Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Darbelere zemin oluşturan 35. Madde değişti

35. Madde değişikliğine Kenan Evren’li savunma
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, TSK İç Hizmet Kanunu’nda yapılması planlanan değişikliklerle ilgili Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’yı örnek vererek, “12 Eylül darbesiyle yargılanan iki tane yaşlı kişinin savunmalarında dahi cumhuriyeti korumak ve kollamak görevinin kendilerine verildiğini, bunun yasal bir hak olduğunu ileri sürdüklerine şahit oluyoruz. Zamanı geldiğinde istismar edilebilecek bir maddenin herhalde anlaşılır hale getirilmesi gerekiyordu” dedi.

Samanyolu Haber televizyonunda soruları yanıtlayan Arınç, şunları söyledi:

27 NİSAN’LARA ENGEL OLACAK

“Eski kanunda da vardı siyasi demeç verenler hakkında ceza öngörüyordu. Ama mesela biz bunun işletilmesini 1997-1998’lerde Osman Özbek isimli bir generalin rahmetli Necmettin Erbakan’a karşı sarfettiği çirkin sözler konusunda işletilmesini talep ettiğimizde buna engel olmuşlardı. Acıyla hatırlıyorum. Sivil hükümete ait işleri eleştirmek, yol göstermek artık bir siyasi faaliyet olarak kabul edilebilecek. Bu madde bundan sonra 27 Nisan benzeri mektup, bildiri, muhtıra, ismini ne koyarsanız koyun bunların tekrar gündeme gelmesine engel olabilecek köklü bir cümledir."

GENELKURMAY’LA DA GÖRÜŞÜLDÜ

"Milli Savunma Bakanımız zaten Genelkurmay Başkanlığımızla, onların adli müşavirliğiyle bunun detayları üzerinde çalıştı. Onların açıkça onayları veya rızaları, bunu söylemek durumunda değilim ama Sayın Bakanım, Genelkurmay Başkanımızla bu tasarının detayları üzerinde mutlaka görüştü. Onu iyi biliyorum. Bu ters bir şey değil. TSK’yı ilgilendiren bir konuda en azından görüş almak doğrudur ama siyasi kararı hükümetimiz verir."

MİTİNGE KATILMAK BİLE

"TSK mensupları siyasi faaliyette bulunamaz. Bu demeç olarak da böyle, davranış olarak da böyle. Yani sivil iradenin, hükümetin, ülkeyi yönetenlerin yapacakları herhangi bir iş ve görev konusunda bir siyasi faaliyette bulunmak Türk Silahlı Kuvvetleri için artık mümkün değildir. Bununla ilgili bir mitinge katılmak da belki buna girebilecek veya bugüne kadar emsallerini çokça gördüğümüz, bu işte mutlaka bir parmak vardır diye düşündüğümüz siyasi sonuç meydana getirebilecek veya siyasete karşı bir tavır anlamına gelebilecek hiçbir faaliyette bulunamayacaklar.”

ASKERLİK SÜRESİ

“Askerlik süresiyle ilgili herhangi bir değişiklik var mı” sorusuna karşılık Arınç, “Bunun içerisinde yok. Böyle bir çalışma da şu anda mevcut değil” dedi.
 

Hürriyet, 27.06.2013

Çelik'ten 35. madde açıklaması
Hükümet tarafından hazırlanan tasarıyla askeri darbelere "yasal dayanak" olarak gösterilen 35'inci madde yeniden düzenleniyor. Başbakanlık'ta hazırlanan sözleşmeli erbaş ve er kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı, TBMM'ye sunuldu.

Konuya ilişkin Haber Türk televiyonunda konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, 35. maddenin değişmesinin sivil siyasetin üstünlüğünü ifade ettiğini belirterek, "Siyasi alan ile askeri alanın ayrılması anlamına geliyor. Askeri alan asli görevine dönüyor nedir o? Yurt savunması. Sivil siyasetin üstünlüğünün altını çizerken, ordunun yurt savunması yaparken gücünü arttıracak bir adımdır" dedi.

Hürriyet, 27.06.2013

Hükümetten 35. madde atağı 
Hükümet, Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu'nu değiştirmek için harekete geçti. Hazırlanan tasarıyla askeri darbelere "yasal dayanak" olarak gösterilen 35'inci madde yeniden düzenleniyor.

Başbakanlık'ta hazırlanan Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, bugün öğle saatlerinde TBMM'ye sunulması bekleniyor.

Tasarıda, sözleşmeli er ve erbaşların görev ve sorumluluklarına ilişkin düzenlemelerin yanı sıra Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu'nun bazı maddelerinde de değişiklik öngören hükümler yer alıyor. Tasarının 15'inci maddesiyle, 211 sayılı TSK İç Hizmet Kanunu'nun 2'inci maddesinin birinci fıkrası, "Askerlik, harp sanatını öğrenmek ve yapmak mükellefiyetidir" şeklinde değiştiriliyor. Tasarının 16'ncı maddesiyle TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35'inci maddesinde de önemli değişiklik yapılıyor.

"Yurtdışından gelecek tehdit ve tehlikelere karşı..."

Askeri darbelere "yasal dayanak" olarak gösterilen 35'inci maddedeki, "Silahlı Kuvvetler'in vazifesi, Türk yurdunu ve anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti'ni korumak ve kollamaktır" ibaresi, "Silahlı Kuvvetler'in vazifesi; yurtdışından gelecek tehdit ve tehlikelere karşı Türk vatanını savunmak, caydırıcılık sağlayacak şekilde askeri gücün muhafazasını ve güçlendirilmesini sağlamak, Türkiye Büyük Millet Meclisi kararıyla yurtdışında verilen görevleri yapmak ve uluslararası barışın sağlanmasına yardımcı olmaktır" şeklinde değiştiriliyor.

Bozdağ'dan açıklama

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu'nun 35'inci maddesinde değişiklik öngören tasarının TBMM'ye bugün sunulacağını belirterek, maddenin kaldırılmasının söz konusu olmadığını bildirdi.

Bozdağ, II. Uluslararası Öğrenciler Mezuniyet Töreni öncesinde basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu ile ilgili tasarının içeriğiyle ilgili soru üzerine Bozdağ, İç Hizmet Yasası'nın 35'inci maddesinde değişiklik öngörüldüğünü, bunun kaldırılmasının söz konusu olmadığını, yapılması öngörülen düzenlemenin bugün TBMM Başkanlığına sunulacağını bildirdi.

Yasama döneminin bitmesine çok az bir süre kaldığının anımsatılması üzerine Bozdağ, bu yasama döneminde gruplar arasında Meclisin gündemine ilişkin mutabakat olduğunu ifade ederek, "O görüşmelerden sonra TBMM kapanacaktır ama yeni yasama döneminde yasalaşacaktır" dedi.
 

Çözüm süreci 

"PKK'nın geri çekilme oranı için yüzde 15'ik rakam konuşuluyor, sayın Başbakan'ın dünkü toplantıda bu sözleri ifade ettiği söyleniyor. Doğru mu, PKK'lıların sadece yüzde 15'i mi sınır dışına çekildi" sorusu üzerine ise Bozdağ, çözüm sürecinde terör örgütü mensuplarının Türkiye topraklarını terk etmesinin konuşulan konulardan biri olduğunu anımsattı. Bunun gerçekleşmesinin şart olduğunu vurgulayan Bozdağ, "Ama basın yayın organlarında yer alan haberlere baktığınızda sanki terör örgütü mensupları Türkiye topraklarını tamamen terk etmiş gibi bir algı var. Bu algı gerçeği yansıtmıyor, devam ediyor. Yani sürecin devam ettiğini ifade edebilirim" diye konuştu.

"PKK'lıların Cizre'de asayiş yapılanması oluşturduğu, kimlik kontrolü yaptığı" şeklinde basına yansıyan iddiaların da sorulduğu Bozdağ, Türkiye'de güvenlik güçlerinin kamu düzeni ve güvenliğinin sağlanması için her kesimde görevinin başında olduğunu belirtti. Bunu ihlal edenler kim olursa olsun hukukun gereğinin yapıldığını ifade eden Bozdağ, bu konuyla ilgili gerekli çalışmaların devam ettiğini, sonuçlandığında kamuoyunun göreceğini söyledi.

Bozdağ, vatandaşların huzur ve güvenliğini olumsuz etkileyecek her konuyla ilgili güvenlik güçlerinin gerekeni yaptığına işaret ederek, "Yol kesmelerine veya insanlarımızdan haraç kesmelerine göz yumulması diye bir şey kesinlikle söz konusu değildir. Nerede güvenlik ve kamu düzenine ilişkin sorun varsa güvenlik birimlerimizin müdahalesi her zaman vardır ve bundan sonra da olacaktır" dedi.

Bir başka soru üzerine, çözüm sürecinde silahların susması, terör örgütü mensuplarının Türkiye topraklarını terk etmesi ve bu süreçte herhangi bir terör eylemi yapılmamasının önemine dikkati çeken Bozdağ, "Tabii ki terör eylemlerinin sadece silahlı yapıldığını söylemek mümkün değil silahsız da terör eylemleri yapılabiliyor. O nedenle terör eylemlerinin olmadığı bir ortam, silahlı, silahsız herhangi bir terör eylemenin olmadığı ortam arzu edilen bir ortamdır" şeklinde konuştu.

"Kimsenin suç işleme özgürlüğü yok"

Bir gazetede yer alan "35 kişi hakkında attıkları tweetler nedeniyle soruşturma başlatılacağı" yönündeki haber hatırlatılarak, "Sizin elinizde bu yönde bir liste var mı" diye sorulması üzerine, "Benim elimde bir liste yok" dedi.

Kanunlarda suç olarak tanımlanan fiillerin Facebook, Tweeter üzerinde, elektronik ortamda veya başka usullerle işlenmiş olmasının suç unsurunu değiştirmediğini vurgulayan Bozdağ, usule göre soruşturma yapılacağını ifade etti. Bozdağ, "Son dönemde yaşanan hadiseler nedeniyle pek çok yalan haber, insanlarımızı karşı karşıya getirtmek, Türkiye'de bir kaos ortamı oluşturmak için maalesef pek çok iftira, pek çok yalan, pek çok yanlış, elektronik ortamda servis yapılmıştır. Pek çok küfür ve hakaret servis edilmiştir. Bunların hepsi bizim mevzuatımızda suçtur. Suçlarla ilgili ne tür soruşturma yapılıyorsa bu konularla alakalı da aynı soruşturmalar yapılıyor. Hukuk devletinde hiç kimsenin suç işleme özgürlüğü yoktur. Suça dair herhangi bir durum söz konusu olduğunda işleyen mekanizma neyse bu konularda da aynı mekanizma işlemektedir" dedi.

"Rakamı aşağıya çekme konusunda adım atacağız"

Dövizli askerlikle ilgili düzenleme konusunda 6 bin avro rakamının gündeme geldiğinin anımsatılması ve hazırlıkların tamamlanıp tamamlanmadığının sorulması üzerine de Bozdağ, bu konudaki çalışmanın Bakanlar Kurulunda ele alındığını ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çalışmanın kısa sürede tamamlanmasını istediğini, bazı bakanlara bu konuda görev verdiğini belirtti. Kanuna göre Bakanlar Kurulunun yüzde 50 artırma ve yüzde 50 azaltma yetkisinin bulunduğunu dolayısıyla bu çerçevede bir rakamın ortaya çıkacağını vurgulayan Bozdağ, "Rakamı aşağıya çekme konusunda bir adım atacağız" ifadesini kullandı.

Avrupa'nın bir çok ülkesinde zorunlu askerlik olmadığını, yurt dışında yaşayan vatandaşların kazanımlarını devam ettirmeleri için hayata geçirilenin, ekonomik bakımdan da uygulanabilir olması için böyle bir çalışma yapıldığını ifade eden Bozdağ, "Rakama ilişkin açıklamayı biz yapmadık. Gazetelerde var. Gazetelerde çıkan rakam veya biraz altı, biraz üstü, hepsi mümkün olabilir. Bakanlar Kurulu kararıyla netleşecektir" diye konuştu. Bozdağ, "Rakam 10 bin avronun altına düşerse daha önce yapanlar için bir tazminat söz konusu olur mu" sorusuna da "Kesinlikle düşecektir. Çalışmalar bittikten sonra buna dair cevabı da orada bulacaksınız" yanıtını verdi.

"Şu anda işin başındayız"

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Alevi meselesiyle ilgili Hükümetin yol haritasına ilişkin soruyu yanıtlarken de Faruk Çelik'in devlet bakanlığı döneminde Alevi vatandaşlarla ilgili önemli çalışmalar yapıldığını, yedi çalıştayın sonunda nihai bir rapor yayınladığını ve bu çerçevede adımlar atıldığını anımsattı.

Madımak Oteli'nin bilim ve kültür merkezine dönüştürülmesi, ortaöğretim kitaplarındaki Alevilikle ilgili bilgilerin bizzat Alevi önderleri tarafından yazılması, Alevi klasiklerinin Türkçe'ye çevrilmesi için adımların bu dönemde atıldığını kaydeden Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu konuda bir çalışma yapılması hususunda Başbakanımızın ayrı bir talimatı oldu. Şu anda hazırlıklarımız devam ediyor. Bu hazırlıklar neticesinde ortaya çıkacak sonuçlara göre neler yapılacağına karar verecektir. Şu anda işin başındayız. Önceki çalışmalar var, yeni çalışmalarla ilgili konular netleştikçe biz Türkiye kamuoyuyla paylaşacağız. Gazetelerde 'şunlar olacak, bunlar olacak' şeklinde yazanlar, bizim yaptığımız bir açıklamadan ziyade belki daha önceki çalışmalarda veya bu konuyla ilgili kişilerden 'şunlar olabilir, bunlar olabilir' şeklinde değerlendirmelerden ortaya çıkarak zannedersem yapılan haberlerdir. Bizim çalışmalarımız bittiği zaman biz zaten Türkiye kamuoyuyla bunları paylaşacağız. Şu anda henüz 'şunları, şunları yapacağız' şeklinde alınmış bir kararımız yoktur. Neleri yapacağımıza, nasıl yapacağımıza ilişkin başlayan bir süreç var."

"Zararı verenlere rücu edilecektir"

"Gezi Parkı protestolarında zarar gören esnafa tazminat ödeneceği bilgisi vardı, bu kapsamda zarar gören vatandaşlara ya da eylemcilere, gözü çıkanlara herhangi bir tazminat söz konusu mu" sorusu üzerine Bozdağ, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu, hukuk devletlerinde haksız bir fiil olduğu zaman bu haksız fiilin tazmini nasılsa bundan sonraki süreçlerde aynı usulün işleyeceğini belirtti.

Esnafın uğradığı zararla ilgili çalışmanın devam ettiğini dile getiren Bozdağ, çalışma sonuçlandığında ilgili bakanların gerekli açıklamayı yapacağını kaydetti. Bozdağ, şöyle konuştu:

"Esnafa veya kamuya veya başkaca özel kişilerin malına, mülküne, canına zarar verenlerle alakalı adli tahkikatlar bittiği zaman, o çerçevede zararı verenlere rücu edilecektir bunlar. Çünkü bütün görüntülerde hangi eylemi, kimlerin gerçekleştirdiği çok açık, net ortadadır. Mala, cana zarar verenlerle ilgili soruşturmalar zaten yürüyor. Bu çerçevede yargılamalar sonucunda kim bir kuruş zarar verdiyse o bir kuruş ondan tahsil edilecektir."

Bozdağ, "Peki polis müdahalesinde zarar görenler" sorusunu da "Şu anda herkesle ilgili soruşturma devam ediyor. Polisin yaptığı şey, görevini yapmaktır. Polis, kamu düzenini, güvenliğini sağlamakla görevlidir, kamu düzeni, güvenliğini sağlarken hukukun sınırları içerisinde kalan davranışlar hukuka uygunluk nedenidir, herhangi bir şey gerekmez. Hukuk dışına çıkan, yetkiyi aşan bir şey varsa zaten onunla ilgili işlemler yapılıyor. Polis, onun dışında görevini yapmıştır. Hukukun dışına çıkmadan görevini yapanlara ayrıca bir mesuliyet yüklenmez."

Çiçek: "Karar olumlu"

Meclis Başkanı Cemil Çicek de TSK İç Hizmet Kanunu'yla ilgili değişiklik yapılacak tasarının Meclis'e gelecek olmasını değerlendirdi. Kararı olumlu bulduğunu söyleyen Çiçek "Tartışmaları bir noktaya getirmek lazım" dedi. Çiçek Meclis Başkanlığı adaylığıyla ilgili soruya ise "24 saat Türkiye siyasetinde uzun bir süre" diye yanıt verdi.

   
cnnturk.com, 27.06.2013
 
 
Darbelere zemin oluşturan 35. Madde değişti
Hükümet darbelere zemin oluşturan TSK’nin İç Hizmetler Kanunu’nun 35. Maddesinin de yer aldığı 34 maddelik kanun tasarısını TBMM'ye gönderdi

Hükümet, darbelere zemin oluşturan TSK’nin İç Hizmetler Kanunu’nun 35. Maddesinin de yer aldığı   "Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanunu ile Bazı  Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair" Kanun Tasarısını  TBMM’ye gönderdi. 34 maddelik tasarı da, askeri darbelerin yasal dayanağı olarak gösterilen 35'inci maddedeki, "Silahlı Kuvvetler'in vazifesi,  Türk yurdunu ve anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti'ni korumak ve kollamaktır" ibaresi, "Silahlı Kuvvetler'in vazifesi; yurtdışından gelecek tehdit ve tehlikelere karşı Türk vatanını savunmak, caydırıcılık sağlayacak şekilde askeri gücün muhafazasını ve güçlendirilmesini sağlamak, Türkiye Büyük Millet Meclisi kararıyla yurtdışında verilen görevleri yapmak ve uluslararası barışın sağlanmasına yardımcı olmaktır” biçiminde değiştirildi.

Tasarıda, İl İdaresi Kanunu'nda değişiklik yapıldı. Birden fazla ili içine alan olaylara müdahalede, kuvvetler arası koordinasyon, işbirliği ve emir komuta ilişkilerinin Genelkurmay Başkanlığı ile İçişleri Bakanlığı koordinasyonu kaldırılıyor. Yeni düzenlemede, bunun hükümet tarafından yürütüleceği esasa bağlandı. Tasarı ile YAŞ Kanunu'na, “Yüksek Askeri Şura kararları Cumhurbaşkanının onayı ile tekemmül eder" ibaresi eklendi.

Askerlik 'harp sanatını öğrenmek'

Tasarıda askerlik için yeni tanım yapılarak, "Askerlik, harp sanatını öğrenmek ve yapmak  mükellefiyetidir"  biçiminde düzenlendi.  "Türk Silahlı Kuvvetleri her türlü siyasi tesir ve düşüncelerin dışında ve üstündedir" ibaresi, "Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları siyasi faaliyette bulunamaz" diye düzenlendi. Tasarı şöyle:

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

t24.com.tr, 27.06.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.