Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Erdoğan: "Onlar çeteyle, biz Genelkurmayımızla!"

Erdoğan: "Onlar çeteyle, biz Genelkurmayımızla!"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı ile yaptıkları görüşmeleri eleştiren muhalefete sert çıktı ve "Onlar çeteyle, mafyayla avukatları vasıtasıyla görüşüyor, biz Genelkurmayımızla. Farkımız bu" dedi.

Meclis'te AK Parti grubunda konuşan Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarından çarpıcı bölümler şöyle:

Genelkurmay ile görüşme:
Ankara'da türlü senaryolar üretilip yapay gündem oluşturulmak istendiğini söyleyen Erdoğan, "Yani, bir Başbakan'ın kalkıp da Genelkurmay Başkanı, TSK ile 10 gün içinde 3 kez, 4t kez, 5 kez görüşmesi, bakıyorsunuz anamuhalefet partisini rahatsız etti. Niye rahatsız oluyorsun ya? 3 de görüşür, 5 de görüşür, 10 da görüşür. Sana ne ya, niye rahatsız oluyorsun? Böyle saçmalık olur mu? 'Demokrasilerde böyle şey olmaz' diyor. Sen demokrasiyi tanımadın ki? Asıl, demokrasilerde bunlar olur. Niye rahatsız oluyorsun?" dedi.

"Bugüne kadar bu tür şeylere pek alışık değillerdi. Ama alışacaklar" diyen Erdoğan, "Onlar, çetelerle, mafyayla, avukatları vasıtasıyla görüşüyorlar, biz de Genelkurmayımızla, Silahlı Kuvvetlerle görüşüyoruz. Farkımız bu... Ve bakıyorsunuz, karanlık olaylara, karanlık senaryolara avukatlık ederek, bu ülkeye nasıl bir ufuk çizeceksiniz ya? Siz nasıl muhalefetsiniz" diye konuştu.

Kürtçe tartışması:
Başbakan Erdoğan, "Muhalefet kalkıyor ne diyor; 'Efendim bunlar Kürtlere her ay şu kadar maaş verecek.' Nereden duydun sen bunu? Bunlar yalan. Böyle bir şey yok. Kimsenin böyle bir söz vermesi söz konusu değil, yok böyle bir şey. Ama dert ne? Dert; AK Parti iktidarını bu noktada zora sokmak. Böyle bir şey yok. Yalan söylüyorlar. Öbür taraftan efendim 'resmi dil Kürtçe olacakmış, ikinci dil Kürtçe olacakmış.' Yok böyle bir şey. Kim söyledi bunu? Tayyip Erdoğan mı söyledi? Beşir Atalay mı söyledi? Hangi sözcümüz böyle bir şey söyledi? Yalan söylüyorsunuz, yalan... Yok böyle bir şey" dedi.
 
Tek parti:
Dün, "mahalle baskısı, gizli gündem", "takiyye yapıyor", "laiklik elden gitti" diyenlerin, bugün tek partiden, sivil faşizmden, otoriter yönetimden bahsettiklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, "Peki biz Türkiye'yi daha ileri demokrasiye taşırken, sivilleştirirken, değişim ve dönüşümle hak ve özgürlük standartlarını geliştirirken, bize bu iftiraları atanlar kimlerdi? Değişimden rahatsız olan statükoculardı. Demokrasiye tahammül edemeyen jakobenlerdi. Hak ve özgürlükleri içine sindiremeyen totaliterlik özlemcileriydi. Kısacası, tek parti özlemcileriydi. Dayatmacı otoriter devlet özlemcileriydi. Tek seslilikten menfaat devşiren seçkincilerdi. Şimdi birileri kalkmış 'AK Parti'ye nasıl çamur atarız' diye farklı kavramlar üretiyorlar" dedi.

Erdoğan, "Nasıl Menderes'e aynı oyunu oynadılarsa, nasıl Özal'ı suçladılarsa, şimdi AK Parti'ye 'tek parti' yaftası yapıştırmaya, otoriter bir anlayışa sahipmiş gibi göstermeye çalışıyorlar. Olay budur. İşin ilginç yanı da bunu yapanlar, tek parti zihniyetiyle yoğrulmuş siyasetçilerdir. Biz onların cemaziyülevvelini çok iyi biliriz. Onları çok iyi tanırız. Açıkçası bu beyhude bir çabadır. AK Parti'nin kitabında totaliterlik, otoriterlik, vesayetçilik, dayatmacılık, tahammülsüzlük, baskıcılık, tek seslilik yoktur, bundan sonra da olmayacaktır. Bugün Türkiye'de değişimin de demokratikleşmenin de sivilleşmenin de özgürlüklerin de bir numaralı siyasal aktörü, lokomotifi AK Parti'dir, öyle de kalacaktır" diye konuştu.

MHP'ye emekli eleştirisi:

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural'ın emekli maaşlarına yapılan zam nedeniyle Meclis'e tüp vb. getirip basın toplantısı yapması konusunu da yorumlayan Erdoğan, "MHP'nin tabanını tenzih ederim. Sayın Bahçeli çıkmış emeklilere yapılan zamları yanındaki malum efradıyla, güya protesto ediyorlar. Meclisi markete çevirmiş. Önlerine unu bulguru doldurmuş güya bizim yaptığımız zamları eleştiriyorlar. Allah aşkına bir siyasi parti kendisine bu kadar zarar verebilir mi? Kendisini kendi eliyle bu kadar tuzağa düşürebilir mi? Kendi kazdığı kuyuya kendisi düşer mi? 3,5 yıl iktidarda kaldınız. Bu kadar mahirdiniz, bu kadar başarılıydınız, milletin size verdiği 5 yıllık iktidar görevini niçin 3,5 yılda bırakıp da kaçıp gittiniz?" dedi.

"Artık test edilmiş bir siyasi partisiniz. Durumunuz ortada" diyen Erdoğan, "Bu demektir ki size zaten böyle bir görev teslim edilemez. Şimdi bunu soruyorum: Sayın Bahçeli, siz emekli vatandaşlarım için ne yaptınız? Hangi yüzle hangi vicdanla benim emekli vatandaşlarıma yaptığımız ücret artışlarını eleştiriyorsunuz?" ifadesini kullandı.

"Turistler bana 'Obama'ya da anlatın' dedi"

"2,5 katrilyonluk matrahı serbest eczanelere devrettik. Benim vatandaşım gitsin serbest eczaneden ilacını rahatlıkla alsın" diyen Erdoğan, uygulamada bazen aksaklıkların yaşanabildiğini belirtti ve "Dünyanın en ileri ülkelerinde, bu tür sıkıntılar var. Obama'yı sağlık reformuna götüren hadisenin nelere mal olduğu çok açık ve net ortada. ABD'ye gitmeden önce Sultanahmet Camisi'nde Amerikalı turistlerle görüştüm. Bana dediler ki 'siz ciddi bir sağlık reformu yapmışsınız, bunu Sayın Obama'ya da anlatsanız' dediler. Az bir oy farkıyla da olsa Sayın Obama hedeflediği sağlık reformunu gerçekleştirdi" dedi.

Erdoğan, "Bakıyorsunuz, hastanelerde işi durduracaklarmış. Bu olacak iş mi? Ameliyat masasında, acilde, benim vatandaşım, beyefendiler eylemi bitirsin gelsin de ondan sonra ameliyat için bekleyebilir mi? 'Efendim biz oralara nöbetçi bıraktık.' Neyin nöbetçisini bıraktın, öyle şey olur mu?" dedi.

Farklı formüllerle yola devam edeceğini söyleyen Başbakan, "Bu konuda eczane sahiplerine... Şu anda sorumlu olan birlik, ilgili bakanımla -davetini yapmıştır- ya oturur anlaşır, oturmadığı takdirde de biz kalkarız, müracaat eden bütün eczanelerle anlaşmalarımızı yapar, yolumuza devam ederiz. Online sistemiyle eczaneler anında hemen ilgili bakanlıkla kontağını kuruyor. Bu konuda, halkımızın sağlığını ideolojilere kurban etmeyeceğiz, ettirmeyeceğiz" diye konuştu.

Tam Gün Yasası:
Erdoğan, "sağlık hizmetini, bir yerde de milletin hayır dualarını almak için yapma anlayışıyla sürdürmek gerektiğini" belirterek, "Tam gün yasasının altında yatan gerçek bu" dedi.

Erdoğan, tam gün yasa tasarısı hakkında, "Bakıyorsun, doktor hastanede yok. Nerede? 'Efendim, part-time çalışıyor.' Türkiye'de doktor sıkıntısı var, part-time çalışıyor. Böyle şey olur mu? Niye part-time çalışıyorsun? Gel ful-time çalış arkadaş. Bu millet hastaneye geldiği zaman... Beyefendinin ismi orada yazılı, ama doktor içeride yok. Nereye gitti? muayenesine gitti" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, sağlık kurumu ve hekimi seçme uygulamasının daha da yaygınlaştırılacağını belirtti.

Özel muayenelerde veya üniversite hastanelerinde sadece ara ödeyebilenin hekimini seçmesi döneminin de biteceğini ifade eden Erdoğan, 2002'de Sağlık Bakanlığı hastanelerinde çalışan uzman hekimlerin sadece yüzde 11'i tam gün çalışırken, bugün yüzde 81'inin tam gün çalıştığını söyledi.

Erdoğan, yasayla bu oranın yüzde 100'e ulaşması temennisinde bulundu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu yasanın amaçlarından bir tanesinin de sağlık hizmeti sunumunda aracıları ortadan kaldırmak ve vatandaşların hiç bir yönlendirmeye maruz kalmadan kamudan aracısız hizmet almasını sağlamak olduğunu bildirdi.

Vizelerin kaldırılması:
Erdoğan, vizelerin kalkmasının ülkeler için sıradan bir resmi işlemin ötesinde anlamlar ifade ettiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Artık ufuklarımız genişliyor, artık vizyonumuz genişliyor. Dostluklar yeniden inşa ediliyor, kardeşler yeniden birbirine kavuşuyor. Her anlamda, siyasi, askeri, ticari, ekonomik anlamda ilişkiler güçlenerek artıyor. Kimse bundan rahatsız olmasın, kimse bundan tedirginlik duymasın. Sadece ve sadece, olması gereken oluyor. Bunu böyle ifade ediyorum."

 
cnnturk.com, 12.01.2010

Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.