Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > Altında büyük çöküş

Altında büyük çöküş
Altın Fed etkisiyle Eylül 2010'dan bu yana en kötü ayı piyasası dönemine girdi. Yılbaşından bu yana kayıp yüzde 23'e ulaşırken, bu oran 1981 yılından bu yana görülen en yüksek rakam. Yılbaşından bu yana 21.7 milyar dolarlık altın satışı yapılırken, Garanti Bankası Emtia İşlemleri Yöneticisi Alper Kalyoncu, FED kararı sonrası profesyonel yatırımcıların satışa geçtiğini söyledi.

Altın, Fed Başkanı Bernanke'nin ekonomik toparlanmalara bağlı olarak 2014'te tahvil alımını sonlandırabileceklerini açıklamasının ardından çöküşe geçti.

Dün altın ons fiyatı 2012'nin Eylül ayından bu yana ilk kez 1300 dolar seviyesinin altına düştü ve 1269 dolara kadar geriledi.

Blue Star Advisors adlı Yatırım Firması Başkanı Frederique Dubrion, "Fed'in açıklamaları boğa piyasasını sonlandıran sinyal oldu. Tahvil alımının durdurulması altın iyi hiç iyi bir gelişme olmadı" diye konuştu.

Altında dün yaşanan düşüşle birlikte toplam kayıp 1981 yılından bu yana en yüksek seviye olan yüzde 23'e yükseldi.

Öte yandan yatırımcılar bu yıl 21.7 milyar dolar değerinde 520 metrik tonluk altın satışı gerçekleştirdi.

En büyük altın yatırımcılarında olan ABD'li milyarder Paul Johnson da geçen ay servetinde yüzde 13 oranında kayıp yaşadı.

Bloomberg’in 15 analistle yaptığı ankete göre altının fiyatı gelecek hafta düşecek. 15 analistten 6’sı altının geleceği için iyimser düşünürken 5 analist nötr kaldı. Kötümserlerin sayısı ise 4’ü buldu. Böylece kötümser analist sayısı Ocak 2010’dan bu yana en yüksek sayıya ulaştı.

An itibariyle altının onsu 1.294 dolardan işlem görüyor.

PROFESYONELLER SATIŞA GEÇTİ

Garanti Bankası Emtia İşlemleri Yöneticisi Alper Kalyoncu, A.A'ya yaptığı açıklamada, Fed'in sıkılaştırma politikasına geçiş sinyali vermesi ile altında da profesyonel yatırımcıların satışa geçtiğini belirterek, bu atmosferde altının yönünün aşağı olduğunu ve bir ay içerisinde 1.200 dolarlara kadar inmesini beklediklerini söyledi.

Altına potansiyel bir alım gelmesini beklemediğini kaydeden Kalyoncu, altına alım gelse de tekrar 1.300-1.350 dolarlara kadar çıkabileceğini ve bu yükselişlerin satış fırsatı olarak değerlendirilmesinin akıllıca olacağını ifade etti.
     
Uluslararası profesyonel yatırımcıların altın satışına devam ettiğini kaydeden Kalyoncu, faizler arttıkça yüksek faizli enstrümanların altına alternatif olduğunu söyledi.

Altında satışların beklenen bir trend olduğunu dile getiren Kalyoncu, şunları söyledi:
     
"Merkez bankaları son dönemde altın rezervlerini artırdı. 1.200 dolarda bir taban oluşursa merkez bankaları alımlara devam edecektir. Çünkü bu uzun vadeli bir trend. Bugünün yarının bir trendi değil. Orada bir dönüş olacağını sanmıyorum. Zaten altın fiyatının da tabanını o tutar. Ama spekülatif hareketlerle 1.200 dolarlara kadar gideceğini düşünüyorum. Oradan tekrar 1.300'lere dönebilir. Çünkü mücevher sektöründen de talep geleceğini düşünüyorum."

Bireysel yatırımcıların fiyatlar düştüğü için alım tarafında olduğunu, profosyenel yatırımcıların da satış tarafında olduğunu aktaran Kalyoncu, profesyonel yatırımcıların satış miktarının daha ağır basacağını öne sürdü.
 

Hürriyet, 21.06.2013

Darphane'nin altın üretimi yüzde 40'a yakın arttı

Geçen yılın tamamında piyasaya sürdüğü Cumhuriyet altını sayısı 10 milyon 783 bin 800 olan Darphane'nin bu yıl piyasaya sürdüğü altın sayısı daha yılın yarısında 2012 yılı rakamlarını aştı. Darphane'nin yıl başından 13 Haziran tarihine kadar piyasaya sürdüğü Cumhuriyet altını sayısı 14 milyon 181 bin 766 oldu.

Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü verilerine göre, Darphane'nin geçen yıl piyasaya sürdüğü Cumhuriyet Altını miktarı 10 milyon 783 bin 800 adet oldu.

Bu altınların 7 milyon 949 bin 520 tanesi çeyreklik, 1 milyon 209 bin 20 tanesi yarımlık, 1 milyon 480 bin 428 tanesi birlik, 143 bin 406 tanesi ikibuçukluk, bin 426 tanesi de beşlik olarak piyasaya sürüldü.

Bu yıl piyasaya sürülen altın miktarı ise fiyatlardaki düşüşe bağlı olarak yüzde 40'a yakın oranda artış gösterdi. Darphane yıl başından bu yana piyasaya 14 milyon adedin üzerinde Cumhuriyet altını verdi.

Bu altınların 10 milyon 797 bini çeyrek, 1 milyon 438 bin 990'ı yarım, 1 milyon 747 bin 872'si birlik, 196 bin 974 tanesi ikibuçukluk, 930 tanesi de beşlik olarak gerçekleşti.

Piyasaya verilen Cumhuriyet Altını üretim miktarı (adet) 13 Haziran 2013 tarihi itibarıyla şöyle;

Altınların yarısı çeyreklik

Darphane'nin yıl başından 13 Haziran'a kadar geçen süre içerisinde piyasaya verdiği Cumhuriyet altını miktar bazında 39 tonu geçti.

Geçen yıl 31 tondan fazla piyasa altın süren Darphane, bu yıl bu rakamı daha yılın yarısı dolmadan 8 tondan fazla artırdı.

Bu yıl piyasaya sürülen altınların yaklaşık yarısı, yani 19 tona yakın bir kısmı çeyrek altın olarak verildi. Yarım altınların ağırlığı 5 tonu bulurken, birlik olanlar 12 tonu, ikibuçukluklar da 3 tonu geçti. Beşlik altın miktarı da 32 kilogramı aştı.

 

Hürriyet, 21.06.2013

Altın artınca risk azalıyor
Ali Babacan, yastık altındaki altınların bankacılık sistemine girmesinin, Türkiye’ye yönelik risk algısını azaltacağını söyledi. Babacan, “Vatandaşın altına yatırım yapmasında sorun yok. Yeter ki evinde değil bankada tutsun” dedi.

BAŞBAKAN Yardımcısı Ali Babacan, yatırım için altını tercih etmesinde bir sorun olmadığını belirterek, “Yeter ki altını evinde değil bankacılık sisteminde tutsun. Böylece Türkiye’ye fayda ve imkân olarak geri dönsün” dedi. Şu anda ülkenin toplam rezervinde sadece dövizin ve bankacılık sistemindeki altının görüldüğünü kaydeden Babacan, “Vatandaşın yastık altında ne kadar altını var bu resmi kayıtlarda görünmüyor. Halbuki bu yastık altı altın finans sistemine ne kadar girerse, Türkiye’nin gerçek rezervleri ortaya çıkacak ve dışardan bakıldığında ülkenin risk algılaması düşecek” diye konuştu.  

ÖZEL SEKTÖRÜN BORÇLULUĞU

Babacan, 4. Uluslararası İstanbul Altın Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, özel sektörün borçluluğuna değinerek şunları söyledi: “Bizim Türkiye olarak dış borcumuz var. Kamunun dış borcunu geçen yıl sonu itibariyle net anlamda sıfırladık, 2012 sonu itibariyle 26 milyar dolar artıya döndük. Ama özel sektörümüz yoğun biçimde üretim, yatırım ve ihracat yapması dolayısıyla yurtdışından kredi alıyor ve bizim özel sektörümüzün dış borcu var. Milli gelirimize oranla ürkütücü seviyede değil belki ama Türkiye’nin toplamda kamu artı özele baktığımızda dış borcuna karşılık elindeki rezervler oldukça önemli. Bu sebeplerden dolayı dışardan bakıldığında Türkiye’nin olduğundan daha zayıf bir görüntüsü söz konusu. Gerçek varlığın, gerçek gücün kayıtlarda olabildiğince sağlıklı gösterilebilmesi durumunda, Türkiye’nin riskliliğinin azalmasının yanı sıra dış borçluluk açısından dış görünümü de kuvvetlenecek.”

Alım-satımda altın teminat olacak

SERMAYE Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vahdettin Ertaş da, Altın Zirvesi’ndeki konuşmasında SPK olarak, yastık altındaki altının ekonomiye kazandırılması amacıyla yaptıkları düzenlemeyle, sermaye piyasası araçlarının alım satımında bundan sonra altının teminat olarak kabul edileceğini söyledi. 1 hafta 10 gün sonra sermaye piyasası işlemlerinde belli ölçülerdeki standart dağıtımlarda hazine bonosu ile alım satımı ve teminatı kullanabileceğini kaydeden Ertaş, “Altın sektörünün bu dalgalı seyre alışması gerekli. Ticari hayatında bu seyre göre şekillendirilmesi gerek. Şirketler alternatif finans kaynaklarını değerlendirmesi
gerek” dedi.

ÖTV önemli bir engel

İSTANBUL Altın Borsası’nın (İAB) Borsa İstanbul ile bir araya getirdiklerini belirten Ali Babacan, “2012’de AİB’e baktığımızda 15.5 milyar dolarlık bir işlem hacmi var. Bu yılın ilk 5 ayında borsada işlem gören altın rakamlarına baktığımızda 9.4 milyar dolara ulaşmış durumda. O nedenle altın borsasının gelişmesinin önündeki engellerin kalkması önemli. Özellikle kıymetli taş, pırlanta, elmas gibi ürünlerde ÖTV var. Bir yandan Borsa İstanbul’un uluslararası bir kurum olmasını sağlamamız, diğer yandan da ÖTV’yi düşündüğümüzde durum zor. ÖTV’nin önemli bir engel olduğunun farkındayız. Ancak içerideki lüks tüketim üzerindeki vergi ile işin borsacılık boyutunu nasıl bir arada düşünebiliriz? ÖTV’yi nasıl engel olmaktan çıkarabiliriz? Bu bizim için önemli bir ev ödevidir. Bunu da mutlaka çalışmamız gerekiyor.”

Altın saklama merkezi Kuyumcukent’e taşınıyor

BORSA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İbrahim Turhan, yeni Sermaye Piyasası Kanunu’nun sermaye piyasaları için önemli bir dönüm noktası olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Sermaye piyasalarında yapay ve dikey entegrasyonunu konuşuyoruz. Yeni ismiyle Borsa İstanbul Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası’nın operasyon merkezi ve saklama merkezini Takasbank ile birlikte KUYAŞ tarafından yapılan ve hizmete sokulan Kuyumcukent’te taşınmasını planlıyoruz. Bu konuda kendilerini davet ettik, görüştük. Hâlâ da pazarlıklar devam ediyor. Onlar bizden para istiyor, biz onlardan istiyoruz. İnşallah anlaşacağız. Bir sonraki aşamada üzerinde anlaştığımız plan çerçevesinde 800 metrekarelik hacme kadar genişleyebilecek kasa dairesi planlıyoruz. Bu, nereden baksanız bin 600 ton altının rahatlıkla saklanmasına alt yapı oluşturacak. İleride Merkez Bankası’nın uluslararası rezervlerinin bir kısmının Türkiye’ye getirilmesi ve diğer bankaların da rezervlerini Türkiye’ye getirmeleri de planlanıyor.”
 

Hürriyet, 21.06.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.