Gündem
 Gündem > Siyasi Gündem > Seksen maddelik anayasa paketi
Seksen maddelik anayasa paketi
Birbuçuk yıldır yeni anayasayı yapamayan ama masadan da kalkmayan dört partinin oluşturduğu komisyon, eski anayasada kapsamlı değişikliğe gidecek
Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun dünkü toplantısının ardından yapılan yazılı açıklamada, komisyonun 1 temmuza kadar çalışmalarına devam edeceği bildirildi. Komisyon bünyesindeki Yazım Komisyonu, “Temel Hak ve Özgürlükler (Hürriyetler) bölümündekilerden başlayarak haziran ayı sonuna kadar tüm maddeler hakkında müzakerede bulunmaya devam edecek.
AKP, kendi metnini getirecek
Taraf ’a konuşan AKP’li kaynaklar, temmuza kadar anayasa konusunda uzlaşılamaması hâlinde kendi metinlerini gündeme getireceklerini söylediler. “CHP, MHP ve BDP ile ikili mutabakata dahi varılamayacağını” belirten kaynaklar, “Başkanlık Sistemi’ni içeren kendi çalışmamızı Meclis’e getiririz. Birkaç vekil daha bulur, referanduma gideriz” dediler. Kaynaklar, bir diğer alternatifi ise şöyle açıkladılar: “Başkanlık yerine Yarı Başkanlık Sistemi’ni Meclis’e getirebilir ve ‘Başkanlık Sistemi’ni’ 2015’te yapılacak genel seçimler sonrasına bırakabiliriz.” Zira yeni anayasa metninin kabul edilebilmesi için en az 367, referanduma sunulabilmesi için de en az 330 milletvekilinin oyu gerekiyor ancak AKP’nin 327 vekili bulunuyor. Muhalefet ise Başkanlık Sistemi önerisine sert bir şekilde karşı çıkıyor. Bu arada, dünkü komisyon toplantısı sonrasında basın mensuplarına açıklama yapan Uzlaşma Komisyonu üyesi ve AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, “Haziran ayı sonunda bir metin ortaya çıkmazsa ne olacak” sorusu karşısında, Cemil Çiçek’in çıkacak sonuca göre liderler turu yapabileceğine işaret etti.
Gül’ün açıklaması böldü
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “Bugünkü noktada, gördüğümüz kadarıyla tamamen yeniden yazılacak bir anayasayla ilgili bir tıkanıklık var maalesef” ifadelerini AKP’liler memnunuyetle karşıladı. Muhalefet ise bu sözlere tepki gösterdi. Komisyondan uzlaşı çıkmayacağını söyleyen AKP’li kaynaklar, Cumhurbaşkanı Gül’ün de bu duruma işaret ettiğini belirttiler ve “Komisyon çalışmaları zaten ortada, muhalefet işi yokuşa sürüyor” dediler. Ayrıca Mehmet Ali Şahin, “İşin zorlukları var, Sayın Cumhurbaşkanımız bunu işaret ediyor. Kendisine saygı duyuyorum” dedi. Uzlaşma Komisyonu’nun CHP’li üyesi Atilla Kart ise, “Abdullah Gül, dört partinin anayasa yapmasını çok önemli ve değerli buluyordu. Gül’ün bu noktaya gelmesi son derece düşündürücü ama şaşırtıcı değil. Gül, maalesef devletin başı, cumhurun başkanı olması gereken sorumluluğuna müdrik olmadığını gösterdi. Anayasa yapım sürecinde Gül ile AKP’nin karar verme mekanizmalarının bir mutabakat içerisinde olduğu ortaya çıkıyor. Gül, partili cumhurbaşkanı gibi davranıyor” dedi.
Anayasanın tamamen değişmesinden yana olduklarını belirten BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken ise şu değerlendirmeyi yaptı: “Uzlaşmanın bitmesi durumunda, yepyeni bir anayasa olmayacaksa tabii, biz o dönemde başka formüller üzerinde daha geniş tartışmalar yapabiliriz. Komisyon çalışmalarının bittiği aşamada bunlar rahatlıkla ifade edilebilir.” Cumhurbaşkanı Gül, resmî ziyaret için gittiği Portekiz’de, yeni anayasa konusunda, “Bu kadar konuştuktan sonra netice ortada. Üzücü bir durum” demiş ve şunları söylemişti: “Arzulanan, sil baştan tamamen yazmak şartıyla yeni bir anayasaydı. Uzlaşma komisyonunun amacı da buydu. Gördüğüm kadarıyla olmuyor. Dolayısıyla tamamen baştan bir anayasa yapılmazsa mevcut anayasada değişiklik yapma yollarına gidilebilir. Daha öncekilerde yapıldığı gibi.”
“Kesin tarih konmalı”
BU arada, TBMM’de basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, yeni anayasa konusunda kesin bir tarihin konması gerektiğine işaret ederek, belli bir süre belirlenmediği takdirde bunun zamana oynamak olacağını ifade etti. AKP’nin “Başkanlık Sistemi”nde ısrarlı olmasından dolayı Uzlaşma Komisyonu çalışmalarının tıkandığı yönündeki iddiaları da değerlendiren Bozdağ, “Başkanlık Sistemi” teklifinin anayasa yapımının önünü tıkayan bir durummuş gibi gösterilmesinin kamuoyunu yanıltmaya yönelik olduğunu ileri sürdü.
Taraf, 08.05.2013
Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.
|
