da reislik anlamında yönlendirebileceği birileri var mıydı?” diye sorduğu Mumcu, “Yönlendirebilecek bir konumu yok,ama böyle bir eylem yapabilecek konumu var” şeklinde konuştu.

Turgut’un, “Hayal’in bu eylemi tek başına gerçekleştirecek birikimi var mıydı?” sorusuna Mumcu, “Evet var. Daha önce de Mc Donalds eylemini yaptı” karşılığını verdi.

Bunun üzerine Avukat Turgut, “O yürek de var, o delilik de var ama...” ifadesini kullandı.

Bu sözlere salonda bulunan müdahil avukatlar ve bazı dinleyiciler, “Ne yüreği?” diyerek tepki gösterdi.

Mumcu, Hayal’in avukatı Turgut’un, “Tuncel hem eylemi engelliyor görünüp, hem de olayı yönlendiriyor olabilir mi?” sorusunu, “Biz bu kanıya varmadık” karşılığını verdi.

Müdahil avukatlarından Arzu Becerik, takibe alınan Yasin Hayal’in buna yönelik bir “idp numarası” bulunup bulunmadığını sordu. Mumcu’nun”Evet” yanıtını vermezi üzerine, Becerik, “Osman Hayal’in de var mıydı?” sorusunu yöneltti.

Mumcu, bu soruyu, “Hatırlamıyorum. Yasin Hayal’in İstanbul’da irtibat kuracağı şahıs Osman Hayal olduğu için idp numarası girilmiş olabilir. Osman Hayal’de kalacağı bilgisini de Erhan Tuncel verdi” şeklinde yanıtladı.

Duruşmada söz alan sanık Mustafa Öztürk, tanığın ifadesinde istihbarat faaliyetlerinin nasıl yapıldığını anlatırken, Yasin Hayal’in Alperen Ocaklarında 10 gün çalıştığını söylemesine tepki gösterdi. Öztürk, “Bir siyasi partinin lokalinde aylarca çalıştı, onu belirtmiyorsunuz, Alperen Ocaklarında 10 gün çalışmasını belirtiyorsunuz” dedi.

Öztürk’ün avukatının sorusu üzerine, Öztürk’ü, Yasin Hayal’le irtibata geçen bir şahıs olarak takibe aldıklarını ifade eden Mumcu, “Sadece Alperen Ocakları Başkanı diye mi?” sorusunu, “Şu anda bir sebep belirtemeyeceğim, ama mutlaka vardır bir sebep” diyerek cevapladı.

KARAKAYA: HAYAL MAHALLE KABADAYISIYDI
Tanık olarak dinlenen Trabzon Emniyet Müdürlüğü’nde görevli Onur Karakaya da cinayeti öğrendikten sonra Erhan Tuncel’i aradığını ve “Cinayeti televizyonda izledim. Senin böyle bir şeyden haberin var mıydı?” dediğini ve Tuncel’in çok şaşırarak, ‘Yasin mi yaptı? Hayır, Yasin yapmış olamaz’ dediğini aktardı.

Karakaya, Ogün Samast’ı ise yakalanmasının ardından basından öğrendiklerini belirtti.

Sanık Erhan Tuncel’in, “Benim telefon görüşmelerinde bilgi vermediğim söyleniyor. Amirlerinizden baskı gördünüz mü hiç bir şekilde?” sorusuna Karakaya, “Hayır olmadı. Yapamazlar zaten” yanıtını verdi.

Bir müdafi avukatının, “Erhan’ın yardımcı istihbarat elemanlığından çıkarılması, artık cinayetin işlenmeyeceği kanısı yüzünden mi?” diye sorduğu soruya Karakaya, “Kesinlikle hayır” dedi.

Müdahil avukatlarından Kezban Hatemi de Karakaya’ya, Ramazan Akyürek döneminde yine Trabzon Emniyeti’nde görevli olup olmadığını, Hayal’in ailesinden ve tanıdıklarından bazı kişilerin sık sık emniyete geldiklerini bilip bilmediğini ve Hayal’in Pelitli’de ne gibi bir etkisi bulunduğunu sordu.

Karakaya, Akyürek’le 5-6 ay çalıştığını, Hayal’in ailesiyle ilgili söylenilen bilgilerden haberi olmadığını anlatarak, “Hayal, Pelitli’de mahalle kabadayısıydı. Öyle bir etkisi vardı” dedi.

Hrant Dink’in dostları davanın peşinde

TUNCEL: YASİN HAYAL ’40 YIL YATARIM’ DEDİ
Yasin Hayal’e, ceza almadan 1,5 ay önce, “işleyeceği bir cinayetin kendisine ve ailesine zarar vereceği” yönünde telkinlerde bulunduğunu belirten Erhan Tuncel, Hayal’in başta bu konuda taraftar olmadığını ve o sürede Hrant Dink konusunda hiç konuşmadıklarını söyledi.

Yasin Hayal’in 17 Nisan 2006 tarihinde kendisini arayarak, McDonalds’ın bomba atılması olayından dolayı 6 yıl ceza aldığını ve bu yüzden moralinin bozuk olduğunu söylediğini belirten Tuncel, Hayal’in, Hrant Dink’in öldürülmesi olayına ilişkin, “6 yıl yatacağıma, 40 yıl yatarım, buna değer” dediğini anlattı.

Bu olayı Muhittin Zenit’e aktardığını ve Zenit’in kendisine “Bu iş olursa sen de güme gidersin” diye uyarıda bulunduğunu kaydeden Tuncel, Hayal’in bu işi kesin olarak yapacağına kanaat getirdiğini, kendisini çağıran polis şefi Ercan Demir’e de “Hayal’in kontrol altına alınması gerektiğini” söylediğini öne sürdü.

Tuncel, Muhittin Zenit’in de “Hrant Dink’e bir şey olursa ben seni gömerim, kendi tasarladığın şeyi Yasin Hayal yapıyormuş gibi bana söyleme” dediğini ve bunun üzerine sinirlenerek işi bırakmak istediğini anlattı.

Zenit’e, Yasin Hayal ile konuşması için uyarıda bulunduğunu söyleyen Tuncel, Zenit’in de kendisine, Yasin Hayal ile konuşması gerektiğini, Dink’in suçsuz olduğunu söylediğini belirtti. Tuncel, Zenit’in, “Yasin yaparsa, yarın ‘devlet yaptı’ derler” dediğini de belirtti.

Kendi hür iradesiyle Yasin Hayal ile 3 görüşme gerçekleştirdiğini anlatan Tuncel, bu görüşmelerden birinde cinayete ilişkin Yasin’e “yapma” dediğini ve Hayal’in de kendisine bir şey söylemediğini ifade etti.

Tuncel, ertesi gün yanına gelen Hayal’in, “Bu işi de yapayım. Ondan sonra işime gücüme bakacağım. Babamın yanında çalışacağım. Kurşunları da sen bul” diye konuştuğunu ileri sürdü.

CİNAYET GÜNÜNÜ ANLATTI
Tuncel, Hrant Dink cinayetiyle ilgili süreci de şöyle anlattı: “Cinayetin olduğu 19 Ocak günü e-maillerime baktım. Ogün Samast’ın adresi vardı bende. Ogün ile Muhittin Zenit de on-line idi. Ben de ‘Cinayet işleyen adamın internette ne işi var’ diye düşündüm. Ben Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde bulunuyordum. Kürşat aradı. Latife yapıyor zannettim. ‘Bunlar mı yapmış’ dedi. ‘Bilmiyorum’ dedim. Şaşırdım. Sonra Muhittin Zenit aradı. O anda aklımdan ne geçiyorsa onu aktardım. Bu önemlidir. Sonra Mihmandar Kafe’ye gittim. Zeynel Abidin Yavuz oradaydı. Amacım üçünü bir arada görmekti. ‘Yasin ve Ogün nerede?’ dedim. ‘Hayırdır’ dedi. Eleman vurulmuş’ dedim. ‘Siz mi yaptınız?’ diye sordum. ‘Evet’ dedi. Ben inanmadım. ‘Herhalde bunlar yapmamış’ dedim.”

Tuncel, daha sonra Ogün Samast’ın yakalandığını öğrendiğini ve istihbarat polisleriyle görüşmeler yaptığını anlattı.

Sanıklarla ilişkisini de anlatan Erhan Tuncel, Yasin Hayal ile 2002 yılının ocak ayında tanıştıklarını, Hayal’in bazı arkadaşlarıyla 7-8 kez evine geldiğini, evini başka bir yere taşıdıktan sonra Hayal’in daha sık gelmeye başladığını ifade etti.

Tuncel, Ogün Samast’ın da bir kez evine geldiğini ve onunla samimiyetinin olmadığını anlatarak, “Arkadaş canlısı birine benziyordu” diye konuştu.

Tuncel, Osman Hayal ve Coşkun İğici’yi de hiçbir şekilde tanımadığını iddia etti.

“YETKİLİLERİN SUÇLAMASI NORMAL”
Yasin Hayal ile bir alt üst ilişkilerinin bulunmadığını, normal arkadaşlık yaptıklarını ifade eden Tuncel, “Hrant Dink’in öldürülmesini istesem hiç bildirmezdim” dedi.

Tuncel, emniyetten aldığı paranın da üniversite harçları da olmak üzere toplam 950 YTL tuttuğunu bildirerek, “hiçbir zaman işimin başarısı karşılığında bana ücret verilmedi. Aldığım ücret ağabey kardeş ücretidir. Vicdanım rahat. Ben kendimi yaktım. Duyumlarımı aktardım. Benim görevim bu. Yetkililerin görevi de bu bilgileri ayıklamak. Onların beni suçlamaları normal” şeklinde konuştu.

Tuncel, “Şu anda şartlar aynı olsa bu işleri bildirmezdim. Bu işler başıma gelmezdi. Beni devletin ajanı zannediyorlar. Sadece Trabzon’da polislere belli bir zaman bilgi verdim” dedi.

Tuncel, duruşmada bulunan Hrant Dink’in eşi Rakel Dink ve ailesine yönelik de “Hrant Dink bir sene fazla yaşamışsa bu Muhittin Zenit ve bizim çalışmalarımız sayesindedir. Sizin de kahramanınız oldu sonuçta” ifadesini kullandı.

Bunun üzerine Hrant Dink’in kardeşi Orhan Dink de “Ağabeyimi geri ver bana, ben senin yerine yatayım” dedi.

DİNK AİLESİ SALONU TERK ETTİ
Osman ve Yasin Hayal kardeşlerin avukatı Fuat Turgut’un konuşması sırasında Dink ailesi kendilerine hakaret edildiği gerekçesiyle duruşma salonunu terk etti.

İKİNCİ KEZ KAVGA ETTİLER
Dink ailesi salonu terk ederken, aralarında bir jandarma erinin oturduğu Erhan Tuncel ile Yasin Hayal’in tekme tokat kavga ettiği görüldü. Bunun üzerine, Mahkeme Başkanı, Tuncel ile Hayal’i duruşma salonundan çıkarttı.

DURUŞMADA ALINAN KARARLAR
ÜÇ KİŞİ SERBEST
Duruşmaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Zeynel Abidin Yavuz, Tuncay Uzundal ve Mustafa Öztürk’ün tahliye edilmesine karar verdi.

Diğer tutuklu sanıklar Ogün Samast, Erhan Tuncel, Yasin Hayal, Ersin Yolcu ve Ahmet İskender’in kaçma şüpheleri devam ettiği, koruma tedbirlerinin yeterli olmayacağı ve tutuklama sebepleri kalkmadığı gerekçesiyle tutukluluk hallerinin devamı kararlaştırıldı.

ERGENEKON DAVASI İLE BAĞLANTI
Mahkeme, “Hrant Dink’in öldürülmesinin arkasındaki örgütlü yapının ortaya çıkarılabilmesi için, Ali Öz’ün kullanmakta olduğu telefon veya telefonlarla yapılan görüşmelerin tespit edilmesi” ve “banka hesap hareketlerinin devam etmekte olan Ergenekon soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcıları eliyle araştırılması” için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Vekilliğine yazı yazılmasına da karar verdi.

Heyet, Ergenekon davasında sanık olarak yargılanmakta olan Sevgi Erenerol’un Genelkurmay Başkanlığı ve Hava Kuvvetleri Komutanlığında verdiği ‘Türkiye’deki misyonerlik faaliyetleri” başlıklı seminerlerin kayıtlı olduğu CD’lerin de delil olarak Genelkurmay Başkanlığı ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan istenilmesine hükmetti.

Heyet, Ergenekon davası dosyasının sanıklarıyla, bu dava dosyasında yargılanan sanıklar arasında bir irtibat olup olmadığının tespit edilebilmesi açısından, Ergenekon davası sanıklarına ait telefon numaralarının HTS raporlarının ve dijital kayıtlarının delil olarak istenilmesi için İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yazı yazılmasına da karar verdi.

AVUKAT TURGUT’A YASAK
Dink ailesine yönelik ağır hakaretlerde bulunan avukat Fuat Turgut’un, Ergenekon davasında sanık olarak yargılanması nedeniyle sanıklarla ilgili olarak müdafilik ve vekilliğinin üstlenmesinden yasaklanmasına hükmedildi.

Turgut’un duruşma devam ederken mahkemece verilen arada dağıttığı, Hrant Dink ve Ermenilere yönelik ağır hakaretler içeren imzalı bildiriyle ilgili gereğinin yapılması için Cumhuriyet Başsavcılığı ve İzmir Baro Başkanlığı’na yazı yazılmasını kararlaştırdı.

ERGENEKON ZANLILARI İFADE VERECEK
Mahkemeye dilekçe göndererek Hrant Dink suikastıyla ilgili bilgi vermek isteyen başka bir suçtan Silivri Cezaevi’nde tutuklu 5 kişinin tanık olarak, beyanlarının alınması için mahkemede hazır bulundurulmaları yönünde Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına karar veren heyet, mudahil avukatlarından Deniz Tuna’nın, “Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki Mc Donalds’ın bombalanması” davasının, bu davayla birleştirilmesi talebini de “Yargıtayca kısmen onama ve kısmen bozma kararı verilmesi” nedeniyle reddetti.

Sanık Ogün Samast’ın iki celsedir rapor alarak mahkemeye gelmediğini göz önüne alan heyet, sanığın gelecek celse rapor alması durumunda, hastaneye sevk edilerek rapor alınması hususunun cezaevi müdürlüğünce göz önünde tutulmasının bir müzekkere ile bildirilmesine karar verdi.

HAYAL VE TUNCEL DURUŞMAYA KATILMAYACAK
Salonda iki kez kavga eden sanıklar Yasin Hayal ve Erhan Tuncel’in duruşmanın düzenini bozdukları için gelecek duruşmada hazır bulundurulmamalarına karar verildi.

Mahkeme heyeti, duruşmayı 20 Nisan’a erteledi.

ntvmsnbc.com, 27.01.09

 

 

 

 


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.