Gündem
 Gündem > Siyasi Gündem > 35. Madde Değişikliği Komisyonda Kabul Edildi
35. Madde Değişikliği Komisyonda Kabul Edildi
TBMM Milli Savunma Komisyonu, darbelere dayanak oluşturduğu savunulan TSK İç Hizmet Kanunu’nun 35. maddesini, “askerin vatanı koruyup kollama” görevini “yurtdışı” tehditle sınırlandırılacak şekilde değiştiren tasarıyı kabul etti.
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, tasarıyla ilgili olarak, “Bizim insanımızın da gelişmiş ülkelerin insanı gibi yarınından kaygı duymadan, saat 05.00’te, 06.00’da kapısı çalındığında gelenin sütçü ya da kapıcıdan başkası olmadığına inandığı Türkiye’de yaşamasını istiyoruz” dedi. Tasarı, TSK’nın yurt içindeki görevi sırasındaki suçlamalara, sivil mahkemeler yerine askeri mahkemelerin bakmasını da içeriyor.
MHP ÇEKİMSER KALDI
Tasarıyla, 35. maddedeki, “Silahlı Kuvvetler’in vazifesi, Türk yurdunu ve anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti’ni korumak ve kollamaktır” ifadesi şöyle değiştiriliyor:
“Silahlı Kuvvetler’in vazifesi, yurtdışından gelecek tehdit ve tehlikelere karşı Türk vatanını savunmak, caydırıcılık sağlayacak şekilde askeri gücün muhafazasını ve güçlendirilmesini sağlamak, TBMM kararıyla yurtdışında verilen görevleri yapmak ve uluslararası barışın sağlanmasına yardımcı olmaktır.”
Maddenin değiştirilmesine MHP çekimser kalırken, CHP, maddenin kendi teklifi doğrultusunda değiştirilmesinde ısrarcı oldu, ancak yine de “olumlu” oy kullandı.
TANIMDA VATAN KALKIYOR
Yine İç Hizmet Kanunu’nun 2. maddesindeki, “Türk vatanını, İstiklal ve Cumhuriyetini korumak için harp sanatını öğrenmek ve yapmak mükellefiyetidir” şeklindeki askerliğin tanımı da, “Harp sanatını öğrenmek ve yapmak mükellefiyetidir” şeklinde değişiyor.
İLLER ARASINDA İŞBİRLİĞİ
Tasarıda, valilere yurtiçi olaylarda asker çağırma yetkisi veren İl Özel İdaresi Kanunu’nunun 11. Maddesinin D bendinde de değişiklik öngörülüyor. Değişiklikle, “Birden fazla ili içine alan olaylarda ilgili valilerin isteği üzerine aynı veya farklı askeri birlik komutanlarından kuvvet tahsis edilmesi durumunda iller veya kuvvetler arasında işbirliği, koordinasyon, kuvvet kaydırması, emir komuta ilişkileri ve gerekli görülen diğer hususlar” düzenlendi.
ASKERLİK GÖREVİNDEN SAYILIR
Bu maddeyle “asker çağırmada” siyasi sorumluluk ve görevlendirme işi “Bakanlar Kurulu’na” verilirken, gözlerden kaçan ikinci düzenleme ise “askeri mahkemeler” konusunda yapıldı. Aynı maddeye, “Bu fıkra uyarınca görevlendirilen TSK birliklerinin, bu fıkra kapsamındaki faaliyetleri, askerlik hizmet ve görevlerinden sayılır” hükmü eklendi. Böylece TSK’ya, yurtiçindeki görevlerde de “işini yaptığı veya yapmadığı” iddiasıyla açılacak davalara, askeri mahkemeler bakacak. Özellikle PKK’lıların çekilme sürecinde askerin seyirci kalarak suç işlediği iddialarına dolaylı önlem getirilmiş oldu.
YASAK BÖLGE KARARI
Tasarıyla Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanununda da değişikliğe gidilerek şu yeni düzenleme ekleniyor:
“Terörle mücadele kapsamında yürütülen operasyonlar nedeniyle, meskun mahal dışında, can ve mal güvenliğinin korunması bakımından girilmesinde sakınca bulunan yerlerde operasyonun devam ettiği süreyle sınırlı olmak üzere; Genelkurmay Başkanlığı veya İçişleri Bakanlığı’nın göstereceği lüzum üzerine Bakanlar Kurulu kararı ile askeri veya özel güvenlik bölgesi ilan edilebilir. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde vali kararı ile on beş güne kadar özel güvenlik bölgesi ilan edilebilir. Bu suretle ilan edilen güvenlik bölgelerinin sınırları ile yasağın kapsamı, başlangıcı ve bitimi ilgili makamlar tarafından uygun araçlarla duyurulur. Bu bölgelere ilgili makamların izni olmadıkça girilemez.”
YAŞ KARARINDA KÖŞK İMZASI
İç Hizmet Kanunu’nunun 43. maddesindeki, “TSK her türlü siyasi tesir ve düşüncelerin dışında ve üstündedir. Bundan ötürü Silahlı Kuvvetler mensuplarının siyasi parti veya derneklere girmeleri bunların siyasi faaliyetleri ile münasebette bulunmaları, her türlü siyasi gösteri, toplantı işlerine karışmaları ve bu maksatla nutuk ve beyanat vermeleri ve yazı yazmaları yasaktır” ifadesi de, “TSK mensupları siyasi faaliyette bulunamaz” şeklinde değiştiriliyor. Tasarıyla, Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararlarıyla ilgili de değişikliğe gidilerek, “YAŞ Kararları Cumhurbaşkanının onayı ile tekemmül eder” ifadesi eklendi.
KAÇIRILAN ASKER DÜZENLEMESİ
Tasarıya göre, sözleşmeli erbaş ve erlerin yenilemeyeceklerine ilişkin yazılı bildirimde bulunmamaları halinde sözleşmeleri kendiliğinden sona erecek. Sözleşmeli erbaş ve er olarak en az 7 hizmet yılını doldurarak ayrılanlardan nitelik belgesi olumlu olanlar, ilgili mevzuatlarındaki şartları taşımaları kaydıyla kamu kurum ve kuruluşlarının boş kadro ve pozisyonlarına atanabilecekler. Terörle mücadele görevi sırasında alıkonulan ya da kaybolan er ve erbaşlardan yeniden birliklerine dönenlerden, kaçırılma ya da kaybolmalarıyla ilgili kusursuz bulunanların birliklerinden ayrı geçirdikleri süre hizmetten sayılacak ve ödenmemiş özlük hakları da ödenecek.
DİPLOMALAR ASKERLİKTE KULLANILABİLECEK
Tasarıya, komisyonda eklenen bir maddeyle çeşitli alanlarda diploması ya da belgesi bulunanların, alay komutanının tasarrufu doğrultusunda sahip oldukları diplomaları doğrultusunda kullanabilecek. Böylece, mühendis ve laborant diploması bulunanlar, zorunlu askerlik hizmetleri sırasında uzmanlık alanlarında çalıştırılabilecek. Tasarıya eklenen yeni bir madde ile 1992’den önce astsubaylıktan subaylığa geçenlerin yaş hadleri yeniden düzenlendi. Böylece 52 yaşında emekli olması öngörülen bir binbaşının, astsubaylıktan subaylığa geçtiyse 55 yaşına kadar görev yapabilecek.
CHP’NİN ÖNERİSİ KABUL EDİLDİ
CHP, Komisyon’da madalya ve nişan hak edenlerin ölümü durumunda, madalya ve nişanın en büyük erkek çocuğa verilmesini eleştirdi. CHP’nin önerisiyle hükümdeki erkek, kız ayrımı kaldırılarak “en büyük çocuk” oldu.
Hürriyet, 01.07.2013
Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.
| 
