Gündem
 Gündem > Siyasi Gündem > 'CHP kapı gibi onların yanında'
'CHP kapı gibi onların yanında'
Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Gezi Parkı olaylarına değindi. "Gezi'de eylem yapan gençlerin Türkiye'nin gençleri olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "O gençleri göz ardı edemeyiz. Onların haklı eylemlerinin yanında kapı gibi CHP duracaktır" dedi.
Gezi Parkı olayları nedeniyle Türkiye genelinde hayatını kaybedenlere başsağlığı dileyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Doğrudan insanların hedef alınmasıyla başladı bu olaylar. 10'un üzerinde vatandaşın göz kaybı var" şeklinde konuştu.
'KÜÇÜK BİR PARKTA YEŞEREN KÜÇÜK BİR FİLİZ'
Gezi Parkı'nda eylem yapanların Türkiye'nin geleceği olduğunu ifade eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle: "Bu gençlik Türkiye'nin küresel yüzü, dünyayı okuyan ve anlayan kuşağı. O yüzden, küçük bir parkta yeşeren küçük bir filiz tüm dünyada ses getirdi. ABD'den Japonya'ya, İspanya'dan Rusya'ya kadar. Çünkü bu kuşak dünyanın sorunlarıya ilgilen kuşak. Bizim geleceğimizdir."
'İKTİDAR HALKA HESAP VERECEK'
"Demokrasi farklı bir şey. Sadece sandığa gidip oy kullanmak değil. 4 yılda bir sandığa gidin, oy kullanın, bitti. Bir 4 yıl sonra tekrar. Bu demokrasi değil. Demokrasi siyasal iktidarın halka hesap verdiği rejimin adıdır. Bu ülkede 76 milyon yurttaş yaşıyorsa, vergi ödüyorsa hesap vereceksin. Ama Türkiye henüz bu noktaya gelmedi. Gençlere sesleniyorum, vergi ödeyen tüm yurttaşlara sesleniyorum, ödediğin verginin hesabını ver. Çağdaş Türkiye'ye katkıda bulun."
'EYVAH YİNE KONUŞACAK KORKUSU'
"Bir şeye daha dikkatinizi çekmek isterim. Tüm Türkiye psikanalize merak sardı. Eyvah, Recep Tayyip Erdoğan konuşacak korkusu saldı. Köşe yazarları, bilim insanları, sade vatandaş, hepimiz psikolog olduk. Hepimiz vazgeçirmeye çalışıyoruz. Aman yapma etme, memleketi felakete sürükleyeceksin. Öfke baldan tatlıdır, sana zararı yok ama ülkeye var... Her toplumun içinde provokatörler var. Gençlerin arasına sızabilirler. Hepimizin ortak görevi provokasyona gelmemektir.
"‘FAS KRALI REDDETTİ’
Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Başbakan Fas'a gitrmeden önce Anadolu Ajansı’nda Fas Kralı’yla da görüşeceğine dair haber çıktı. Göçrültü mü? Fas Kralı reddetti görüşmeyi. Peki, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nı bu noktaya getiren nedir? İtibarsız bir Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı yarattı.”
“İran'da da öyle olmadı mı? Bir gün beklettiler, nal topladı geldi Türkiye'ye. Ben rest çektim, tüm yandaş kanallar 24 saat yayın yaptı. Şimdi Fas Kralı reddediyor, neden sesiniz çıkmıyor? Korku dağları sarmış değil mi? Korkunun olduğu yerde demokrasiden söz edilemez. Demokrasiden söz etmek için adam gibi adam olmak lazım”
‘KONUŞTU BORSA DÜŞTÜ’
“Başbakan gitti Fas'a, öyle bir konuşma yaptı ki, son 10 yılın en büyük borsa düşüşünü yaşadık. Türkiye büyük kayıplara uğradı. İşleme göre 580 milyar Lira. Bir haftada 21 milyar Lira’lık kayıp yaşandı. Yazık günah değil mi?”
“Bir konuşma yapıyorsun, berbat ediyorsun ekonomiyi. Kayıp sadece bununla da sınırlı değil. Türjkiye'nin net ekonomi açığı 430 milyar dolar. Kurdaki artış nedeniyle açık döviz zararı 9 milyar lira. Yazık günah değil mi bu insanlara? Şimdi bu çalkantının sebebini faiz lobisine bağladı. Bereket bu sefer CHP'yi bulmadı. Yine CHP yaptı diyebilirdi.”
'SIKAMAZSAN NAMERTSİN'
Kılıçdaroğlu, konuşmasında Başbakan Erdoğan’ın fazi lobisi hakkındaki sözlerini de eleştirdi:
“Faiz lobisi yeni mi aklına geldi? 10 yıldır ülkeyi yönetiyorsun. Ümüğününü sıkacağım diyor. Sıkamazsan namertsin...Size bazı tablolardan bahsetmek istiyorum: Kısa vadeli dış borç 2002 yılında 16 milyar dolardı. Bugün kısa vadeli dış borç 16 milyar dolardan 115 milyar dolara çıkmış durumda. Kısa vadeli dış borç 7 kat artı. Toplam dış boç, 2002’de 113 milyar dolardı. Şimdi 337 milyar dolar. Yani 2,5 kat arttı.”
“1950 yılında cari açık 44 milyar dolar. Son 10 yıldaki cari açık ise 350 milyar dolar. 52 yılda 44, 10 yılda 350 milyar dolar. Nerelere gitti bu paralar? Herhalde bu açıkları ödemek için borçları birisinden aldılar. Borç alan faizini öder. Borç alan sensin, halkın parasıyla faiz ödeyen sensin, şikayet eden de sensin. O zaman o koltukta ne yapıyorsun?”
“Bütçe konuşmasında bir örnek vermiştim. 2012 yılı başında, Londra'da oturan bir bankacı, Türkiye'ye 1 milyon dolar para gönderse ve Türkiye'de işlem görse, yıl sonunda 1 milyon 336 bin dolar elde eder... 1 milyon doları hazine kağıtlarına yatırırsa, yıl sonunda 1 milyon 210 bin dolar kazanıyor. Hiçbir ülkede faizden Türkiye’deki gibi kazanmıyorsunuz. Peki 10 yıldır neredeydiniz? Ne oldu da aklınız başınıza geldi?”
“Bakın, 1979-2002 yılları arasında ödenen faiz 135 milyar lira. 2002-2012 döneminde ise 498 milyar lira. Bu faizi sen ödedin Tayyip Erdoğan, çık da bir millete anlat bakalım... Peki, faiz için ödenen bu para nereden geldi? Çiftçi, emekli, sanayici, esnaf, herkes ödedi. Kim ödemedi? Tayyip Erdoğan ve arkadaşları.”
‘ESNAF KAN AĞLIYOR’
“Esnaf Odası toplantısı yaptık, gerçekten de esnafların hepsi kan ağlıyor. Eğer siz ülkenin kazandığı gelirden 498 milyar lirayı faize öderseniz, yatırıma paranız kalmaz.”
“2005 yılı başından Nisan 2013'e kadar kepenk indiren esnaf sayısı 1 milyon 137 bin. Şimdi size sesleniyorum, eğer AKP'ye oy vermeye devam ederseniz, kalanlar da yakında kepenk indirir.”
'SİYASETÇİ VATANDAŞINI AŞAĞILAMAZ'
"Siyasetçinin birden fazla özelliğinin olması lazım. Siyasetçi vatandaşını aşağılamaz, onu yüceltir. Siyasetçi inançları, dini istismar etmez. Az önce size Recep Tayyip Erdoğan'ın dini istismar etmek, pırıl pırıl gençlere leke sürmek için ettiği sözlerin örneğini verdim. Siyasetçi, kul hakkı yiyenden hesap soar. Ama bunlar kul hakkı yiyor, yiyenin sırtını sıvazlıyor. Bunların yapısı bu. Siyasetçi yalan söylemez. Çıkıypr. Wall Street protestolarında 17 kişi öldü diyor, elçilik yok öyle bir şey diyor. Ne demeye çalışıyor. Daha az kişi mi öldü? Yoksa daha 17'yi bulmadı mı? Bir ülkenin başbakanı bir ülkenin elçisi tarafından yalanlanıyorsa güvenilirliği kalmaz."
ntvmsnbc.com, 11.06.2013
Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.
| 
