Gündem
 Gündem > Siyasi Gündem > Aysel Tuğluk'un evine şafak baskını
Aysel Tuğluk'un evine şafak baskını
Kapatılan DTP'nin eşbaşkanı Aysel Tuğluk'un evine sabaha karşı polis baskını düzenlendi. Şafak vakti gelip 'Sizi ifade vermeye götüreceğiz' diyen polisler, BDP'li Hasip Kaplan'ın araya girmesinin ardından evden ayrıldı
ANKARA - Siyasi yasaklı Aysel Tuğluk’un evine şafak baskını düzenlendi. Yaklaşık 1000’i aşkın parti yöneticisi, belediye başkanı ve partilinin KCK operasyonları kapsamında tutuklandığını söyleyen BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ise AKP’nin Emniyet Asayiş Yardımlaşma (EMASYA) protokolünü devreye sokmaya çalıştığını iddia etti.
TBMM’de basın toplantısı düzenleyen Kaplan, “Hükümet, 2005 yılında bu gizli protokolü uzattı. EMASYA ile bazı illerde sıkıyönetim ve savaş hali uygulamasına geçilerek halk ile asker karşı karşıya getirilmek istenmektedir. Hükümet gizli protokol ile aradan çekilmek, tüm sorumluluğu askeri komutaya devretmek, Meclisi devre dışı bırakmak istemektedir” dedi.
8 Ocak, sabaha karşı...
Kaplan, basın toplantısında Terörle Mücadele birimine bağlı polislerin 8 Ocak sabahı Aysel Tuğluk’un evine baskın yaptığını da açıkladı. Kaplan, “Bu fotoğraf da AKP’nin utancıdır” derken Radikal’in sorularını yanıtlayan Tuğluk ise olayı şöyle anlattı:
“Sabah saat 09.00 sıralarında, 10’un üzerinde polis kapımın önüne geldi. Daha sonra Terörle Mücadele Şube Başkanı beni telefonla arayarak ‘11 Ağır Ceza Mahkemesi’nin zorla getirme kararı var’ dedi. Durumu Hasip Bey’e telefonla bildirdim. Kendisi de savcı ile görüşmüş ve ‘Burada bir kasıtlı yaklaşım var’ demiş. Bunun üzerine savcı, Hasip Bey’e, ‘ayın 15’inde gelip ifade versin’ demiş” dedi.
Tuğluk, baskını ‘Kürtlere mesaj’ olarak algıladığını belirterek, “Yargı, parlamento üssü bir irade gibi. Parti gibi çalışıyorlar. Kürtlere ‘Siz ne olursanız olun biz bunları yaparız’ mesajı verdiler. Mahallede bir tedirginlik yaratmak istediler” diye konuştu.
EMASYA: 28 Şubat döneminden bir miras
Emniyet Asayiş Yardımlaşma (EMASYA) protokolü, 28 Şubat döneminde, Genelkurmay Başkanlığı ile İçişleri Bakanlığı arasında imzalandı.
Bu gizli protokolle ‘5442 Sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 11/D maddesinin uygulanması’ yani TSK ile sivil emniyet güçleri arasındaki işbirliğinin kuralları belirlendi.
Buna göre her ilde askeri bir birim içinde Asayiş Güvenlik Merkezleri oluşturulacaktı. Sivil emniyet ve mülki amiri istihbarat, değerlendirme ve planlama açısından askere bağımlı olacaktı. Gerekli durumlarda askeri birlik valilikten davet almadan olaylara müdadahele edebilecekti. Protokolün varlığı, yıllar sonra yapılan bir EMASYA tatbikatıyla ortaya çıktı.
Tünel’den Taksim’e halay
BDP’li Hasip Kaplan, KCK operasyonlarına karşı Meclis’te ve meydanlarda demokratik eylemler yapacaklarını açıkladı: “Hükümeti uyarıyoruz. Halkın temsilcilerini kelepçelemekten vazgeçin, baskılara ve zulme son verin. Aksi takdirde, Meclis’te ve meydanlarda meşru, yasal, demokratik haklarımızı kitlesel olarak kullanarak, sivil itaatsizlik eylemleriyle demokratik muhalefetimizi, tepkimizi yükselteceğiz. Toplumun kabul edebileceği, şiddetten uzak her tür eylemi uygularız. Gerekirse, Tünel’den, Taksim’e kadar halay çekme eylemleri ile protesto etmesini de becerebilecek gücümüz var.” Dün Bitlis’te üç kişi daha KCK’yla ilgili tutuklandı.
Radikal, 15.01.2010
Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.
|
