Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Davutoğlu 'Barış, cesaret ve aklın günü' diyecekti

'Barış, cesaret ve aklın günü' diyecekti

Davutoğlu, Zürih'te Ermeni tarafının itirazları üzerine yapamadığı konuşmasında, Türk ve Ermeni halklarının ortak tarihlerinin acı bölümüne dair görüş ayrılığını tartışmanın yolunun açıldığına işaret ediyor. Karabağ'ı anmadan bölgede tüm sorunların çözümünün herkesin yararına olduğunu vurguluyor

ANKARA - İsviçre’nin Zürih kentinde Türkiye ile Ermenistan arasında ilişkileri normalleştirecek olan iki protokolün imza töreninde yapmak istediği konuşma gerçekleşseydi Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, iki ülke halkları arasında ortak tarihlerinin çok acı bir dönemi hakkında görüş ayrılığı bulunduğunu anlatıp, ortak tarih komisyonuyla gerçeklere ışık tutulacağı inancını dile getirecekti. Davutoğlu, aynı şekilde Ermenistan’a ve dünyaya, “Sorunlarla yaşamaya devam etmeyelim, sürüp giden husumetler olmasın, sorunlar çözüme kavuşturulsun, bölgemizdeki bütün ülkeler arasında uyum, uzlaşı ve barış hakim kılınsın, herkesin yararına birlikte yaşama, birlikte çalışma perspektifine ulaşılmış yeni bir düzen kurulsun” çağrısında bulunacaktı.
Radikal, Davutoğlu’nun çıkan kriz nedeniyle yapamadığı konuşmanın metnine ulaştı. İmzalara tanıklık eden ABD, Rusya, İsviçre, AB temsilcilerine teşekkür eden Davutoğlu’nun tarihi törende veremediği mesajlar sözkonusu konuşma metninde şu şekilde yeralmıştı: 


KAFKASLARIN BÜTÜN HALKLARIYLA: Bugün Türkiye ve Ermenistan olarak yeni bir ufka doğru yol almak için ilk adımı atmak üzere burada bulunmaktayız. Bu yol uzun, zorluklarla dolu, ancak çıkılmaya değer bir yoldur. Bu yolculuk ancak burada bulunan ortaklarımızla ve Kafkasların bütün halklarıyla el ele verilerek yapılabilir.

‘Birkaç yıl önce düşünemezdik’

GURUR VERİCİ BİR AN: Bir vizyonun, oluşması kayda değer zaman almış bulunan cesur bir adımın sonunda olgunluğa erişmiş olduğunu gördüğüm için kendimi şanslı addediyorum. Hepimizi mutlu eden ve gurur duymamız gerken bir anı yaşıyoruz. Birkaç yıl önce bu aşamaya ulaşamayacağımızı düşünenler vardı. Yanıldıklarını kanıtladık.
YAKINLAŞTIK: Bugün ilişkilerin normalizasyonu sürecinde kaydedilen önemli bir aşamayı kutluyoruz. Bu törenin yapılmasını mümkün kılan ve 2007 yılının Ağustos ayında başlatılan bu girişim iki komşu ülkeyi birbirine yakınlaştırmıştır.
TARİHİ ÇAĞRI: Bu tarihi dönüm noktasında dünyanın her yerindeki Türk ve Ermenilere ve uluslararası camiaya aşağıdaki çağrıyı yapmak istiyorum. Artık bölgemizin istikrarını etkileyen sorunlarla yaşamaya devam etmeyelim. Çözülmemiş meseleler ve sürüp giden husumetler olmasın. İkili sorunlar çözüme kavuşsun ve bölgemizdeki tüm ülkeler arasında uyum, uzlaşı ve barış hakim kılınsın. Herkesin yararına olacak yeni bir düzenin kurulmasına yardımcı olalım. Kafkasya’da kapsamlı bir normalizasyonu sağlayacak yeni bir birlikte yaşama, birlikte çalışma perspektifine ulaşalım.
BARIŞA ULAŞMAK KOLAY DEĞİL: Bölgemizde refah istiyoruz. Komşularımızın refahı bizim de refahımızdır. Kapsamlı barışa ulaşmak için bugün burada bulunanlar da dahil hepimize sorumluluklar düşmektedir. Barışa ulaşmanın kolay olmadığını hepimiz biliyoruz. Zorlu şartlarda bu tür adımları ancak vizyon ve cesaret sahibi olanlar atabilir.
TÜRKİYE ORTAK GELECEĞE HAZIR: İlişkilerin normalleşmesi tarafların ortaya koyduğu cesaret ve siyasi iradenin kararlılıkla sürmesine bağlı. Türkiye, komşusu Ermenistan ile ortak bir gelecek vizyonu oluşturmaya hazırdır. Uzlaşıyı ve iyi komşuluk ilişkilerini hedefleyen ortak girişimimizin Güney Kafkasya’da yeni uzlaşılara vesile olmasını bekliyoruz. Bölgemizde, bugünü şekillendirmenin, geleceği hazırlamanın yöntemi budur. İmzaladığımız belgeler; Türk ve Ermeni halklarının yeniden dostluk tesis etmeleri ve yeni nesillere ortak ve müreffeh bir gelecek istikametinde birlikte yaşama, birlikte çalışabilme anlayışı sunan çok önemli bir zemin oluşturmaktadır. Protokoller bizlere Türk ve Ermeni halklarının refahına hizmet etmek için birçok imkan sağlamaktadır. Türkiye, bu fırsatların en iyi şekilde kullanılması için Ermenistan ile birlikte çalışmaya hazırdır.
KOMİSYON ACI DÖNEME IŞIK TUTSUN: Türk ve Ermeni halkları arasında ortak tarihlerinin çok acı bir dönemi hakkında görüş ayrılığı vardır. Bu algılama farkı gelecek nesillerimize önyargı ve intikam duyguları olarak yansımamalı. İkili İlişkilerin Geliştirilmesi Protokolü bu konuyu da ele almakta. Alt komisyonun tarihimizin acı sayfaları ile ilgili gerekli bilimsel incelemeyi yaparak tüm gerçeklere ışık tutacağına inanıyoruz. İki büyük ve onurlu milletin hafıza çatışmasını geride bırakarak tarihsel gerçeklerde buluşmalarının ve adil hafızaya ulaşmalarının yegâne yolu budur. Bu Protokolleri Türkiye Cumhuriyeti adına imzalamaktan onur duydum. Bunun bölgede geniş bir normalizasyona ve kapsamlı barışa vesile olmasını temenni ediyorum. Gün barış günüdür. Gün cesaret günüdür. Gün aklın günüdür. Ve bu salondaki herkesin bu barış vizyonunu paylaştığına samimiyetle inanıyorum.

Radikal, 12.10.09


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.