Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Yargıyı yargıdan kurtarma planı

Yargıyı yargıdan kurtarma planı

Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nu, yargı içindeki kast sisteminden bağımsızlaştıracak plan AB’ye sunuldu. Adalet Bakanı Sadullah Ergin yargı reformu eylem planını cuma günü Avrupa Komisyonu’na sunduklarını açıkladı: Planın en önemli ayağını oluşturan HSYK’nın yapısıyla ilgili değişiklik, AB standartlarında geniş temsil ve hesap verebilirlik sağlayacak. Planın, Meclis’ten 367 ile geçmesi gerekiyor. Adalet Bakanı Ergin, “Önce Anayasa değişikliği için destek arayacağız. Olmazsa referandum için şapkayı önümüze koyar, düşünürüz” dedi

AKP hükümeti, Türkiye’nin gerçek anlamda demokratik bir hukuk devletine dönüşebilmesi için şart olan yargı reformunun hayata geçirilmesi yönünde önemli bir başlangıç yaptı.
Adalet Bakanlığı’nın bu amaçla hazırlığını yürüttüğü değişiklikler sağlanırsa, yargının sadece yasamadan ve yürütmeden değil, yargının kendi içindeki giderek bir “kast” sistemine dönüşen kapalı yapıdan da bağımsızlaşması sağlanacak.
Ancak bir yandan, CHP’nin her türlü demokratik açılıma muhalif tutumu ve parlamentonun mevcut aritmetiği, bir yandan da yargı bürokrasisinin “kast” yapısını korumak istemesi muhtemel muhafazakâr hukukçuların varlığı düşünüldüğünde, reform çabasının tökezlemesi kuvvetle muhtemel.
Dün Tarabya’daki Hâkimevi’nde gazetelerin genel yayın yönetmenleri ve yazarlarıyla yargı reformunu konuşmak üzere biraraya gelen Adalet Bakanı Sadullah Ergin de, kendilerini bekleyen zorluğun farkında.
Ergin, buna karşın, Türkiye’deki yargı sisteminin Avrupa Birliği standartlarına uygun hale getirilmesine, gerek Brüksel’deki Komisyon’un, gerekse kamuoyunun vereceği desteğe güveniyor.

İş referanduma gidebilir
“Yargı Reformu Stratejisi Eylem Planı”nın en önemli ayaklarından birini oluşturan Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’ndaki (HSYK) değişiklik önerisini bize ayrıntılarıyla anlatan Ergin, ardından “Bu siyasi ortamda bunlar mümkün mü” sorusuyla karşılaşınca, “Bize düşen elimizden geleni yapmak” dedi.
“HSYK’ya dokunmak için” Anayasa değişikliği gerektiğini, yani 367 vekilin oyunu almanın şart olduğunu söyleyen Bakan Ergin, “Olmazsa referanduma gider misiniz” sorusuna da, “Önce referandumsuz çözebilmek için görüşmeler yapacağız. CHP ve MHP ile konuşacağız. Ondan sonra, Meclis’te bu iş olmazsa, referandum için şapkayı önümüze koyar düşünürüz” dedi.

Avrupa Birliği’ne sunuldu
Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, YÖK, Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi ve Barolar Birliği’nin de katılımıyla hazırlanan “Yargı Reformu Stratejisi” ile bu stratejiyi uygulamaya dönük Adalet Bakanlığı imzalı “Yargı Reformu Stratejisi Eylem Planı” cuma günü Avrupa Komisyonu’na sunuldu.
Yargı reformuna yönelik yol haritasının Brüksel’e iletilmesi, bu alanda Avrupa Birliği’nin son birkaç yıldaki ilerleme raporlarında vurgulanan eksiklerin karşılanmasına dönük ilk somut taahhüdü oluşturuyor.
Yol haritasının Brüksel’e verilmesi, aynı zamanda tam üyelik müzakerelerindeki 23’üncü faslın gayrıresmi açılış kriterinin de karşılanması anlamına geliyor.

Hedef, iki yılda tamamlamak
Ayrıntıları daha önce basına yansıyan ve halen Adalet Bakanlığı’nın web sitesinde yer alan HSYK değişikliğinde amaç, kurulun tarafsızlığını, objektifliğini ve şeffaflığını sağlamak. HSYK’nın üye sayısını artıran ve bu üyelerin farklı kaynaklardan seçilerek gelmesini öngören değişiklik, HSYK’yı hem özerk hem de çok daha katılımcı ve çoksesli kılacak.
Adalet Bakanı Ergin dünkü toplantıda, Fransa, İtalya, Hollanda, İspanya, İsveç, İngiltere gibi ülkelerdeki mevcut uygulamayı ayrıntılarıyla anlattı ve yapılması istenen değişikliklerle, Avrupa Birliği’nin öngördüğü biçimde, “geniş tabanlı temsile dayalı ve kararlarına karşı etkin itiraz ile yargı yolu açılacak” bir HSYK’nın hedeflendiğini söyledi.
Bu hedefi hayata geçirmek için hükümetin öngördüğü takvimi sorduk; Ergin’in cevabı, “En geç iki yıl içinde bitirmeyi öngörüyoruz” oldu.

Türkiye’nin aldığı cezalar
Bakan Ergin, yargı reformunun HSYK ile sınırlı kalmayacağını, Anayasa Mahkemesi’nin görev tanımı yenilenerek yeniden yapılandırılması dahil, daha kapsamlı bir değişiklik niyetinin gündemde olduğunu da ifade etti.
Ancak nüfusu 12 bine varan hâkim ve savcılar arasında yabancı dil bilme oranının yüzde 10’u bile bulmadığı düşünülürse, Türk yargı bürokrasisinin, hukukun uluslararası düzeydeki evrimini takip etmesi ve onunla uyumlu hale gelmesi kolay değil.
Ergin, bu amaçla hem yargı bürokratlarının yurtdışına gönderilmesine hız verdiklerini, hem de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının Türkçeye çevrilip dağıtılmasını planladıklarını açıkladı.
Yargı sisteminin aldığı kararlar nedeniyle, AİHM’de en çok mahkûm olan ülkenin Türkiye olduğu düşünülürse, bu kararları yargı mensuplarının okumasını sağlamak bile başlı başına önemli bir adım.

“Yasadışı telekulak” yanlış
Sadullah Ergin ayrıca sorular üzerine, Radikal gazetesinin dünkü manşetinde yer alan “Telekulakta son nokta” haberinin gerçeği yansıtmadığını da söyledi. Ergin, konuyu soruşturduğunu ve olayda  yasadışı bir dinlemenin sözkonusu olmadığını açıkladı.
Ergin, “Herkesin telefonu dinlenmiyor ama herkesin görüşme trafiği tespit ediliyor. Bu sinyal bilgileri de beş yıl saklanıyor” dedi.
Radikal’in iddiasının aksine, İstanbul Güngören cinayetini soruşturan polise, şüphelilerin geçmiş döneme ait telefon görüşmelerinin kayıtlarının verilmesinin söz konusu olmadığını anlatan Ergin, “Sağlanan bilgiler, iletişimin iceriğine dair bilgiler değildir. Dinleme kaydının verilmesi imkansızdır, verilen geçmişe dönük sinyal tespit bilgileridir” dedi.

HSYK nasıl değişecek
Adalet Bakanlığı’nın hazırladığı önerinin, HSYK’nın mevcut yapısı ve işleyişinde öngördüğü belli başlı değişiklikler şöyle:

» Kurul’un üye sayısı artırılacak; 20 civarında olacak.

» Cumhurbaşkanı da üye seçecek.

» Yargıtay ve Danıştay’ın seçtiği üyelerin yanı sıra yüksek yargı dışında meslektaşlarınca “kürsüden” seçilecek birinci sınıf hakim ve savcıların da etkin temsili sağlanacak.

» Kurul’un toplam üye sayısının üçte ikisi Yargıtay, Danıştay ve kürsüden seçimle gelecek hakim ve savcılardan oluşacak.

» Parlamento, hukukçu öğretim üyeleri arasından Kurul için görevlendirme yapacak.

» HSYK, Genel Kurul dışında işlevleri farklı üç daireye ayrılacak; her dairede Yargıtay, Danıştay ve kürsüden seçilen üyeler salt çoğunluğu oluşturacak.

» HSYK’nın bütçesi, sekreteryası olacak; ayrı binada çalışacak.

» Hakim, savcı kararnamelerini artık bakanlık hazırlamayacak; soruşturma izinlerini artık Bakan değil, ilgili HSYK dairesi verecek.

» HSYK kararlarına etkin itiraz yolu açılacak; itiraz Genel Kurul’da görüşülecek, eğer itiraz konusu cezai bir işlemi ilgilendiriyorsa karara itiraz doğrudan mahkemeye taşınabilecek.

» Adalet Bakanı HSYK’da yer alacak ve oyu itibariyle “eşit üye” statüsü taşıyacak.

Taraf, 06.09.09

İşte HSYK’nın tartışmaya açılan ‘21 üyeli’ modeli

Adalet Bakanlığı, “Yargı Reformu”nu 2 yıl içinde hayata geçirmeyi planlıyor.

Plana göre, şu an 11 üyesi bulunan HSYK’nın üye sayısı artırılacak ama Kurul’un kaç üyeden oluşacağı şimdilik tartışmaya açık bir konu. Adalet Bakanı, Kurul’un yapısını anlatırken “21 üyelik” örneğini kullanması bu sayının kuvvetle ihtimal olduğu izlenimini yaratıyor...

Ergenekon savcılarının yerlerinin değiştirilmesi tartışmalarıyla gündeme gelen Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) daha geniş tabanlı temsil esası ve şeffaflık prensibiyle yeniden yapılandırılacak. Adalet Bakanı Sadullah Ergin, HSYK’nın da yeniden yapılandırılmasını içeren Yargı Reformu Stratejisi’nin, AB Genel Sekreterliği’ne hafta içinde iletildiğini belirterek, tam üyelik müzakerelerinde 23’üncü fasılın açılması için gereken adımın atıldığını söyledi.

İstanbul Tarabya Hakim Evi’nde bazı gazete yöneticisi ve yazarlarıyla bir araya gelen Ergin, “Kamuoyunda, HSYK’nın yapısıyla ilgili Anayasa ve kanun değişikliği hazırlıkları son atama tartışmalarından sonra başlatılmış gibi algılandı. Oysa bu süreç AB ile müzakerelerin önemli bir parçası ve yargı reformu çalışmaları 2007 yılından bu yana devam ediyor” dedi.

Yargı Reformu çalışmasını şu ana kadarki en önemli dönüm noktası 8-10 Haziran tarihinde Ankara Kızılcahamam’dan toplanan Çalıştay’dan çıkan kararlar oldu. Çalıştay’a Adalet Bakanlığı’nın yanı sıra Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, Milli Savunma Bakanlığı, Türkiye Barolar Birliği, Türkiye Noterler Birliği ve YÖK’ten temsilciler katıldı. 3 gün süren görüşmeler sonunda reformun aşağıdaki 10 ana başlık altında toplanması konusunda ilke kararına varıldı:

1- Yargı bağımsızlığının güçlendirilmesi.

2- Yargının tarafsızlığının geliştirilmesi.

3- Yargının verimliliğinin ve etkinliğinin artırılması.

4- Yargıda mesleki yetkinliğin artırılması.

5- Yargı örgütü yönetim sisteminin geliştirilmesi.

6- Yargıya güvenin artırılması.

7- Adalete erişimin kolaylaştırılması.

8- Uyuşmazlıkları önleyici nitelikteki tedbirlerin etkin hale getirilmesi ve alternatif çözüm yolları geliştirilmesi.

9- Ceza infaz sisteminin geliştirilmesi.

10- Mevzuat çalışmalarına devam edilmesi.

Ergin’in verdiği bilgiye göre, bu ana başlıklar rehberliğinde ilerlenmesi yönünde prensip kararı alan Çalıştay katılımcıları, yeni mevzuatın oluşturulması sırasında her aşamada müzakere ve tartışmaların sürmesini karara bağladı.

HSYK’nın şu andaki yapısı

Yargının en kilit kurumlarından biri olan HSYK, adli ve idari yargı hakim ve savcılarını mesleğe kabul etme, atama, nakletme, yükseltme, birinci sınıfa ayırma, disiplin cezası verme, görevden uzaklaştırma gibi son derece önemli bir göreve sahip. HSYK halen 7 üyeden oluşuyor. Adalet Bakanı Kurul’un başkanı, müsteşarı da doğal üyesi. Kalan 5 üyeden üçü Yargıtay’dan, 2’si ise Danıştay’dan geliyor. Bu iki yüksek yargı organı her üyelik için üçer aday gösteriyor, Cumhurbaşkanı da seçtiği adayları Kurul’a atıyor. Atanan 5 üyeye ek olarak 5 de yedek üye seçiliyor.

Yeni HSYK önerisi

Adalet Bakanlığı’nın tartışmaya açtığı ve en geç 2 yıl içinde hayata geçirmeyi planladığı yeni HSYK yapısı önerisinde, daha geniş tabanlı temsilin öne çıktığı görülüyor. Buna göre yeni HSYK’ya üye gönderecek temsil grupları şöyle:

1- 15 yılını dolduran avukatlar, üst düzey yöneticiler (vali, genel müdür gibi) ve Türkiye Adalet Akademisi arasından seçilecek üyeler. Bu gruptan seçim ve atama işini Cumhurbaşkanı yapıyor.

2- Hukukçu öğretim üyeleri arasından TBMM tarafından seçilecek üyeler.

3- Yargıtay üyeleri arasından Yargıtay Genel Kurulu’nca seçilecek üyeler.

4- Danıştay üyeleri arasından Danıştay Genel Kurulu’nca seçilecek üyeler.

5- Birinci sınıf adli yargı hakim ve Cumhuriyet Savcıları arasından meslektaşlarınca seçilecek üyeler.

6- Birinci sınıf idari yargı hakim ve savcıları arasından meslekteşlarınca seçilecek üyeler.

Kurul’un kaç üyeden oluşacağı şimdilik tartışmaya açık bir konu. Adalet Bakanı Ergin çok fazla sayıda üyenin kurulun karar alma sürecini zorlaştırabileceği uyarılarını önemsediğini söylüyor. Ancak Kurul’un yapısı ve alt dairelerini anlatırken “21 üyelik” örneğini kullanması, bu sayının en kuvvetli ihtimal olduğu izlenimini uyandırıyor.

Peki, yukarıda saydığımız 6 kaynak kurula kaçar üye yollayacak? Bu da tam belli değil ancak Adalet Bakanı Ergin bu konudaki prensibi net şekilde ortaya koyuyor: “Yargıtay, Danıştay ve kürsüden gelecek üyeler (5 ve 6’nci kaynak) kurulun en az salt çoğunluğunu oluşturacak.” Ergin’in Fransa ve İtalya’daki benzer kurullardan verdiği örneklerde de mutlak çoğunluğu meslektaşları tarafından seçilen yargı mensupları oluşturuyor.

3 alt daire kurulacak

Yenİ HSYK önerisinde, şu andaki gibi tüm işlerin görüldüğü tek karar organı yerine 3 ayrı daire var.

1. daire “atama, nakil, yetki verilmesi ve diğer işlerle” görevli. 2. daire “terfi ve disiplin” işlerine bakıyor. “Denetim, soruşturma izinlerinin verilmesi, kurula sevk kararlarının verilmesi” ise 3. dairenin görevleri arasında.

Bu 3 dairenin toplamı genel kurulu oluşturuyor. Yönetim şemasında en tepede “Başkan” yeni Adalet Bakanı var.

Yeni HSYK’nin üye sayısı 21 olursa her kurul 7’şer üyeden oluşacak. (21’in kuvvetli ihtimal olması da bu iş bölümünden kaynaklanıyor. Daire üye sayılarının “tek sayıda” kalması için, 7’nin alternatifi 5. Bu sayının düşük olması riskli, ayrıca Türk bürokrasisinde bağımsız kurullar genellikle 7 üyeden oluşuyor.)

Kurullar kendi görev alanlarında gereken kararları alıyor. İtiraz halinde genel kurul toplanıyor. Örneğin bir hakim, atanmasına ilişkin 1. Daire kararına itiraz ederse, itiraz genel kurula taşınıyor. Genel kurulun konuyla ilgili toplantısına atama kararını veren 1. daire katılmıyor. 2 ve 3. daire üyeleri ve Başkanlık görevini yapan Adalat Bakanı itirazı karara bağlıyor. (Adalet Bakanı da diğer üyeler gibi 1 oy gücüne sahip)

Yeni yapıda disiplin cezalarına da yargı yolu açılıyor. Ayrıca HSYK’nnın kendi sekreteryasını oluşturması ve ayrı bir bütçeye sahip olması gibi düzenlemeler de var.

Star, 06.09.09


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.