Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Sayın Bahçeli önce haddini bil

Sayın Bahçeli önce haddini bil

Başbakan Erdoğan, ’Kürt açılımı’nın milli birlik hareketi olduğu belirterek, MHP Lideri Bahçeli’nin kendisine randevu vermediğini söyledi.
Erdoğan, "Sayın Bahçeli aç Nutuk’u oku Atatürk Güroymak’a ne demiş? Norşin mi demiş? Hemşerilerim benim ilçeme Potomya da diyor. Bunları mesele etme. Sayın Bahçeli önce haddini bil, kendini bil" diyerek, Bahçeli’yi muhatap almak istemediğini vurguladı.

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, CHP ve MHP içinde "Kürt Açılımı" konusunda genel başkanları gibi düşünmeyenlerin sayısının daha fazla olduğunu belirterek, "Seslerini çıkartamıyorlar. Ben onları seslerini çıkarmaya davet ediyorum. Çünkü bu bir milli birlik hareketidir" dedi. Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den randevu istediğini, ancak bu isteğinin reddedildiğini açıkladı. Rize Ak Parti İl Danışma Meclis’inde konuşan Erdoğan, özetle şunları söyledi:

Bu bir milli birlik hareketi

Ben MHP’nin içerisinde Sayın Bahçeli gibi düşünmeyen insanların çok büyük bir yekün tuttuğuna inanıyorum. Aynı şeyin CHP içinde olduğuna da inanıyorum. CHP içinde şu anda Baykal’ın yaptıklarını tasvip etmeyenler var. Ama seslerini çıkaramıyorlar. Onları da seslerini çıkarmaya davet ediyorum. Niçin? Bu bir milli birlik hareketidir onun için. Milli birlik hareketi. Biz engin gönüllü olmayı Karadeniz’den öğrendik. Bizim aldığımız edep ve adap Yunus Emre’nin diliyle, ’Yaratılanı severiz yaratandan ötürü’ anlayışı. Ben insanın Türk mü, Kürt mü, Laz mı, Çerkez mi, Gürcü mü, Boşnak mı, Arnavut mu, siyah mı, beyaz mı olduğuna bakmam. Beni yaratan Allah onları yarattığı için severim.

Benim için de o Potomyalı diyor

Sayın Bahçeli konuşuyor, Sayın Cumhurbaşkanı Bitlis’e Norşin demiş, onu eleştiriyor. Benim için de, ’O da Potomyalı yakın bir zaman sonra bunlar İstanbul’a Konstantinapol derler’ diyor. Sayın Bahçeli aç Nutuk’u oku Atatürk Güroymak’a ne demiş? Norşin mi demiş, Güroymak mı demiş? Şu anda hemşerilerim benim ilçeme Potomya da diyor, Güneysu da diyor. Ama nüfus kayıtlarında Güneysu yazıyor. Niye bundan rahatsız oluyorsun? Bırak Potomyalı diyen Potomyalı, Güneysu diyen Güneysu desin. Bunları mesele etme. Ama olay İstanbul olayına geldiği zaman sene 1453. Ad öyle konmuş o günden bugüne gelmiş. Sen İstanbul’da yaşayana Konstantinopol dedirtemezsin. Ama sen kendin öyle görüyorsan o ayrı mesele. Kalkıp da sen Ak Parti için böyle bir şey konuşamazsın. Senin haddine değil. Böyle bir vesayeti kimse sana vermedi. Sayın Bahçeli önce haddini bil, kendini bil. Böyle bir şey diyemezsin.

Seni muhatap da almak istemiyorum

Bak bu ifadeleri kullanmamış olsaydın ben buralara gelmem. Seni muhatap da almak istemiyorum zaten. Bu damara dokunur. Çünkü bizim kimlik noktasındaki hassasiyetimizle kimseyi oynattırmayız. Buna kimsenin gücü yetmez; ne Baykal’ın ne senin. Yanında gezdirdiğin adamlara da dikkat et. Onların da hangi telde ne zaman, ne oynayacakları belli değil.

Meseleyi TBMM çatısı altında çözeceğiz

Ramazan ayına girerken Türkiye, manevi anlamda rahmetle, bereketle buluşmaya hazırlanırken biz de yeni bir baharın, yeni bir kardeşlik ikliminin adımlarını atıyoruz. 25 yıldır Türkiye’ye ayak bağı olan, enerjimizi, kaynaklarımızı zenginliğimizi adeta tüketen, on binlerce kardeşimizin ölmesine, sakat kalmasına, mağdur olmasına neden olan bir meseleyi artık çözüm aşamasına geldik. Türkiye genelinde eşsiz bir mutabakat zemini oluştu. Terörün oluşturduğu kaos ortamından beslenenler ve siyaseten bu konunun istismarını yapan kesimler haricinde, herkesin çözümü özlediğini, hemen şimdi çözümü arzuladığını ve beklediğini ortaya koydu. Biz bu fırsatı heba etmeyeceğiz. Bu meseleyi hukuk, demokrasi yoluyla, TBMM çatısı altında çözeceğiz. Herkes ile konuşacağız, gelenlerle beraber çözüm yolunda yürüyeceğiz. Hassasiyetimiz sadece bu sorunun çözülmesidir. Lütfen kimse bunun üzerinde spekülasyon yapmasın. Hassasiyetlerimizi, kutsal değerlerimizi, kırmızı çizgilerimizi istismar etmek isteyenler, bunlar üzerinden kendilerine siyasi rant sağlamak isteyenler olacaktır. Ama ben milletimin sağduyusuna yürekten inanıyorum.

Hürriyet, 13.08.09


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.