Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Türk: 1993'tekine benzer provokasyon

Türk: 1993'tekine benzer provokasyon

DTP lideri Ahmet Türk, Tokat'ta 7 askerin şehit edilmesinin provokasyon olduğunu savundu. "Askerlerimiz için yüreklerimiz parçalandı" diyen Türk, olayı 1993'te Bingöl'de 33 askerin şehit olduğu katliama benzetti.

ANKARA - DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, Anayasa Mahkemesi’nde partiyle ilgili kapatma davasının görüldüğü saatlerde TBMM grup toplantısında partililere seslendi.

Türk, özetle şunları söyledi:

''Ne yazık ki aylardan sonra bizleri tarifi imkansız acılara boğan, yüreklerimizi dağlayan gencecik yavrularımızın ölüm haberlerini, yine duymaya başladık.

Diyarbakır'da üniversite öğrencisi Aydın Erdem’in öldürülmesi, molotfkokteyli saldırı sonucu Serap Eser'in tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirmesi büyük acılardır.

Dün akşam saatlerinde duyduğumuz, Tokat'ta, karanlık bir provokasyon olduğu gün gibi ortada olan bir saldırı sonucu, aramızdan ayrılan askerlerimiz için, yüreklerimiz parçalandı. Anne babaları ve yakınları şahsında tüm yurttaşlarımızın acılarını paylaşıyorum. Reşadiye'deki provokasyon bir an önce açıklığa kavuşturulmalı ve aydınlatılmalıdır.

1993 yılında yine barışçıl bir süreç için parlamentoda yoğun bir gayret sarf ediliyordu. Ama 33 asker öldürülerek provokasyon yapıldı. Kamuoyunun bunu derinden düşünmesini istiyoruz.

Hükümete sormak istiyorum: Bizim bu çatı altında verdiğimiz demokrasi mücadelesi olmasaydı, siz acaba açılımın A'sında bile bahsedebilir miydiniz?

Hükümet, tamamen kendi dar siyasi çıkar hesaplarıyla, bu temel sorunu ele aldığından dolayı içinden çıkamaz hale geldi. Şimdi de 'yol yakınken işin içinden nasıl çıkarım' diye kara kara düşünüyor. Bir günah keçisi arıyor ve partimizi hedef tahtasına oturtuyor. Bizi sorumlu gösterme arayışına giriyor.

Bu halkın mücadelesi eninde sonunda gerçek bir açılımı yapmaya zorlayacaktır. Bunun yolu açılmıştır. Geri dönüş yok. AKP olsa da olmasa da Türkiye kendi barışına ve demokrasisine mutlaka kavuşacaktır.

Açılım yaptığını iddia eden bir Hükümet, tehlike ortadayken yangına körükle gitmeye nasıl cesaret eder? Bunu anlamak mümkün değil.

İmralı'daki durumdan haberdar olur olmaz, geçen yılki deneyimlerimizden yola çıkarak, hemen Hükümet nezdinde iletişime geçtik. Durumu izah ettik. Toplumun bu konudaki hassasiyetini ortaya koyduk. Türkiye'deki 72 milyon yurttaşımızın algısını ve doğuracağı tehlikeleri dile getirdik. Fakat, şu ana kadar Hükümet yeni bir adım atılmış değil.”

ntvmsnbc.com, 08.12.09


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.