Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Orgeneral Başbuğ'dan açılım sürecine net destek mesajı

Açılımda bugüne kadar yapılanı destekliyorum

Genelkurmay Başkanı Başbuğ, Silahlı Kuvvetleri’nin pozisyonunun flu olmadığını belirterek, demokratik açılım konusunda “Söylediklerinizden yapılanları desteklediğiniz anlamı çıkarabilir miyiz” sorusuna “Gayet tabii” cevabı verdi

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, muhalefetin “Türkiye’yi böleceğini” iddia ettiği demokratik açılım ile ilgili olarak  ilginç bir yorumda bulundu. Başbuğ, “Tedirgin olanlar gelip soruyor, ‘ne oluyor, bölünecek miyiz’diye... Ben de onlara ‘televizyon seyretmeyin’, diyorum. Söylenen her şey gerçek olacak sanıyor insanlar...” dedi. Başbuğ, Mardin’de Ramazan Bayramı’nın 2. günü Suriye sınırındaki Sınırtepe Karakolu’ndaki bayramlaşmanın ardından Mardin Havaalanı’nda gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu.  

SİLAHLI KUVVETLERİN TAVRI FLU DEĞİL

Kurumlararası uyum açısından Türk Silahlı Kuvvetleri’nin pozisyonu, tutumu nedir?

Flu (bulanık) olduğumuzu zannetmiyorum, kafanızda bir sual olmaması lazım. 2006’daki konuşmam, Zafer Bayramı’ndaki konuşmam ve bugünkü konuşmam belli.

30 Ağustos konuşmasında çizdiğiniz çerçeve içinde yapılanları desteklediğiniz anlamı çıkarabilir miyiz, söylediklerinizden?

Gayet tabii...

Örneğin af konusunda TSK ne düşünüyor?

Affa takılmayalım. Hükümetin de afla ilgili pozisyonu net, bizim de bakışımız belli. Başbakan, İçişleri Bakanı da söyledi. İşte bir yandan da TCK 221 kapsamında teslim olanlar, salıverilenler var. Rakam az diyebilirsiniz belki ama...

BANA ‘BÖLÜNECEK MİYİZ’ DİYE SORUYORLAR

Irak’ın kuzeyinde gelişme var mı?

Eskisine göre gelişme var. İstenilen seviyede mi? Hayır. Terörle mücadelenin yurtiçi, Irak ve finans, siyaset açısından da Avrupa ayağı var. Her alanda bütün gücünüzle mücadele edeceksiniz. Her kazanç önemli. 

Sınırtepe Karakolu’nda yaptığınız konuşmada “tedirginlik duyanlar var” dediniz. Tedirginlik duyanlar kimler?

Halkın bir bölümünde tedirginlikler var. Televizyonlarda söylenmeyen kalmadı. Her söylenene bakacak olursanız... Demokrasidir, her şey söylenir ama insanların genel dengesinin bozulmaması lazım. Her konuşulanı, her söyleneni olacak sanıyorlar, öyle algılıyorlar. ‘Bölünecek miyiz’ diye soruyorlar bize. Seyretmeyin şu televizyonları diyorum. Asker, sivil, emekli gelip, ‘ne oluyor’ diye bize soruyorlar. Her söylenen ciddiye alınıyor. Özellikle açık oturumlarda vesaire... ‘O zaman seyretmeyin, dinlemeyin onları’ diyorum.

DEVLET MUTFAĞINDA BİR ŞEY PİŞİRMİYORUZ

Demokratik açılım konusunda devletin mutfağında ne pişiyor?

Bir şey pişirdiğimiz yok. Bizim insanımız iş istiyor, aş istiyor. Sorun belli. Bizim insanımız eğitim istiyor. Bu bütün Türkiye’nin sorunu ama bölgede terör olduğu için sorun daha ciddi. Eğitim olmayınca terör örgütüne daha açık hale geliyor, istismara açık oluyor. İnsanları teröre karşı daha dirençli hale getirmeliyiz.

-Esad’ın açıklaması olumlu etki yapar -

Suriye Devlet Başkanı Esat “bin 500 PKK’lıyı affedebiliriz” diyor. Bu terörle mücadeleyi nasıl etkiler?

Olumlu buluyorum. Çok ciddi etkiler. Terörle mücadele bir süreçtir. Bunun bir sihirli formülü yok. Ne kazanırsanız artı hanenize yazacaksınız. Hemen her şeyi sıfırlamak mümkün değil. Suriyeli bin 500 diyor. Bir kısmı örgütten koparsa terörle mücadelemizi çok ciddi etkiler. Hemen sona ermesini beklemeyin. Tıpış tıpış gelecekler böyle bir şey olmaz. 300-500 ne koparsa kopsun sihirli formül yok. Irak’ın kuzeyindeki PKK varlığını parçalayamazsanız olmaz. Öncelik yurtiçinde yurtdışında bunlar yanlış. Her fırsattan istifade ederek darbe vuracaksınız. Mutlaka Irak’ın kuzeyindeki varlığının çözülmesi lazım.

EĞİTİM BÖLGEDE CİDDİ SORUN

Kürt Enstitüsü açılması hakkındaki yorumunuz nedir?

 Pırıl pırıl genç çocuklar okuyamıyor. Sebep ne olursa olsun eğitim bölgede ciddi sorun.

Kürtçe eğitim diye bir sorun var mı?

 Ana dil anneden babadan öğrenilir. Ana babaya ‘Kürtçe öğretme’ diyen mi var? Gençlerde Türkçe okuma yazma bilme oranı yüzde 90’ın üzerinde. 50 yaşın üzerine çıkıldıkça düşüyor. Türkiye’nin geleceği daha iyi olacak.

Star, 23.09.09


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.