Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Bakanlık'tan Sincan hakimi hakkında sert açıklama

Bakanlık'tan Sincan hakimi hakkında sert açıklama

Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz'a, hakkında yürütülen soruşturma kapsamında savunması istenilen konuların önceden tebliğ edildiğini bildirdi. Başkanlık, “buna karşın Kaçmaz'ın mahkeme kararlarını hiçe sayıp, dayanak belgelerin örneklerinin kendisine verilmemesini gerekçe göstererek savunma vermekten kaçındığını, bunu müfettişlerce savunmasının kısıtlandığı şeklinde göstermek istediğini” öne sürdü.

Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, “bugün bazı basın yayın organlarında, Adalet müfettişlerinin ifade için çağırdığı Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz'ın savunma hakkının kısıtlandığına ilişkin gerçeği yansıtmayan bir takım beyan ve iddiaların yer aldığı” belirtilerek, bu nedenle açıklama yapmaya ihtiyaç duyulduğu ifade edildi.

Açıklamada, haberlerde Osman Kaçmaz'ın avukatı Baykal Doğan'ın, kurul çıkışında, “soruşturmaya ilişkin belgelerin kendilerine verilmediği, bilmedikleri, görmedikleri, incelemedikleri belgelere dayanılarak sorulan sorulara cevap veremeyecekleri gerekçesiyle ifade vermeyi reddettikleri” yönünde açıklama yaptığı hatırlatıldı.

“KISITLAMA KARARI NEDENİYLE TÜM BELGELER VERİLMEDİ”

Haberlerde ayrıca, ifade sırasında Bakanlığa geldiği belirtilen YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun da soruşturma sürecinin hukuka uygun olmadığı yönünde açıklama yaptığı bilgisine yer verildiği kaydedilen açıklamada, şöyle denildi:

“Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığının yaptığı tüm soruşturmalar Anayasa, Hakimler ve Savcılar Kanunu, Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Tüzüğü ve Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde ve bağımsız mahkemelerce verilen kararlar uyarınca yürütülmektedir.

Teftiş Kurulu Başkanlığınca görevlendirilen başmüfettişler tarafından Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz hakkında yürütülmekte olan soruşturma sırasında, suç teşkil ettiği ve disiplin cezasını gerektirdiği düşünülen eylemleri hakkında savunmasının istendiğine ilişkin dört sayfadan oluşan yazı tebliğ edilmiştir. Yazıda, savunma talebinde isnat edilen tüm hususlar olay, yer, kişi, tarih ve saat olmak üzere ayrı ayrı açıklanmıştır. İlgili, avukatı aracılığı ile soruşturmanın dayanağı tüm belgelerin verilmesini talep etmiş ise de bağımsız mahkemelerce verilen kısıtlama kararları nedeniyle bu mümkün görülmemiştir.”

“ÖNCEDEN KARARLAŞTIRDIKLARI BİR TUTUM SERGİLİYORLAR”

Müfettişler tarafından savunması istenilen konuların 11 Ağustos 2009'da kendisine tebliğ edildiği ve 7 gün içerisinde yazılı olarak savunma vermesinin talep edildiği belirtilen açıklamada, “Ancak kendisi, bizzat müfettişlere sözlü savunma vereceğini ifade ederek yazılı savunma vermeyi kabul etmemiştir” denildi.

Bunun üzerine 1 Eylül 2009'da Kaçmaz'ın telefonla sözlü savunmaya davet edildiği ve 2 Eylül 2009 tarihli bazı gazetelerde savunma için çağrıldığına ilişkin haberlerin yer aldığının görüldüğü ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Hakim Osman Kaçmaz hakkında yürütülen soruşturmayla ilgili kendisine yöneltilen sorular, görev yaptığı adliyede ve bizzat kendi mahkemesinde bulunan dosya ve yazışmalar ile kolayca ulaşabileceği bilgi ve belgelere ilişkindir. Bazıları ise mahkeme kararı ile dinlenen ve içeriği kendisine açıklanan telefon konuşmalarına ve medya önünde kamuoyuyla paylaştığı beyanlarına dayanmaktadır. Buna rağmen kendisi ve vekili, mahkemelerce verilmiş iletişimin tespiti ve teknik takip kararlarını veren mahkeme ve hakim ile kararda başka isimlerin bulunup bulunmadığını deşifre etmeye yönelik taleplerini yineleyip, önceden kararlaştırdıkları anlaşılan bir tutum sergileyerek sözlü savunma yapmayacaklarını belirttikten sonra kuruldan ayrılmışlar ve basına açıklama yapmışlardır.

Osman Kaçmaz'ın sözlü savunmasının alınması sırasında, savunma istenilen hususların kendisine önceden tebliğ edildiği ve kısıtlama kararlarını ihlal etmeyecek şekilde okunabileceği müfettişlerce açıkça izah edilmiştir. Buna karşın, bir hakim olarak öncelikle kendisinin saygı gösterip uyması gereken mahkeme kararlarını hiçe sayıp, dayanak belgelerin örneklerinin kendisine verilmemesini gerekçe göstererek savunma vermekten kaçınmış ve bunu müfettişlerce savunmasının kısıtlandığı şeklinde göstermek istemiştir. Bu tutum, tamamıyla soruşturmayı etkisiz kılmaya, süreci uzatmaya ve kamuoyunu yanıltmaya yönelik bir çaba olarak değerlendirilmiştir.”

Hürriyet, 03.09.09


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.