Gündem
Gündem > Siyasi Gündem > Abdullah Öcalan: Barış için sıra demokrasideAbdullah Öcalan: Barış için sıra demokrasideDiyarbakır’daki Kuzey Kürdistan Konferansı’na mesaj gönderen PKK lideri, “sürecin içini doldurun” dedi Moderatör Aygül Bidav, Abdullah Öcalan’ın konferansa ilişkin mesajını okudu. Buna göre, Öcalan şunları söyledi: “Artık hiçbir güç kimliğimizi, dilimizi, kültürümüzü inkâr etme kudretini kendinde göremeyecektir. Sizlerin de takdiridir ki bundan sonraki aşamalarda bu varlık durumunu nasıl koruyacağımız, geliştireceğimiz ve güvence altına alacağımız meselesi de en azından var olmak kadar önemli bir mevzudur. İşte tam da bu noktada konferansınızın tarihî rolü bir kez daha ortaya çıkmaktadır. Toplumu oluşturan bu farklı öğelerin bir tekini bile dışarıda bırakan, yok sayan, ortadan kaldırmayı hedefleyen hiçbir sistemin başarı şansı olmadığı gibi ahlaki olarak savunulabilecek tarafı da olamaz. Coğrafyamızın onlarca değerinden olan Kürt, Türk, Ermeni, Süryani, Arap, Fars, Türkmen ve daha birçok halk, Müslüman, Hıristiyan, Musevi, Yahudi, Alevi, Yezidi ve daha birçok inanç birbiriyle ast-üst ilişkisi kurmadan, gerçek bir kardeşlik ve eşitlik hukuku içerisinde birarada yaşayabilirler. Şimdi yeni bir geleceği doğru bir hukukla, öz güce dayalı olarak, geçmişin hatalarından da derseler çıkararak inşa etme göreviyle karşı karşıyayız. Ben, içinde bulunduğum ağır İmralı koşullarına rağmen tarihin bana yüklediği sorumluluklarımı samimiyetle yerine getirme gayreti içerisindeyim. Demokratik siyasi mücadele ile yolumuza devam etme iradesinin ilk aşamasını tamamlamış bulunuyoruz. Bundan sonraki aşamada görev ve sorumluluk daha çok da konferans bileşenlerinindir. Elbette devletin ve hükümetin de bu süreçte son derece ciddi görevleri vardır. Demokratik siyasetin bütün kanallarını açmak, siyaset üzerindeki her türlü açık ve gizli baskıyı sonlandırmak, yasal ve anayasal güvenceler ile bunu teminat altına almak gibi sorumlulukları vardır. Sürecin sağlıklı ilerleyebilmesinin başka da yolu yoktur. Benim içinde bulunduğum İmralı koşulları nedeniyle tek başıma bir müzakereyi yürütmem hem imkânsızdır hem de doğru değildir. Ben, bana yüklenen Önderlik misyonum gereğince müzakere sürecinin yolunu açıyorum, bu yolda yürümesi ve sürecin içini doldurması gerekenler de sizlersiniz. Devlet de barışçıl çözüm için samimi ve ciddi ise benim sizlerle, dış dünyayla, diğer arkadaşlarımla ve halkla ilişkilerimi sağlamak zorundadır. Kürdistan halklarının bundan sonra hangi hukuk içerisinde birarada yaşayacağı, dili ve kültürünü nasıl koruyup geliştireceği, Türkiye Cumhuriyeti devleti ile ve diğer devletlerle hangi hukuk çerçevesinde varlığını sürdüreceği meseleleri konferansın temel görevlerinden biridir. Sizlerin alacağı kararlar ve varacağı sonuçlar bizim yürüttüğümüz müzakere sürecine de yol gösterecektir.” Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız. |