Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Kılıçdaroğlu: Kamu malına zarar verilmesini kabul etmeyiz

Kılıçdaroğlu: Kamu malına zarar verilmesini kabul etmeyiz

Gezi Parkı’na yönelik protestolara karşı polisin aşırı güç kullanılmasına tepkiler büyürken CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüştü. Çankaya Köşkü’ne çıkan Kılıçdaroğlu, yarım saat süren görüşmenin ardından özetle şu açıklamayı yaptı:

GÖREVİNİZİ YERİNE GETİRİN
“Türkiye’deki acı olaylarla ilgili olarak ziyret ettim, kaygılarımızı anlattım. Orada yaşananları, insanların demokrasi ve özgürlük taleplerini dile getirdiklerini, demokrasilerde bunun doğal olduğunu aktardım. Başbakanın kulandığı dilin, olayı yatıştırmak değil tırmandırmak yönünde olduğunu, bu konuda cumhurbaşkanına da görevler düştüğünü söyledim, bunu yerine getirmesini istedim. Ben düşüncelerimi aktardım, Sayın Cumhurbaşkanı da düşüncelerini aktardı. İki kez kamuoyuna çağrı yaptığını, bugünkü (dünkü) açıklamasının demokrasinin önemini vurgulamak açısından önemli olduğunu ifade etti. Doğrudur önemlidir bu açıklamaları. Bu çerçevede güzel bir görüşme oldu.

(Bakanlar Kurulu’nu olağanüstü toplantıya çağırmasını istediniz mi?) Sayın cumhurbaşkanının yetkileri olduğunu söyledim.

POLİS ORANTISIZ GÜÇ KULLANDI

 
(Polisin orantısız güç kullandığı iddiası) İddia yok, polisin orantısız güç kullandığı gerçeği var, önce bunu kabul etmemiz gerekiyor. Taksim’de Gezi Parkı’nda, ağaçları korumak isteyen gençlerin üzerine sabahın 5’inde biber gazıyla gitmek, çadırlarını yakmak hangi demokraside vardır? Onlar kendi kendilerini, haklarını koruyorlar. Onların üzerine orantısız güç kullanılmasaydı Türkiye bugün ayağa kalkmayacaktı, önce bu gerçeğin görülmesi lazım.

DİKTATÖR SÖYLEMİ
 
(Başbakan’ın yüzde 50’yi evlerinde zor tutuyorum açıklaması) Ancak sorumsuz bir Başbakan böyle bir açıklama yapabilir. Bir Başbakanın, ‘biz yüzde 50’yi evlerinde zor zaptediyoruz’ demesi ne demektir? Toplumu sükunete davet etmek, çatışma kültürünü beslememek, çatışma kültüründen, çatışmadan başbakanın özenle kaçınması gerekiyor. Eğer ‘ben onları istediğim an sahalara sürerim, ellerinde soparlarla meydan savaşı çıkar’ diye tehdit ediyorsanız böyle bir söylem demokrasi söylemi değildir, bu ancak diktatörlerin kullanacağı dildir.

BAŞBAKAN ÖZÜR DİLEMELİ 
(Olaylar nasıl duracak) Başbakan’ın çıkıp halktan özür dilemesi gerekiyor, bunu istiyorum, talep ediyorum. Özür dilediği andan itibaren umuyorum olaylar bitmiş olur. Biz kamu malına zarar veren eylemi asla tasvip etmiyoruz, şiddete dönüşmemeli hiçbir eylem. Aksi halde demokratik olmaktan çıkar. Kişilerin talepleri olabilir ama şiddet olması, kamu malına zarar verilmesi bizim kabul edeceğimiz bir durum değildir, doğru da bulmayız.” 
 

Hürriyet, 03.06.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.