Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > DTP İşçi Partisi gibi olur

DTP İşçi Partisi gibi olur  

Anayasa Mahkemesi’nin terör odağı olduğu iddiasıyla açılan kapatma davasına bakacağı 8 Aralık’a bir kaç gün kala DTP’nin  gerilimi artırıcı açıklamalarındaki amacın partinin kapatılmasını sağlamak olduğu ileri sürüldü.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, DTP’nin ‘İçeriden haber gönderdi’ diye Öcalan’ın cezaevi koşullarıyla ilgili açıklama yapmasınıdoğru bulmadığını belirterek “Öcalan’ın ağzıyla adeta konuşmasını doğrusu ben hazmedemiyorum” dedi.

Doç. Mazhar Bağlı: DTP çok ciddi bir tedirginlik yaşıyor. Toplumdan oy toplamak için belli konuları kullanıyorlar ve bunun karşılık bulmadığını görüyorlar. Yani bu sorun çözüldüğü zaman İşçi Partisi’nden farkı kalmayacaktır. Mağduriyeti derinleştirmek için kapatmaya yönelik hareketi beklemek sürpriz bir durum değildir.

TESEV Başkanı Can Paker: DTP’yi iyi analiz etmek lazım. Gördüğüm kadarıyla Abdullah Öcalan’ı ön safta değerledirmek istiyor. Yanlış bir konum. Bu açılımın kapatılması demek. Kapatma davasının tamamen karşısındayım. Oy almış bir partiyi kapatmak çok eskide kaldı. 

Yazar Enver Sezgin: DTP’nin açıklamaları, sokaklara dökülenlerin yaptıkları Kürt meselesine hiç bir çözüm getirmez. Bu sadece sorunun bir parçası olarak ele alınmalıdır. DTP’nin parti kapatma davası sürecinde bu tavırlarıyla kendini kapatarak bir mağduriyet yaratma düşüncesi ve bundan oy sağlama isteği olabilir. 

Yazar Altan Tan: Açılımda yapılması gerekenler doğru şekilde yapılmadı. PKK’nin içindeki Ergenekon da bunu sabote etti. DTP de özgür bir politka ortaya koyamadı. DTP ile AK Parti Türkiye’nin demokratikleşmesinde ittifak etmesi gerekirken birlikte hareket etmedi.

Siyaset Bilimci Prof. Doğu Ergil: ‘DTP hiçbir şekilde siyasette yer alamaz’ denilince siyaseti dışlıyorsunuz. Bunu siyaseten değil de yargıyla yapıyorsanız, yargı, siyaset organı gibi çalışıyor. Sorunları siyaset çözecekse ve siyasette örgütler söz konusu ise o partiyi ciddiye almak gerekir.

DTP’li vekillerin istifaları Türk’te

8 Aralık’ta kapatma davası esastan görüşülecek olan DTP, sine-i millete dönme kararı aldı. Partinin kapatılması ve milletvekillerine siyaset yasağı getirilmesi halinde topluca istifa edecek olan DTP’li vekiller sadece kapatma durumunda ise istifalarını vermeyecek. Partinin vekileri istifa dilekçelerini şimdiden Genel Başkan Ahmet Türk’e verdi. Türk ise, DTP’nin Adana ve Mersin’deki mitingine katılmayacak. Genel Başkan, dava öncesi Ankara’da olacak. 

SİNE-İ MİLLET GRUP KARARI

DTP lideri, sine-i milet mesajını parti yöneticileri ve vekillerle yaptıkları toplantı sonrası verdi. Türk, “Arkadaşlarımız yasağın olduğu bir Meclis’te bulunmanın anlamı olmadığını düşünüyor” dedi.  

Baydemir’den bir garip açıklama

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, 98 DTP’li belediye başkanıyla yaptığı açıklamada  Kürt sorununun çözümü için Abdullah Öcalan’ın cezaevi koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini savundu. Baydemir, “Bu koşullar iyi ise Başbakan Erdoğan, Bahçeli ve Baykal 11 yılı değil 11 günü orada geçirsinler. Bakalım standartlara uygun mu” diye konuştu. AK Partili Suat Kılıç da yoğun bir istismar sürecinin yaşandığını belirterek “DTP, bu süreçlerde illegal taleplere aracılık ya da sözcülük etmek yerine halkımızın ihtiyaç ve beklentilerine aracılık ederse,  huzura daha fazla katkısı olur” dedi. 

Mazlumder, İHD ve TİHV İmralı’yı incelemek istiyor

İnsan Hakları Derneği (İHD), MAZLUMDER ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e mektup yazarak Abdullah Öcalan’ın cezaevi koşullarını incelemek istedi. İHD Başkanı Öztürk Türkdoğan, MAZLUMDER Başkanı Ahmet Faruk Ünsal ve TİHV Genel Sekreteri Metin Bakkalcı’nın Ergin’e gönderdiği ortak mektupta, avukatlarının, Öcalan’ın İmralı Cezaevi’ndeki koşullarının kötüleştiği ve sağlığının bozulduğuna dair başvurularda bulunduğu anımsatıldı.

ÖCALAN’IN TECRİTİ KALDIRILSIN

Uluslararası denetime tabi olan Türkiye’nin ulusal sivil toplum örgütlerinin cezaevlerini incelemesine de izin vermek durumunda olduğu savunulan mektupta, hükümetin Türkiye’deki alıkonulma yerlerini ulusal ve uluslararası düzeyde resmi ve sivil kurumların ziyaret edebilmesine yönelik iradesinin açık olduğu ifade edildi. Bu nedenle insan hakları örgütlerinin Öcalan’ın bulunduğu yüksek güvenlikli F tipi cezaevinde inceleme yapma talebinin kabul edilmesi gerektiği ileri sürüldü. Mektupta, Öcalan’ın anayasa ve uluslararası sözleşmelerden doğan haklardan yararlandırılarak, ağır tecrit koşullarının ortadan kaldırılmasının demokratik açılım sürecine olumlu katkılar sağlayacağı da iddia edildi.

Star, 05.12.09


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.