Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Erdoğan: "Gazze tavrı, vicdani olmanın tezahürü"

Erdoğan: "Gazze tavrı, vicdani olmanın tezahürü"

Büyükelçilere hitap eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın gündeminde Gazze vardı. "Bizim, Gazze'de meydana gelen olaylarla ilgili tavrımız bir eksen kaymasının, bir politika değişikliğinin değil; insan olmanın, samimi olmanın, vicdani olmanın tezahür etmesidir" diyen Erdoğan, ABD'de Musevilerin kendisine söylediği sözlerden duyduğu rahatsızlığı aktardı.

Erdoğan, "İkinci Büyükelçiler Konferansı"na katılan büyükelçilerle, Vali Galip Demirel Vilayetlerevi'nde bir araya geldi.

GAZZE

''Türk dış politikasındaki değişim, asla ve asla bir eksen kayması, eksen değiştirme, yön değiştirme değildir'' diyen Erdoğan, ''Bizim, Gazze'de meydana gelen olaylarla ilgili tavrımız bir eksen kaymasının, bir politika değişikliğinin değil, insani olanın, samimi olanın, vicdani olanın tezahür etmesidir. Bugün hukuku, hakkaniyeti, insan hak ve özgürlüğünü, savunmak evrensel bir değer, bir gereklilik değil midir? Türkiye'nin yaptığı sadece ve sadece hukuku, hakkaniyeti, adaleti, insaniyeti korumaya çalışmaktır. Kimse bunun arkasında başka nedenler, başka saikler aramasın, arıyorlarsa boşuna ararlar" diye konuştu.

Türkiye'nin içine kapanan, dünyaya sırt çeviren, enerjisini içeride heba eden bir ülke olamayacağını söyleyen Başbakan, "Bu, Türkiye'ye yakışmaz. Çünkü Türkiye sıradan bir ülke değildir, ülkelerden bir ülke değildir. Türkiye; vizyonsuz, ufuksuz anlayışlarla böyle bir konuma oturtulmaya  çalışılsa dahi bunu başaramaz" ifadesini kullandı.

"Bazıları rahatsız..."

Türkiye'nin tarihi, medeniyet mirası, stratejik derinliği buna izin vermeyeceğini söyleyen Başbakan, Türkiye'nin, Irak, İran, Gürcistan, Suriye, Lübnan ve Suudi Arabistan'la ilişkilerini geliştirmesinden rahatsız olanların bulunduğunu belirtti.

Erdoğan, "Bundan daha doğal, daha tabii ne olabilir. Tüm bu ülkeler ve bunun gibi bir çok ülke, Türkiye'nin tarihi ve kültürel bağlarının olduğu hatta akrabalık ilişkilerinin bulunduğu ülkeler. Dünyanın bir numaralı ülkesi ABD bunlarla ilişki kurarken hiç bir şey olmuyor da Rusya kurarken hiç bir şey olmuyor da Çin kurarken hiç bir şey olmuyor da Avrupa'nın İngilteresi, Fransası, Almanyası bunlarla irtibat kurarken hiç bir şey olmuyor da Türkiye kurarken niçin rahatsız oluyoruz? Neden? Bunu kendi kendimize bir sormamız lazım. Anormal olan, yanlış olan yıllar yılı komşularımıza, bölgelerimize sırtımızı dönmüş olmamızdır. Sorgulanması gereken asıl budur" dedi.

"Gazze'de bin 500 kişi katlediliyor. 7'den 70'e 5 bin kişi yaralanıyor. Fosfor bombaları kullanılıyor. Saldırılarda bu masum çocuklar ve kadınlar öldürülüyor, mesele orada bitmiyor'' diyen Başbakan, Gazze'nin yeniden imarı için vaat edilen yardımların da yapılmadığını, Şarm El Şeyh'de yapılan toplantının üzerinden bir yıl geçtiğini hatırlattı.

Erdoğan, ''Ne gitti oraya şu ana kadar? Hiç... Gazze'ye yardım ulaştırılmasına izin verilmiyor. Bir açık hava hapishanesinde, Gazze'de insanlar yaşıyor'' diye konuştu.

"Museviler bana dedi ki..."

Erdoğan, ''İnşaat malzemeleri buraya sokulmuyor. Amerika'da bana Museviler şunu söylediler, 'terör örgütüne ev mi yaptıralım' diyorlar. Anlayış bu, yaklaşım bu...Elbette buna karşı sesimizi yükseltecek, elbette tavrımızı ortaya koyacağız. Ortada gayriinsani bir durum var, çok ciddi bir adaletsizlik var. Gözümüzün önünde sadece Gazzeli çocuklar değil, dünyanın insani duyguları, vicdani duyguları öldürülüyor. İşte biz bu vicdanın sesi olmanın gayreti içindeyiz. Adaletin sesi ve savunucusu olmak gayreti içindeyiz. Bu hassasiyeti sadece Gazze için sergilemiyoruz, Gürcistan'da da aynı hassasiyeti ortaya koyduk. Bosna'da da aynı hassasiyeti ortaya koyduk. Darfur için de aynı hassasiyeti gösterdik. Dünyanın neresinde olursa olsun eğer bir insana zulüm ediliyorsa biz tarihimizden aldığımız terbiye ile oraya elimizi uzatmak durumundayız. Hangi dinden, kültürden, ulustan olursa olsun kim mağdur ediliyorsa haksızlığa uğruyorsa biz onun için aynı tepkiyi gösteriyoruz, göstermeliyiz. Bizim medeniyetimizin bize  verdiği terbiye budur'' dedi.

Erdoğan, bu tezleri bütün samimiyetiyle anlatmak ve aktarmak durumunda olduğunu belirterek, büyükelçilere ''Sizler de aynı şekilde bunu aktarmak durumdasınız" diye seslendi.

TERÖRLE MÜCADELE

Başbakan Erdoğan, Milli Birlik ve Beraberlik Projesi'nin içeriğinin son derece net ve belirgin olduğunu kaydederek, "Biz daha fazla demokrasi diyoruz, daha fazla hak ve özgürlük diyoruz, birlik ve bütünlüğümüzü, kardeşliğimizi daha da geliştirelim diyoruz. Terörün minimize edilmesi, ülkemizin güven ve istikrar içinde gelişmesi, kalkınması, çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkması... Kastımız, niyetimiz budur" dedi.

Türkiye'nin, yaklaşık 30 yıldır Kuzey Irak'tan yönelen bir terör sorunuyla uğraştığını, terörle mücadele ettiğini belirten Başbakan Erdoğan, terörle mücadelenin sadece bir güvenlik sorunu olarak algılandığı için süreç içinde farklı boyutlar kazandığını, kendisine farklı destekler edindiğini ifade etti.

Başbakan Erdoğan, özellikle Avrupa ülkelerinde terör örgütünün mensuplarına gösterilen destek ve müsamahayı büyük ölçüde azalttıklarını söyledi.

DEMOKRATİK AÇILIM

Erdoğan, "2010 yılında bu süreçten çok daha somut neticeler alma niyetindeyiz. Bu noktada siz değerli büyükelçilerimize de çok çok önemli görevler düşüyor. Demokratik açılımı yurt dışında ne kadar anlatabilirseniz Türkiye'nin haklılığını anlatmada işinizin de o kadar kolaylaşacağına inanıyorum. Bizim milli birlik ve kardeşlik projesindeki niyetimiz son derece net ve şeffaf. Ülkedeki tüm sorun alanlarını, başta terör sorunu olmak üzere, etnik unsurların sorunlarından tutunuz, inanç gruplarının sorunlarına varıncaya kadar, ekonomik sorunlara varıncaya kadar... Kısacası sorun alanlarını minimize etmek üzere bu kararlılığımızı, yolculuğumuzu devam ettirmeliyiz" ifadelerini kullandı.

"Etnik aidiyet üzerinden siyaset yapan partiler bu süreci engellemek ya da istismar etmek için yoğun gayret içindeler. Ancak biz sürecin her açıdan Türkiye'nin lehine olduğunu biliyoruz ve demokrasi, özgürlükleri huzuru emniyeti ve istikrarı sağlamak noktasında sürecin mutlaka ve mutlaka başarıya ulaşması gerektiğine inanıyoruz. Projenin içeriği de son derece net ve belirgin. Biz daha fazla demokrasi diyoruz, daha fazla hak ve özgürlük diyoruz, birlik ve bütünlüğümüzü, kardeşliğimizi daha da geliştirelim diyoruz" diyen Erdoğan, "Terörün minimize edilmesi, ülkemizin güven ve istikrar içinde gelişmesi, kalkınması, çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkması... Kastımız, niyetimiz budur. AB'ye katılımı hedeflemiş, dünya ile entegre olmuş, önüne yüksek hedefler koymuş bir Türkiye'nin ne yapması gerekiyorsa, hangi açılımları gerçekleştirmesi gerekiyorsa biz onu yapıyoruz" şeklinde konuştu.

 
cnnturk.com, 07.01.2010

Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.