Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Erdoğan: Paket veya başlık değil, süreç

Erdoğan: Paket veya başlık değil, süreç

Başbakan Erdoğan, muhalefetten gelen 'demokratik açılımın içinde neler var?' sorusuna karşılık, açılımın bir başlığa sıkıştırılamayacağını ve bunun kısa, orta ve uzun vadeli bir süreç olduğunu söyledi.

İSTANBUL - Başbakan recep Tayyip Erdoğan, partisinin İstanbul İl Başkanlığı'nca, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad onuruna WOW İstanbul Otel'de verilen iftar yemeğine katıldı.

İftar sonrası 'demokratik açılım'la ilgili açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Bazıları, 'demokratik açılımın içinde neler var' diye merak ediyor. Açılımı kısarak bir başlığa sıkıştırmak istiyor. Bu bir başlık veya paket değil; bir süreç. Paket derseniz başı ve bitişi olmalı. Bu, kısa, orta ve uzun vadeli bir süreç" dedi.

Erdoğan, "Terör, işsizlik, hak ve özgürlükler var, sorun alanları var. Bunları 'demokratik açılım'la birlikte çözmekte kararlıyız. Bu AKP'nin ve hükümetin değil, devletin projesidir. Muhatabı da millettir" dedi.

"Hep birlikte el ele, omuz omuza çözeceğiz" diyen Erdoğan, "Ama maalesef buradan rant elde etmeye çalışanlar var. Buna böyle bakmak yanlıştır. Kanın ve şehitlerin üzerinden siyasi rant devşirmek yanlış; şehitlere, millete ve vatana haksızlık olur" ifadelerini kullandı.

"PARTİ PROGRAMINDA VARDI"
Başbakan Erdoğan, "Peki niçin son birkaç ay" diye sorulduğunu belirterek, "7 yıl önce parti kurulduğunda programda 2 sayfa buna yöneliktir. 2 yıl önce Diyarbakır'da da konuştum ve o da yine buna yöneliktir" dedi.

"Ben şuna tüm samimiyetimle inanıyorum. Bu kararlılık ve süreç, Ortadoğu ve bölgeyi farklı şekilde etkileyecektir" diyen Erdoğan, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ile yaptığı görüşmeler paralelinde de, "Suriye ve Türkiye iki önemli ülkedir ve bunu başaracağız. Rahatsızlık duyanlar var ve bunu aşacağız. Güçlü, refah seviyesi yüksek, komşlularıyla problemlerini çözen Suriye, bölge için şanstır. Suriye ne kadar güçlü, halkı da müreffeh olursa buna en çok biz seviniriz" şeklinde konuştu.

Erdoğan, "Avrupa ile bütünleşmiş, uluslararası meselelerini çözen Türkiye de, hem bölge hem de Suriye için şanstır. 7 yıldır yapıldığı gibi dayanışma ve işbirliğine devam edilecek" dedi.

"Son iki ayda Türkiye olarak bir milli birlik sureci başlattık. Bu yeni bir 'demokratik açılım' sürecidir. Demokrasi ve hukuk kurallarını egemen kılmak, halkımızın arzu ve taleplerini karşılayabilmek için yeni bir safhaya giriyoruz" diyen Başbakan Erdoğan, "Türkiye kadar Irak, İran ve Suriye'yi de tehdit eden terör sorununun gündemden çıkmasını istiyoruz" şeklinde konuştu.

"KAYBEDEN VE KAZANAN KİM?"
Erdoğan, "30 yıl içince 6 bin güvenlik görevlisini şehit verdik. Toplam 30 bine varan ölü sayısı var. Ülke ve bölgenin refahı için harcanması gereken maddi kaynakları teröre kanalize etmek zorunda kaldık. Kazanan kim, kaybeden kim? Kaybeden Türkiye'dir. Hepsinden de öte kaybeden annelerdir, babalardır, gencecik delikanlılardır.

Biz bunların devamının gelmesini istemiyoruz. Aynı şekilde Irak, İran, Suriye de bu kaybın içinde ve aynı dramı yaşıyorlar" ifadelerini kullandı.

'Bayramda sınırlardan rahat geçilecek'

Başbakan Erdoğan, Türkiye ile Suriye arasında vizelerin kaldırıldığını ve artık bu bayramda Suriye'den Türkiye'ye, Türkiye'den Suriye'ye sınırdan rahatlıkla geçilebileceğini söyledi.

Erdoğan, Suriye ile Türkiye'nin çok uzun bir tarihi geçmişi yaşadığını ifade ederek, ''Bin yıldır Türkiye ile Suriye aynı sofraya oturuyor. Aynı ekmeği, aynı suyu paylaşıyor. Dicle'de, Fırat'ta ortak kaderi, aynı ortak idealleri taşıyor. Tarih boyunca defalarca aynı düşmana karşı omuz omuza savaşıyor. Şam'ı, Halep'i, Kudüs'ü nasıl bir ve bütün olarak savunduysak, aynı şekilde Çanakkale'de de aynı siperde şehit olduk, şehitler verdik'' diye konuştu.

Türkiye ile Suriye'nin tarihini, kültürünü, geleneklerini ve hissiyatını kesin hatlarla birbirinden ayırmanın mümkün olmadığını dile getiren Erdoğan, Suriye'den İstanbul'a gelen bir ''kardeşinin'' burada yabancılık çekeceğine inanmadığını, aynı şekilde buradan Şam'a gidildiği zaman da ''bizden bir şehirde, bizi yansıtan bir şehirde'' olunduğunun hissedildiğini kaydetti.

Erdoğan, ''Emevi Camisi'nin manevi havası, Sultanahmet Camisi'ninkinden farksızdır. Hamidiye Çarşısı'na girdiğiniz zaman kendinizi adete Kapalıçarşı'da hissedersiniz. Yediğimiz yemeklerde, dinlediğimiz müziklerde, insanların yüzlerinde, konuşmalarda, gülüşmelerde, hep birbirimizi görüyoruz. Sayın Tatlıses'i, Gencebay'ı Suriye'de dinlersiniz. O derece iç içe girmiştir. Tarih, Türkiye ve Suriye'yi birbirine dost yaptı, akraba yaptı. Hatta bizi birbirimize kardeş eyledi, et ve tırnak, kemik gibi'' diye konuştu.

''ŞENGEN DE VAR, ŞAMGEN DE VAR''
Dünya üzerinde bu kadar çok ortak yönü olan, bu kadar çok ortak noktayı paylaşan, bu kadar birbirine geçmiş iki halkın, iki komşu ülkenin olduğunu düşünmediğini ifade eden Erdoğan, ''İşte onun için diyorum ki Suriye bizim dosttan öte kardeşimiz. Bugün biz bir adım attık. Bugün bir bayram günündeyiz. Suriye ile Türkiye arasında vizeleri kaldırdık. Bu tabii özlenendi, beklenendi. Hatta bir dostum bana bu akşam bir latife, nükte yaptı. Dedi ki 'Şengen de var, Şamgen de var.'
Tabii bu bayram için de çok önem taşıyordu. Eskiden belli bir protokol çerçevesinde sınırlarda geçişler vardı. Şimdi bu bayramda artık bu da olmayacak ve sınırdan rahatlıkla Suriye'den Türkiye'ye, Türkiye'den Suriye'ye geçebileceğiz. Sayın Cumhurbaşkanı, bakanlarına talimatı verdi. Aynı şekilde biz de talimatı verdik, yürürlüğe girdi. İşte barış bu, sevgi bu, kardeşlik bu, dayanışma bu. Bunun temellerini en güzel şekilde attık, atıyoruz. Suriye ile güzel yarınlara birlikte yürüyoruz, ortak bir geleceği, huzur ve refah dolu bir bölgeyi inşallah birlikte inşa edeceğiz.

Son 7 yılda bu noktada çok büyük başarılar elde ettik. Ticari ve ekonomik, siyasi, kültürel alanda ilişkilerimizi pekiştirecek çok güzel adımlar attık. Türkiye, Suriye'nin meselelerini kendisine mesele edindi. Aynı şekilde Suriye, Türkiye'nin meselelerini kendisine mesele edindi. Bu şekilde birçok kronik sorunu çözme ya da en azından çözüm yoluna koyma fırsatımız oldu. Suriye ile ilişkilerimizde son 7 yılda çok büyük mesafeler kaydedildi. Bundan dolayı da çok büyük memnuniyet duyuyorum. Aslında bu memnuniyeti sadece siyasiler değil, tüm halkımız hissediyor'' şeklinde konuştu.

''TÜRKİYE, SURİYE'NİN AVRUPA'YA AÇILAN KAPISI''
Başbakan Erdoğan, Lapseki ile Gazimagosa arasında feribot seferleri başladığında KKTC ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının duyduğu heyecanın tarif edilemez olduğunu, Halep ile Mersin arasında 13 Mart 2009'da başlayan karşılıklı tren seferlerinin inşa ettiği dostluk köprüsünün de izah edilemez olduğunu kaydetti.

Şam ile Ankara'yı, Şam ile İstanbul'u hızlı ve güvenli bir şekilde birbirine bağlayacak bu hattın kendilerinde yol açtığı sevincin tarif edilemez olduğunu ifade eden Erdoğan, ''Türkiye ile Suriye arasında tesis ettiğimiz bu kardeşlik ikliminin yeterli olmadığına inanıyorum. Birlikte çok daha fazlasını yapabilir, çok daha fazlasına ulaşabiliriz'' dedi.

Erdoğan, Suriye'nin Türkiye'nin Orta Doğu'ya, Türkiye'nin de Suriye'nin Avrupa'ya açılan kapısı olduğunu ve bu fırsatları Türkiye ve Suriye halkları için birer imkana dönüştürmenin kendi ellerinde olduğunu söyledi.

O nedenle mümkün olan her zemini, her fırsatı azami ölçüde kullanarak, aralarındaki kardeşlik iklimini, iletişim ve işbirliğini artırmaları gerektiğine inandığını ifade eden Erdoğan, ''Türkiye ile Suriye arasındaki dayanışma son 7 yılda çok net bir şekilde bölgesel barışa da eşsiz bir destek sağlamıştır. Sağlamaya da devam ediyor'' dedi.

ntvmsnbc.com, 16.09.09


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.