Gündem
 Gündem > Siyasi Gündem > Baykal’ın raporunda genel af da var, ana dilde eğitim de
Baykal’ın raporunda genel af da var, ana dilde eğitim de
Erdoğan’ın TBMM’de gösterdiği ve CHP lideri Baykal’ın reddettiği ‘CHP Tunceli Raporu’nda ana dilde eğitimden, dağdakilere genel af gibi pek çok öneri yer alıyor
Başbakan Erdoğan’ın TBMM’de önceki gün bütçe görüşmeleri sırasında okuduğu, ancak CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın ‘CHP’nin böyle bir raporu yok’, ‘Bizimkinde o yok’ diyerek hem kendisini, hem içeriğini reddettiği 1996 tarihli CHP’nin Tunceli Raporu’nda, Erdoğan’ın söylediği tüm çözüm önerileri yer alıyor. CHP Tunceli Raporu adını taşıyan rapor, teröre doğrudan karışmamış olanlara genel af çıkarılması önerisinde bulunuyor. CHP’nin bugün Genel Sekreter Yardımcısı, MYK üyesi ve İstanbul Milletvekili olarak görev yapan Algan Hacaloğlu ile birlikte, dönemin CHP milletvekilleri Ercan Karakaş, Orhan Veli Yıldırım ve Mustafa Yıldız’ın kaleme aldığı 25 sayfadan oluşan Tunceli Raporu, CHP’nin Tunceli’ye gönderdiği bu milletvekillerinin inceleme ve tespitlerini içeriyor. İşte TBMM’de CHP lideri Baykal’ın kabul etmediğ partisinin Tunceli Raporu’ndan bazı önemli maddeler:
DAĞDAKİNE KISMİ GENEL AF
Raporun giriş bölümünde, akmakta olanın kardeş kanı olduğuna dikkat çekilerek, “İster güvenlik güçlerimiz ve askerlerimiz olsun, ister ona silah doğrultan kandırılmış gençler olsun hepsi bizim çocuklarımızdır” deniliyor. Raporun 24’üncü sayfasında yer alan ‘Çözüm Önerileri’ bölümünde afla ilgili de ayrı bir paragraf yer alıyor. Raporda, “Teröre doğrudan bulaşmamış olanlara genel af çıkarılarak ülkede hoşgörü ve iç barış ortamına geçişin zemini yaratılmalıdır” ifadeleri kullanılıyor.
KÜRTÇE EĞİTİME ‘ÖZEL’ VİZE
Özel okullarda ana dilde eğitimi yapılması önerilen raporda , şu ifadeler yer alıyor: “Dil, kültür, folklor ve kimliklerini koruma, geliştirme ve açıklayabilme özgürlüğü sağlanmalı. Kendi anadillerinde, yazılı basın, radyo ve televizyon dahil her türlü medya aracılığı ile yayın yapılabilmeli. Özel okullarda kendi anadilleri ile eğitim yapılabilmeli, Kürt dili ve kültürü üzerinde araştırma yapacak enstitüler ve benzeri kurumlar kurulabilmelidir. Kürt sorunu tek seslilik ve tepki politikaları ile değil, sosyal demokrat özdeki çoğulcu politikalar ve evrensel değerlerler çerçevesinde çözülebilir. Çözüm etnik duyarlılıklara demokratik çözüm sağlanması, Kürt kimliğinin tanınmasıdır.”
O RAPORDA ‘DERSİM’ DE VAR
Tunceli Raporu’nda, CHP’nin Dersim olaylarına yaptığı atıf da oldukça tartışma yaratacak türden. Tunceli halkının ekonomik sıkıntılarından ve boşlatılan köylerden bahsedilen raporda, “1938’de Dersim’den sürgün edilenlere sağlanmış olan olanaklar dahi bugün köyünden sürgün edilenlere çok görülmekte, yurttaşlarımız kendilerine yöneltilen bu zulmün nedenlerini anlayamamaktadır” deniliyor.
BAYKAL YALANLADI AMA...
Başbakan Erdoğan’ın önceki günkü bütçe görüşmelerinde kürsüden gösterdiği ve okuduğu Tunceli Raporu’na, Baykal itiraz ederek, ‘CHP’nin böyle raporu yok, ‘Bizimkinde o yok’ diye karşılık vermişti.
BERLUSCONİ’YE GEÇMİŞ OLSUN
Biblolu saldırıya uğrayan İtalya Başbakanı Berlusconi’yi arayarak geçmiş olsun dileğinde bulundu.
Başbakanlık’ta ‘açılım’ toplantısı
Başbakanlık’ta bugün Başbakan Erdoğan’ın başkanlığında ‘Demokratik Açılım’la ilgili istişare toplantısı yapılacak. 1.30’da yapılacak toplantıya ilgili bakanlar da katılacak.
Moskova’da da MHP’li bakanları yemeğe çağırmadı
Başbakan Erdoğan, ABD’deyken istifa eden Washington Büyükelçisi Nabi Şensoy’un, benzer bir krizi 2000’de de yaşattığı belirlendi. O dönemde Moskova Büyükelçisi olan Şensoy’un, koalisyon hükümetinde MHP’li bakanları, Başbakan Bülent Ecevit’in katıldığı yemeğe davet etmediği ortaya çıktı. Gazeteci yazar Mustafa Çalık “Milli Kimlik, Milliyet, Milliyetçilik” kitabında anlattığı olay, Kasım 1999’da, Başbakan Bülent Ecevit’in, DSP, ANAP ve MHP’li bakanlarla yaptığı Moskova ziyaretinde yaşandı. Moskova Büyükelçisi Şensoy, heyet onuruna verdiği akşam yemeğine MHP’li Bakanlar Enis Öksüz ve Şuayip Üşenmez’i davet etmedi.
İKTİDAR ELÇİLERDE...
Çalık, 11 Kasım 1999 tarihli Ayyıldız gazetesinde, “Moskova Büyükelçimiz Hükümet Üyesi Bakanlara Ne Demek İstedi” başlıklı yazısında, sorusunun yanıtını da verdi: “Devlet iktidarını ‘devlet cihazı’nın beşerî aksamını teşkil eden ‘devlet bürokrasisi’ kullanır. En başta Genelkurmay ve hariciye bürokrasisi, yani esas itibariyle orgeneraller ve büyükelçiler...”
ÖZEL BİR TOPLANTI DEDİLER
Dönemin Tarım Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp, olayı şöyle anlattı: “Moskova’ya başbakanla gittik. Türk işadamlarıyla yapılan toplantıdan sonra özel bir toplantı dendi. İçeriğini söylemediler. Resmi programda da yoktu. Ben de otelime gittim. Başbakan Ecevit, sabah olunca çağırdı kahvaltıyı birlikte yaptık. Akşam yemeğinde, ‘birlikte değildik, o yüzden sizi çağırdım’ dedi. Toplantıdan haberimiz yoktu. Dönüşte bu durum basına kötü yansıdı. MHP’li bakanlar çağrılmadı şeklinde.” Dönemin Devlet Bakanı Şuayip Üşenmez ise, o dönemde yaptığı açıklamada “Biz büyükelçiye sorduk. ‘Akşam programınız yok, serbestsiniz’ dedi” diye konuşmuştu.
Star, 16.12.09
Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.
| 
