Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Atalay'ın açıklamasına CHP ve MHP'den yorum

Atalay'ın açıklamasına CHP ve MHP'den yorum

İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın Kürt açılımıyla ilgili açıklamasına CHP ve MHP'den ilk tepki geldi. CHP, açıklamadan tatmin olmadı; "1 ay önceki açıklamadan farksız" dedi. MHP ise, "Sayın Bakan milletin aklıyla alay ediyor" yorumunda bulundu.

Özyürek, gazetecilerin, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın açıklamalarına ilişkin sorusu üzerine, bir ay önceki açıklamalarla bugünkü açıklamalar arasında somut bir fark görmediğini söyledi.

"Sayın Bakan'ın daha çok serzenişte bulunmak, muhalefeti eleştirmek için bu basın toplantısını yaptığı anlaşılıyor" diyen Özyürek, "Anayasa değişikliği düşünmüyorsanız bazı açılımları nasıl yapacaksınız?" diye sordu.

CHP Genel Saymanı ve Basın Sözcüsü Mustafa Özyürek, "demokratik açılım" çalışmalarıyla ilgili olarak, "Demokrasinin ve özgürlüklerin önündeki engelleri hemen kaldıralım ama sorunun esası akan kandır, susmayan silahlardır. Bunları nasıl çözeceklerini ortaya koysunlar" dedi. MHP isei

"Vatandaşta artan bölünme kuşkusunun nereden doğduğunu iyi görmek gerektiğini" ifade eden Özyürek, "Kimse 'ben Türkiye'ye böleceğim' diye yola çıkmaz. Ama siz, attığınız adımlarla Türkiye'nin bölünmesine yol açarsanız, sonuç değişmez" diye konuştu.

Özyürek, şunları kaydetti:

"Şimdi sayın Bakan'ın açıklamalarında eksik olan şudur; Daha dün 4 askerimizi şehit verdik. Bu akan kanı nasıl durduracaksınız? Başbakan'ın çok sık söylediği anaların gözyaşını nasıl durduracaksınız? Bunlarla ilgili somut hiç bir şey söylemiyor. 'Af bizim gündemimizde yok' diyor. Bu konuyla ilgili öneri yapanların bir kısmı 'af bu işi çözer' demişlerdi. Af yoksa, bu işi çözmek için neler var? Silahları nasıl susturacaksınız? Bunları net olarak ortaya koyması gerekirdi."

"CHP'nin görüşü nettir"

Konunun Meclis'e gelmesi halinde partisinin gerekli tavrı ortaya koyacağını belirten Özyürek, "Meclis zemini, çözüm zeminidir. Bu zemini kullanabilmek için de somut, net önerilere, ifadelere ihtiyaç var" dedi.

İçişleri Bakanı Atalay'ın ısrarla "biz somut öneri getirmiyoruz, herkesin görüşünü alıyoruz" dediğini aktaran Özyürek, şunları söyledi:

"CHP'nin görüşünü merak ediyorsanız nettir; Biz, Türkiye'nin ulusal bütünlüğünün, üniter devlet yapısının asla zarar görmesini istemeyiz. Türkçe'nin resmi dil olduğu, bütün eğitimin ana dilde değil, resmi dilde yapılmasını isteriz. Ama herkes ana dilini özgürce öğrenebilir, yayın yapabilir, özel televizyonlar kurabilir. Sayın Bakan ısrarla demokrasini altını çiziyor. Türkiye'de şu anda hukuk faciası yaşanıyor. Ergenekon davası ortada. Deniz Feneri davası ortada, bir arpa boyu yol alınamadı.

Ergenekon'da, insanlar 2 yıldır neyle suçlandığını bilmeden yatıyor. Hukuk devleti ayaklar altında. Demokrasinin ve özgürlüklerin önündeki engelleri hemen kaldıralım ama sorunun esası akan kandır, susmayan silahlardır. Bunları nasıl çözeceklerini ortaya koysunlar. Onun etrafında toplum verimli, sonuç alıcı tartışmalar yapsın. Biz, hangi limana gideceği belli olmayan gemiye binmeyiz. Geminin rotasını, ana hatlarını belli etsinler, oturup görüşelim."

MHP'nin tavrı

MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır ise, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın "demokratik açılım" konusunda yaptığı açıklamalarla ilgili olarak, "Sayın Bakan Milletin aklıyla alay ediyor" dedi. Şandır, projenin arkasında ABD ve AB'nin bulunduğu iddiasını yineleyerek, "Bu kompleks değildir" görüşünü dile getirdi.

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Şandır, Atalay'ın bir ay önce de aynı şeyleri söylediğini ileri sürdü. Şandır, terör örgütü PKK'nın da 4 askeri daha şehit ettiğini hatırlatarak, "Bu şehitlerin hesabını nasıl verecekler? Sayın Bakan ve AKP hükümeti Türk milletinin aklıyla alay ediyor ve maalesef PKK kan akıtmaya devam ediyor" dedi.

"Açılımın", PKK'yı cesaretlendirdiğini öne süren Şandır, "Bu Kürt açılımının sahiplerini ve destekçilerini şiddetle ve nefretle kınıyoruz" diye konuştu.

Şandır, ""Sayın Bakan, bunun dış kaynaklı bir proje olduğu iddiamızı kompleks olarak değerlendiriyor. Kendisine soruyorum, neden şimdi? Niye geçen sene başlamadınız? Geçen seneden bu yana 250'ye yakın şehidimiz var. O zaman akan bu kanın hesabını kim verecek? Hükümet ve Sayın Başbakan, bu ülkeyi Türk milleti adına yönetmekle sorumludur. Temennilerde bulunmak, ağlamak, tespitler yapmak, bunların hakkı değil. Bunlar bölücü terörü engellemek mecburiyetindedirler. Bölücü terör kan akıtmaya devam ediyorsa, 'bu hükümet bu işi başaramıyor' demektir. Bu projenin arkasında ABD ve AB vardır" dedi.

Şandır sözlerine, "Hükümet, tıkanan AB sürecini açabilmek için Kürt açılımını başlatmıştır. Bunun için 2005 yılında söz vermiştir. Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde Irak'ın kuzeyinde ikinci bir İsrail, ikinci bir karakol kurmak isteyen ABD ise Kürt devleti kurmak projesini gerçekleştirmeden, bu bölgeden çekilince şimdi Türkiye'de ileri zaman içerisinde iki milletli bir devlet, daha sonra da bu bölgede bir Kürt devleti kurmanın gayretinde. Bu projenin aslı budur. Bu kompleks değildir. Neden 2007, 2008, 2006'da değil de bugün bu Kürt açılımını yapıyorlar? Bu sorunun cevabını vermeleri lazım" diye devam etti.

"O günü göreceğiz"

Gazetecilerin, "Meclis'te açıklayacaklarını söylediler. Öyle bir oturuma katılmayı düşünüyor musunuz?" sorusuna ise Şandır, "O günü göreceğiz, bugünden bir şey söylemek mümkün değil" yanıtını verdi.

Hükümetin Mecliste neyi çözeceğini soran Şandır, şunları kaydetti:

"(Anayasa değişikliği yapmayacağız) diyorlar. Anayasa değişikliği yapmadan PKK'nın taleplerine nasıl cevap verecekler? Milleti oyalıyorlar. Meclis çözecek, muhatap millet... Siz kimsiniz, sizin göreviniz ne? Dün 4 şehit vardı. Bunları önlemek sizin göreviniz değil mi? Meclis çözecek... Meclis neyi çözecek? Hangi içerikle bu meseleyi çözeceksiniz? Hala temenniden öte bir şey söylemiyorsunuz. Sayın Bakan milletin aklıyla alay etmiştir. Sayın Bakan ve hükümeti bu anlamda kınıyorum."

Mehmet Şandır, "Terör örgütü PKK süreci tıkamak için olayı gerçekleştirmiş olabilir mi" sorusuna karşılık da "PKK bizi ilgilendirmez. Hükümete güvenmediği için bu terör olayına devam ediyor olabilir. Onun sebebi bizi ilgilendirmez. Bizi bizim insanımızın can güvenliği ve bu ülkenin birliği ilgilendirir" dedi.

"Ülke azınlıklar cehennemine döner"

Şandır, yaşanan sürecin "ayrıştırıcı" olduğu yönündeki görüşünü de yineledi. Lozan Barış Antlaşması dışında, etnik ve inanç temelli azınlıklar yaratılmasının ülkeyi parçalayacağını belirten Şandır, "Bu proje Türkiye'nin ihtiyacı olan bir proje değildir. Küresel güçlerin talebidir. Hükümeti uyarıyoruz. Bu süreç bir çıkmaz sokaktır. PKK'yı müzakere yaparak silahlardan arındırmanın mümkün olmadığını şimdi de görüyoruz, yarın da göreceğiz. Bu, bir ihanet çıkmazıdır, ihanet çukurudur. Ülkemizi parçalar, böler. Bu endişelerimizi ifade ediyoruz. Bu bir kuruntu değil" diye konuştu.

Şandır, bir başka soru üzerine de, "Sayın Başbakana soruyorum: Kürt kimliğinin sorunlarını siyaset üreterek çözüyor. Türkiye'de 36 kimlik olduğunu da ifade ediyor. O zaman diğer alt kimliklerin taleplerini de siyaset üreterek çözmek sözü mü veriyor? O zaman, bu ülke azınlıklar cehennemine dönüşür. O zaman, bu ülkeyi parçalamış olursunuz. Bu yanlış bir yoldur. Bu yoldan dönmelerini talep ediyoruz" ifadesini kullandı.
 

 
cnnturk.com, 31.08.09

 


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.