Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Başbakan'dan bayram namazı sonrası flaş açıklamalar

Başbakan Erdoğan'dan bayram mesajı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ramazan bayramı nedeniyle mesaj yayınladı.

Erdoğan'ın bayram mesajı şu şekilde:

"Mübarek Ramazan bayramınızı, en içten duygularımla kutluyor; bayramın, aziz milletimiz başta olmak üzere, tüm İslam âlemi ve tüm insanlık için sevgi, barış, kardeşlik ve huzura vesile olmasını Allah’tan diliyorum. Ramazan ayı boyunca, oruç ile, derin bir manevi iklimi; huzur iklimini, kardeşlik iklimini teneffüs etmemizin ardından, bayrama kavuşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Ramazan ayı zarfında, millet olarak büyük bir dayanışma, yardımlaşma örneği sergiledik. Mahallemizde, sokağımızda, şehrimizde yardıma muhtaç olanların elinden tuttuk; ekmeğimizi, suyumuzu komşularımızla, ihtiyaç sahipleriyle paylaştık; hamdolsun bir Ramazan’ı daha hakkıyla idrak etmemizin ardından, bayram sevincine ulaştık. Ramazan ayında, oruç başta olmak üzere, yapılan tüm ibadetlerin; tüm hayırların, iyiliklerin; verilen sadaka ve zekâtların kabul olunmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum"

"AYDINLIK BİR GELECEĞE DOĞRU YÜRÜYORUZ"

"Bayramlar, kardeşlik, yardımlaşma, kaynaşma duygularının üst seviyeye çıkardığı; birlik ve beraberliğimizi pekiştirdiği için, tarihimizde ve milletimizin hayatında, her zaman mümtaz bir yere sahiptir. Bizler, bayramların ruhunu, bayramların vesile kıldığı kardeşlik duygularını uzun asırlar boyu içimize sindirmiş; bu atmosferi tüm yıla yaymış bir büyük medeniyetin temsilcileriyiz.
Aziz milletimiz, doğu ile batıyı, kuzey ile güneyi birbirine kardeş gören, eşit gören, kaynaştıran bir medeniyetin mirasçısıdır.
Bizim medeniyetimizde kimse dini, dili, rengi nedeniyle dışlanmamış, horlanmamış, eziyet görmemiştir.
Mensubu olduğumuz medeniyet, nerede zulme uğrayan bir insan, bir halk varsa, onlarla, o mazlumlarla dayanışma içinde olmayı; onların elinden tutmayı, onların yardımına koşmayı esas almıştır. Millet olarak bizler, gücümüzü, medeniyetimizin değerlerinden; adaletten ve haktan alıyoruz. İnsanları şu veya bu sebeple ayırmadan, hiç kimseyi ötekileştirmeden, hiç kimseyi dışlamadan, birlik ve bütünlük içinde, milletçe hep birlikte, emin adımlarla, kararlı adımlarla aydınlık bir geleceğe doğru yürüyoruz.
Bizler, bunun coşkusuyla, dün olduğu gibi bugün de, yalnızca millet aşkıyla, yalnızca Türkiye sevdasıyla, vazifemizi yerine getirmenin çabası içindeyiz. Hiç kuşkusuz, önümüzdeki süreçte de, aynı aşkla, aynı şevkle ülkemize hizmet etmeyi sürdürecek; elbirliğiyle ülkemizi daha iyi seviyelere taşımaya devam edeceğiz"

"AZİZ MİLLETİMİZİN RAMAZAN BAYRAMINI TEKRAR TEBRİK EDİYORUM"

"Bayram, kardeşlik ve dayanışma iklimini güçlendirmek, küslükleri ortadan kaldırmak için önemli bir fırsattır. Bayram vesilesiyle, annelerimiz, babalarımız, akrabalarımız ve dostlarımızın yanı sıra, yetimleri, öksüzleri, hastaları, şehit yakınlarını, şehit çocuklarını ziyaret etmeyi, onlarla da bayramlaşmayı, lütfen unutmayalım! Muhtaçları, düşkünleri, yaşlıları koruyup gözetmeyi; onlara da yardım etmeyi, yardım elimizi uzatmayı, asla ihmal etmeyelim! Bölgemiz başta olmak üzere, bazı ülkelerde yaşanan acı hadiseler nedeniyle, bayramı buruk bir şekilde yaşayan kardeşlerimizin varlığını da unutmayalım! Türkiye olarak, Suriye, Mısır, Gazze, Tunus, Libya ve Arakan başta olmak üzere, İslam dünyasında yaşanan acı ve sıkıntıların bir an önce son bulmasını; bölgemizde huzur, barış ve kardeşliğin hâkim olmasını yürekten arzu ediyor, bunun için dua ediyor, bunun için gayret gösteriyoruz.
Ben bu duygu ve düşünceler eşliğinde, aziz milletimizin Ramazan bayramını tekrar tebrik ediyorum. Bayramın tüm hanelere, tüm gönüllere, ülkemize, İslam dünyasına ve insanlığa, huzur, saadet, selamet getirmesini; İslam âlemiyle birlikte tüm insanlığa hayırlı olmasını Rabbimden temenni ediyorum."

Hürriyet, 07.08.2013

Başbakan'dan bayram namazı sonrası flaş açıklamalar
 
 
Başbakan: Mahkemenin kararı nihai bir karar değildir.... Temenni ederiz ki adalet yerini hakkıyla bulsun.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ergenekon Davası kararlarına ilişkin ilk değerlendirmesini Bayram namazı çıkışı yaptı. Erdoğan, birincil mahkemenin verdiği kararın nihai bir karar olmadığını belirtirken, “Yargı organı istediğim kararı verdiği zaman iyi, istemediğim kararı verirse kötü diye bir mantık olmaz. Burada anamuhalefet partisinin genel başkanının yaptığı açıklamalar bana göre suç teşkil etmektedir” dedi.

Başbakan Erdoğan, Bayram Namazını Süleymaniye Camisi’nde kıldı. Bayram namazı için geldiği Süleymaniye Camisi’nde Başbakan Erdoğan, avludaki çocuklara harçlık verdi. Erdoğan’ın namaz kılacağı cami çevresinde de yoğun güvenlik önlemleri alındığı görüldü.

 

 

Namaz sonrası vatandaşlarla da bayramlaşan Erdoğan daha sonra ise gazetecilere açıklamalarda bulundu. Ramazan Bayramı’nın tüm millet için, İslam dünyası ve insanlık için barışa vesile olmasını temenni ettiğini vurgulayan Erdoğan, bayramların kardeşliğin doruğa eriştiği, birliğin beraberliğin, dayanışmanın arttığı, kırgınlıkların, dargınlıkların sona erdiği, adeta bütünleşme günleri olduğunu dile getirdi. Birlik beraberlik içinde nice bayramlara kavuşulması temennisini de dile getiren Erdoğan, vatandaşların bayramını kutladı.

-"MECLİS’İN ERKEN AÇILMA DURUMU SÖZ KONUSU"-

Demokratikleşme Paketi ile ilgili daha önce kendisinin de katıldığı çalışmalar yapıldığını belirterek, “Daha sonra görevlendirdiğimiz arkadaşlarımız, Beşir Atalay beyin başkanlığında çalışmalarını sürdürüyorlar. Bu bayram vesilesiyle ve bayram ertesi de ben bu yapılan çalışmaları gözden geçirme imkanı bulacağım ve bayram sonrası arkadaşlarımla bir araya gelmek suretiyle, bu çalışmalara nihai şeklini vereceğiz. Kaldı ki bu demokratikleşme paketi biliyorsunuz yeni atılmış bir adım değil. Bizim son büyük kongremizde bununla ilgili paketi aslında açıklamıştık. Fakat şimdi güncellemek suretiyle nerelerde ne gibi aksamalar var, nereleri nasıl güncelleyeceğiz, bu maddeler üzerindeki çalışmalarımızı arkadaşlarım bitiriyorlar. Böylece de inşallah yeni döneme yönelik bu demokratikleşme paketimizi açıklayacağız. Meclis’in erken açılma durumu söz konusu, açılabilir” dedi.

-“TEMENNİ EDERİZ Kİ ADALET YERİNİ HAKKIYLA BULSUN”-

Erdoğan, Ergenekon Davası ile ilgili bir soru üzerine, kanaatlerini dile getirirken bu kanaatlerinin Anayasaya ters düşmemesi gerektiğini belirterek, “Ben o zaman kanaatimi çok açık net ifade ettim ve o kanaatimde hiçbir sapma sözkonusu değildir. Birincil mahkeme bir karar verdi. Birincil mahkemenin verdiği karar nihai bir karar değildir. Bunun Yargıtay’da tekrar masaya yatırılması söz konusudur. Yargıtay’ın vereceği karar da aslında nihai değildir ve bunun yargı noktasındaki sürecin nihayete ermesine kadar devam eden bir süreçtir. Dolayısıyla temenni ederiz ki adalet yerini hakkıyla bulsun ve kimse bundan zararlı da olmasın. Bu beklentimiz bizim bu şekilde devam etmektedir” dedi.

-"BU TAMAMIYLA YARGIYI TESİR ALTINA ALMA"-

Anamuhaletin ve diğer muhalefetin bu süreçle ilgili yaptığı açıklamaların çirkin olarak nitelendiren Erdoğan, şöyle konuştu:

“Yargı organı istediğim kararı verdiği zaman iyi, istemediğim kararı verirse kötü diye bir mantık olmaz. Şu anda özellikle anayasa içeriği yanılmıyorsam 138. madde bu maddeye çok açık net muhalefet söz konusu. Burada anamuhalefet partisinin genel başkanının yaptığı açıklamalar bana göre suç teşkil etmektedir. Çünkü bu tür bir açıklamayı meşruiyet, gayri meşruiyet gibi, ondan sonra ben bu mahkemeleri, hakimleri savcıları tanımıyorum gibi ifadeler bunların hiçbirisi yargı içerisinde değerlendirilebilecek kanaatler değildir. Bu tamamıyla yargıyı tesir altına almak, yargıya müdahale gibi bir anlayışın içerisine girmektir. Tabi bu gerçekten Türkiye’de siyaset yapmanın edebinin de ne noktaya geldiğini göstermesi bakımından çok önemli. Bu şekilde bir siyaset yapılamaz. Siyasetçi konumunu gayet iyi bilecek. Bu tür hakaretlerle kimsenin oyu bu ülkede yükselmez. Nitekim şu anda zaten yapılan kamuoyu araştırmalarıyla da anamuhalefetin oyunun nerede olduğu bellidir, diğerlerinin oylarının nerede olduğu bellidir. Bu konuda hassasiyetimiz bizim için çok çok farklıdır. Biz böyle bir dalaşmanın içerisinde AK Parti olarak yer almayacağız. Tabi siyasetçi olarak da bu tür yapılan açıklamalar karşısında da kanaatlerimizi edebi adabı içerisinde söylemek bizim de ayrıca görevimizdir.”

-“ÇOCUKÇA YAKLAŞIMLAR”-

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Ergenekon Davası’na ilişkin açıklamalarına da değinen Erdoğan, Bahçeli’nin açıklamalarının da çok çirkin olduğunu söyledi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Madem ki bu insan böyle bir örgütün başıydı, buna başbakan niçin imza koydu gibi yaklaşımlar çocukça yaklaşımlar. Önce Anamuhalefet Genel Başkanı tabi bu ülkede genel müdür gibi çalışıyor, bir siyasetçi gibi değil, önce bir genel müdürlükten çıkıp siyasetçi olması lazım. Siyasetçi olduğu zaman da neyi nasıl değerlendireceğini çok iyi öğrenir. Bu konuda atamalar nasıl yapılır, bunları öğrenmesi lazım. Bu atamalar içerisinde herhangi bir suçu sabit olmamış bir insan için siz kalkıp da şöyledir böyledir diyemezseniz. Önümüzde suçlu olan biri varsa o zaman tabi böyle bir adımı atmazsanız. Bunlar ne zaman ortaya çıktı diye bakarsanız; gördüğünüz gibi emekli olduktan sonra ortaya çıkmış olaylardır. Bunların yargının önüne nasıl geldiği konusu ayrıca değerlendirilebilecek konulardır. En önemli savcı, en önemli hakim millettir. Milletten daha büyük bu noktada hakim sözkonusu değildir. Onun için zaten egemenlik kayıtsız şartsız milletinidir. Yargıda da hep son söz hep milletindir. Son sözü millet söyler.”

BALBAY'IN SÖZÜNE CEVAP

Ergenekon sanığı Mustafa Balbay'ın duruşmada söylediği "sonbahar çok sıcak geçecek" iddiasına Erdoğan, Gezi Parkı protestoları gibi eylemlerin yeniden yapılabileceğine ilişkin bir soruyu “Ben bu yollara tevessül etmenin ülkemiz için bir sıkıntı nedeni olabileceğini söyleyebilirim. Ama bu yola tevessül edenler şunu bilmelidir ki; bu ülke tüm güvenlik güçleriyle gereken cevap neyse bu cevabı, haddini bilmeyenlere haddini bildirir. Çünkü bunların hiçbirisinin özgürlük arayışı olmadığı çok açık net ortadadır. Neyiniz eksik” diye yanıtladı.

OBAMA İLE GÖRÜŞME

 Erdoğan, ABD Başkanı Barack Obama ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesine ilişkin bir soruya, konuyla ilgili Başbakanlıktan açıklamanın yapıldığını söyledi. Ağırlıklı olarak Suriye ve Mısır konularının görüşüldüğünün altını çizen Erdoğan, “Suriye’de müşterek ne gibi adımlar atabiliriz bunları konuştuk. Aşırı uçların oralarda, özellikle bir yer kapma yarışı içerisinde oldukları hepimizin malumudur. Bunlardan tabi biz de rahatsızız. Aynı zamanda batılı ülkeler de bu konuda ciddi manada rahatsızlık duyuyorlar. Nitekim bu aşırı uçların aynı şekilde kendi aralarındaki çatışmalar bizim sınır illerimizde malum onlarca vatandaşımızın şehit olmasına neden olmuştur. Biz bunu adeta bir koalisyon anlayışı içerisinde ülkelerle değerlendirerek Suriye’de ne gibi bir tavır oluşturmamız lazım. Uluslararası hukuk noktasın önce bir zemin oluşturma ve bundan sonra tabi üzerimize düşeni yerine getirme durumundayız” dedi.

-“BENİM OYUM NE OLDU?”-

Mısır’da yaşananlara ilişkin de açıklamalarda bulunan Erdoğan, Mısır’da bir darbe hükümetinin bulunduğunu anımsatarak, şunları kaydetti:

“Darbe hükümeti görüldüğü gibi önce yüzde 52 oyla seçilmiş bir cumhurbaşkanını görevden almıştır. Peki görevden alan kimdir; Mursi’nin milli savunma bakanlığına getirdiği Sisi’dir. Bazıları ‘Mursi kucaklamadı” diyorlar. Neyi kucaklayacak? Şu anda mevcut Mursi’nin kabinesinin üçte biri kendi atadığı kişilerdir. Diğer üçte ikisi ise Mübarek yönetiminde kalmış insanlardı. Onlarla Mursi Mısır’ı yönetimi gayretindeydi. Çok daha manidar. Bir ekonomik ambargo Mursi’ye karşı uygulandı. Türkiye ve Katar’ın dışında Mursi’ye destek veren hiçbir ülke yoktu. Darbe hükümeti hemen ardından 16 milyar dolar gibi bir destek geldi. Batılı ülkeler hala darbe diyememiştir. Müdahale diyorlar. Oturup konuştuğumuzda veya telefonda görüştüğümüzde, bu ara ben daimi üyelerin hepsiyle görüştüm. ‘Biz de sizin düşüncenizi paylaşıyoruz’ diyorlar. Ama darbe diyemiyorlar. Çünkü darbe dedikleri anda uluslararası hukuk noktasında yeni bir süreç başlayacaktır. Ama biz bu noktada biz bu darbecilerin yanında olmayacağız. Yüzde 65 oyla kabul edilmiş bir anayasayı bile askıya aldılar. Bu millete saygısızlıktır. Tahrir’de toplananı millet kabul ediyorsun, İskenderiye’de toplananı millet kabul etmiyorsun. Milyonlarca insan oralarda toplandı. Ramazan boyunca devam eden bir süreç var hala da kararlılıkla bunu devam ettiriyorlar. Ben daha da devam ettireceklerine inanıyorum çünkü öyle bir duruş var. Bir sorunun cevabını arıyorlar; ‘Benim oyum ne oldu? Benim irademe saygı istiyorum.’ Benim öğrendiğim demokrasi budur. Siyasi literatürde, devletlerarası hukukta bunlara karşı yapılan darbedir. Bunun başka bir izahı olamaz. Bu tabi Batı’nın samimiyet testinde kaybedişidir. Biz Mısırlı kardeşlerimizin yanında olamaya devam edeceğiz. Mısırlı kardeşlerimin de bayramını kutluyorum.”

-“NEYİNİZ EKSİK”-

Bayram programında Demokratikleşme Paketi üzerindeki çalışmalarımı sürdüreceğini dile getiren Erdoğan, İstanbul dışında olacağını belirtti. Gazetecilere “İstanbul’da olursam beni rahat bırakmazsınız” diyen Erdoğan, memleketi Rize’ye de 24-25-26 Ağustos’ta gideceğini söyledi.

“Ergenekon sanıklarından birisi ‘Sonbahar çok sıcak geçecek’ dedi. Arınç da Gezi Parkı gibi eylemlerin yeniden yapılabileceğini söyledi. Sizin Türkiye için böyle bir sıkıntı ile karşılaşabileceğinize dair bir öngörünüz var mı?” sorusunu da Başbakan Erdoğan, “Ben bu yollara tevessül etmenin ülkemiz için bir sıkıntı nedeni olabileceğini söyleyebilirim. Ama bu yola tevessül edenler şunu bilmelidir ki; bu ülke tüm güvenlik güçleriyle gereken cevap neyse bu cevabı, haddini bilmeyenlere haddini bildirir. Çünkü bunların hiçbirisinin özgürlük arayışı olmadığı çok açık net ortadadır. Neyiniz eksik; A’dan Z’ye, şu 10 yıl içinde temel hak ve özgürlükler noktasında cumhuriyet tarihi boyunca verilmemiş olan hakları AK Parti iktidarı vermiştir, görülmemiş reformları yapmıştır, ekonomik noktada yakalanmayan seviyeleri yakalamıştır. Bütün bunlar açık net ortada. Demokrasiyle özellikle ekonomiyi at başı sürdüren bir iktidarımız var

Milliyet, 08.08.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.