Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Kılıçdaroğlu'ndan mahkeme yanıtı

Kılıçdaroğlu'ndan mahkeme yanıtı

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakanın kendisini mahkemeye vereceği açıklamasına ilişkin, "Uludere'nin faillerinin mahkemeye getirilmesini isteyeceğiz" dedi.

Kılıçdaroğlu, Sivaslı Sanayici ve İş Adamları Grubu Derneği, Zara Sanayici İş Adamları Derneği ve İmranlı Sanayici İş Adamları Derneğinin, "Sivaslı İş Adamları Yöneticilerle Buluşuyor" etkinliğine katıldı. Etkinlikte konuşan Kılıçdaroğlu, insanların doğdukları yerlerle bağlarını koparmamalarının son derece insani ve güzel bir duygu olduğunu dile getirerek, Sivaslı iş adamlarını tebrik etti.

"Bilen var mı süreci?"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, çözüm süreci kapsamında yürütülen çalışmalarla ilgili eleştirilerde de bulundu. Kendilerine sürece neden destek vermediklerinin sorulduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, "İyi de biz engel olmadık ki destek verelim. Bilen var mı süreci?" dedi.

Kılıçdaroğlu, ülkede barışın ve huzurun olmasını kendilerinin de istediğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Bizim coğrafyamız çok zengin bir coğrafyadır. Her etnik kimlikten, her inançtan insanımız var. Bu toprakların mayasında insan sevgisi var. Hacı Bektaş'a, Yunus Emre'ye, Mevlana'ya bakın bütün bunları görürsünüz. Anadolu'nun her tarafında insan sevgisini zenginleştiren insanlarımız var. Böyle bir coğrafyada kim kavga isteyebilir? Elbette ki barıştan, huzurdan yanayız ama kimse kusura bakmasın, biz terör örgütü liderinin muhatabının, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olmasını istemeyiz. Bunu açıkça söyleriz. Bu, bizim görevimiz. Bunu söylediğimiz zaman 'Siz barışa karşı mısınız?... Hayır. Biz bu ülkede barışı en çok savunan partiyiz. Sorun çözülsün diye ben bizzat Başbakan'ı ziyaret ettim. Yol, yöntem önerdim kendisine. 'Parlamentoda bir uzlaşma komisyonu kuralım' dedim. 'Dört siyasal parti katılsın buna' dedim. 'Parlamento dışında, yine dört siyasal partinin belirlediği akil adamlar komisyonu oluşturalım. Görüşmeleri onlar yapsınlar, devletin resmi kurumları muhatap olmasın' dedim. Türkiye Cumhuriyeti'nin Büyük Millet Meclisi neden bu işin parçası olsun? Biz yasama organıyız. Ben bu uyarıları yapmazsam ana muhalefet partisi genel başkanı olarak görevini yapmamış bir genel başkan durumuna düşerim." 

"Umuyoruz her şeye karşı barış olsun"

Ana muhalefet partisi genel başkanının görevinin, siyasal iktidarı uyarmak olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, "Biz bunu yapmayıp alkış tutarsak, hükümet yanlış yaparsa vatandaş seçeneği nereden bulacak? İki görüş arasındaki olayı nasıl test edecek? Biz, kendi görevimizi yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Biz süreçten büyük endişeler ve kaygılar duyuyoruz, onu da söyleyeyim. Bu, benim görevim. 76 milyon insan, Abdullah Öcalan'ın ağzına bakamaz. 76 milyon insan Kandil'deki açıklamalardan süreci öğrenemez. Bu doğru değildir. Demokrasimize yakışmıyor. 90 yıllık Türkiye Cumhuriyeti'nin siyasal yapısına yakışmıyor, uymuyor. Biz bu endişeleri dile getirdik, getiriyoruz. Umuyoruz her şeye karşın barış olsun. Bunu arzu ediyoruz." şeklinde konuştu.

Kılıçdaroğlu, yaptığı konuşmada, hükümetin Suriye politikasını eleştirdi. İş adamlarının, ürettiğini satamaması halinde başarılı olamayacağını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Bütün komşularımızla barış içinde olmak durumundayız. Suriye'nin iç işine Türkiye girmemeli. Siz şöyle bir devlet düşünebilir misiniz? Dünyadaki radikal unsurları Türkiye'ye getiriyorsunuz, bir kamp açıyorsunuz, kampta silahlı eğitim yaptırıyorsunuz, cebine para koyuyorsunuz, eline silah veriyorsunuz, gönderiyorsunuz Suriye'ye. 'Git orada kardeşlerini öldür' diye. 90 yıllık cumhuriyet tarihinde böyle bir olay, hiçbir iktidar döneminde olmamıştır. Biz Suriye'nin iç işine niye karışıyoruz? Bir Allah'ın kulu çıkıp açıklasın. Ben defalarca sordum, bana 'Suriye'de demokrasi yok' cevabını verdiler. Allah aşkına, sizin işbirliği yaptığınız Suudi Arabistan'da mı, işbirliği yaptığınız Katar da mı demokrasi var?"

Kılıçdaroğlu, tüm ülkelerde demokrasinin olmasını, kendilerinin de arzu ettiğini dile getirerek, "Zorla demokrasi ihraç edilmemiştir. Buyurun, burnunuzun ucundaki Irak'a bakın. GirdilerIrak'a 1.5 milyon Müslüman öldürüldü. Binlerce Müslüman kadına tecavüz edildi. Ses çıkaran oldu mu? İtiraz eden oldu mu? Sormayacak mıyım ben ana muhalefet partisi genel başkanı olarak, 'Kardeşim Suriye'de kan gövdeyi götürüyor, eline silahı veren sensin. 1.5 milyon Müslüman Irak'ta öldürüldüğü zaman, binlerce Müslüman kadına tecavüz edildiği zaman sesin niye çıkmıyordu?' diye" ifadelerini kullandı.

"Reyhanlı'daki manavı mı sorumlu tutacağım?"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde meydana gelen bombalı saldırılarda ölen 51 kişiden 5'inin Suriyeli, diğerlerinin Türk vatandaşı olduğunu aktararak, saldırıda suçsuz günahsız insanların hayatını kaybettiğini söyledi. Reyhanlı'ya gidip incelemelerde bulunan bakanların farklı ve birbirini tutmayan açıklamalar yaptığını savunan Kılıçdaroğlu, "Hedef olarak Suriye yönetimini gösterdiler. Olabilir, ellerinde veri varsa elbette suçlarız o zaman. Ancak Suriye yönetimi bir açıklama yaptı. 'Reyhanlı'daki saldırı olayını kim yaptıysa beraber soruşturalım' diye. Bizden tık yok. Suriye yönetimi yaptıysa belgeleri tak tak tak önüne koyalım. Neden yaptı, hesabını soralım. O zaman ana muhalefet partisi genel başkanı olarak sonuna kadar hükümetin arkasında oluruz, 'Yeter ki hesabını sorun' deriz. Ne olduğu belli değil. 51 kişi hayatını kaybetti. Kimi sorumlu tutacağız? Ben Reyhanlı'daki manavı mı, Samsun'daki ayakkabı boyacısını mı ya da Sivas'taki el sanatları ustasını mı sorumlu tutacağım? Dünyanın her tarafında bu tip olayların sorumlusu hükümet gösterilir. Yönetenler onlarsa bizim de onu sorma hakkımız var" değerlendirmesinde bulundu.

"Mahkemeye verecekmiş, çok mutlu oldum"

Uludere'de 34 kişinin hayatını kaybettiği olaya da değinen Kılıçdaroğlu, olayı soruşturmak üzere Meclis'te araştırma komisyonu kurulduğunu, ancak olayın üstünün kapatıldığını söyledi. Kılıçdaroğlu, "Biz bunun hesabını sormayacak mıyız?" diyerek, şöyle devam etti:

"Beni mahkemeye vereceklermiş bu suçlamaları yaptım diye. Çok mutlu oldum aslında. Neden biliyor musunuz? Bir olayı belki bu vesileyle aydınlığa
çıkaracağız. Mahkemeye dilekçe vereceğiz, '34 kişinin öldürülmesi talimatını kim verdi?' diye. Çünkü bu bir katliam. Faillerinin mahkemeye getirilmesini isteyeceğiz veya o emri veren kişiyi isteyeceğiz. Çünkü Genelkurmay Başkanlığı, 'Biz orduyuz, doğal olarak hükümete bağlıyız diğer demokrasilerde olduğu gibi. Hükümet talimat verir biz de gereğini yaparız' şeklinde açıklama yaptı. O pilota talimata kim verdi? Orduya talimatı kim verdi? O uçaklar nasıl kalktı, nasıl gitti bombaladı? Bu davanın en güzel sonucu, bir karanlık olay açığa çıkacak, yargı görevini yaparsa."

Hükümetin, "Suriye'deki yangına benzinle gittiğini" ileri süren Kılıçdaroğlu, büyük önderAtatürk'ün "Yurtta sulh, cihanda sulh", "Zorunlu olmadıkça savaş cinayettir" sözlerini hatırlattı. Kılıçdaroğlu, Suriye sınır güvenliğiyle ilgili de eleştirilerde bulundu.

"Anayasada Türk milleti kelimesinin olmamasını kabul edemeyiz"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin, çağdaş ve özgürlükçü bir anayasaya ihtiyacı olduğuna işaret ederek, bu doğrultuda iyi niyetle TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu'na üye verdiklerini söyledi. Yeni anayasa çalışmalarına değinen Kılıçdaroğlu, "Türk milleti lafı olmasın, kimse kusura bakmasın, biz bunu kabul edemeyiz. Mustafa Kemal Atatürk'ün kurucu ve önder rolünü siz nasıl göz ardı edebilirsiniz? Biz bunu kabul edemeyiz" dedi.

Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin seçim beyannamesinde "Parlamenter sistemi güçlendirmek üzere anayasayı yeniden yapacağız" denildiğini aktararak, "Anayasa görüşmelerinin tam ortasında birden bire başkanlık sistemi... Siz halka ne söz vermiştiniz? 'Parlamenter sistem'. Başkanlık nereden geldi? Otoriter bir yönetime doğru gidiyoruz" diye konuştu.

İstanbul Baro başkanı ve yöneticileri hakkında açılan davaya ilişkin de Kılıçdaroğlu, "Bu davayla dünyaya rezil oluyoruz" ifadesini kullandı. 

cnnturk.com, 18.05.2013

Kılıçdaroğlu'ndan 19 Mayıs açıklaması

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin gençlerinin 19 Mayıs'ta bulundukları illerde halkla kucaklaşacağını, Ankara'da da Tandoğan Meydanı'nda olacağını bildirdi.

Kılıçdaroğlu, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajda, Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkarak, Kurtuluş Savaşı'nı başlattığını, zafere ulaştırdığını, emperyalizme ve yerli işbirlikçilerine 'dur' dediğini belirtti.

Bugün de CHP'nin, emperyalizme ve yerli işbirlikçileriyle, taşeronlarına karşı bağımsızlığı, özgürlüğü, birliği, kardeşliği, laik cumhuriyeti ve sosyal hukuk devletini savunduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Atatürk'ün bayramın yanı sıra Cumhuriyeti de emanet ettiği gençler, korku imparatorluğunun zindanına, copuna, gazına rağmen gururla teslim aldıkları ve sahiplendikleri emanete kararlılıkla sahip çıkıyorlar" görüşüne yer verdi.

"Ülkemizin kurtarıcısı ve Cumhuriyetimizin kurucusu büyükAtatürk, Ulusal Kurtuluş Savaşımızı başlatmak için 94 yıl önce, bağımsızlık ve demokrasi diye, diye Samsun'a çıktın. Kurucusu olduğun CHP'de Aydın'da, 'Bağımsızlık ve Demokrasi benim karakterimdir' diyecek, on binler sizin gibi Türkiye'ye seslenecek, dosta
düşmana, 'CHP var, Türkiye sahipsiz değil' mesajını verecek" ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"23 Nisan'da, 29 Ekim'de olduğu gibi gençlerimiz bu 19 Mayıs'ta da halkımızla kucaklaşarak, hem bulundukları her yerde hem de Ankara Tandoğan'da olacaklar ve yasaklanan 23 Nisanlara, 29 Ekimlere, 19 Mayıslara kararlılıkla sahip çıktıklarını gösterecekler.

Bu duygu ve düşüncelerle 94 yıl önce, 19 Mayıs 1919'da Ulusal Kurtuluş Savaşımızı başlatma kararlılığı ile Samsun'a çıkan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü saygı ve özlem, o onurlu yürüyüşte yer alan şehitlerimizi rahmet, gazilerimizi de şükranla anıyor, Gençlik ve SporBayramımızı kutluyorum." 
 

cnnturk.com, 18.05.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.