Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Erdoğan: 'PKK'nın tarih açıklaması yanlış'

Erdoğan: 'PKK'nın tarih açıklaması yanlış'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında konuştu. Önemli mesajlar veren Erdoğan konuşmasının sonunda gazetecilere yaptığı açıklamada PKK'nın çekilme açıklamasını eleştirerek, "Terör örgütünün tarih açıklaması yanlış. Nasıl girdilerse öyle çıkarlar. Bizim için esas olan silahları bırakıp ülkeyi terk etmeleriydi" dedi.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:

ŞU ANDAKİ OY ORANIMIZ YÜZDE 52

10 yıl önce saman alevi gibi dağılacağımızı düşünenler yanıldılar.
Böyle düşünenler demokrasi dışı yöntemlerle bizi parçalamaya çalıştılar. Onlar da başarısız oldular.
3 Kasım 2002’de yüzde 34 oy oranıyla hükümete seçildik, 2012’de milletin desteği yüzde 50’ye ulaştı.
Şu anda anketlerde Ak Parti’nin oyu yüzde 52’ye yükseldi.
Terör meselesini çözdüğümüzde milletimizin teveccühü daha da artacaktır.

YENİ HEDEFİ İLAN EDİYORUM: 2053

ÇEKİLME AÇIKLAMASI

Başbakan Erdoğan, grup toplantısının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada ''PKK'nın çekilme açıklamasını eleştirerek, "Terör örgütünün tarih açıklaması yanlış. Nasıl girdilerse öyle çıkarlar. Bizim için esas olan silahları bırakıp ülkeyi terk etmeleriydi" dedi.

"Terör örgütünün 8 Mayıs'ta sınır dışına çıkma kararı aldığını" hatırlatan bir gazeteciye de Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
"Böyle tarih vesaire gibi bir şey, bizim açımızdan önemsenecek şeyler değil. Zira bu tür şeylerde verilen tarihler, sağ olsun medyanın yazılı, görsel ortaya koymuş olduğu haritalar, bana göre çok gayri ciddi tespitlerdir. Yani harita belirlemek, yok şunu, bunu yapmak falan. Biz bir defa şu anda hükümet, devlet olarak bir şey ortaya koyduk. İlkemiz,silahlar bırakılmak suretiyle ülkemizi terk etmeleridir. Nereden, nasıl terk ederler, onlar, onların bileceği bir şeydir. Bunun dışında herhangi bir tanımlama yapmak, bizim şu anda stratejimiz, taktiklerimiz içerisinde yer almaz."

Eylül ayındaki kongremizde 2071 hedefini ilan ettik. Biz o günü göremeyecek olsak da bugün doğan çocukların o günü görmesi için şimdiden yolu hazırlıyoruz.
İstanbul’un 1453’deki fethinin 600. Yıldönümünü 2053’ü de AK Parti’nin hedefleri altına aldık. Birçoğumuz o tarihe de erişemeyeceğiz. Ama kolları sıvadık, gençlerimiz için çalışacağız.
Osman Gazi İstanbul'un fethinden 154 yıl önce Tuna’nın hayalini görmeseydi Fatih Sultan Mehmet olmazdı, bir çağ kapanıp bir çağ açılmazdı.
Biz bugünün nesline birer Fatih olmaz, Fatihler yetiştirecek anne baba olan şuurunu vermek zorundayız.

2053’DE BAHÇELİ HALA ARİTMETİK HESAP YAPAR OLUR

Biz 2023 için somut hedefleri yakalama mücadelesini kararlılıkla sürdüreceğiz.
2053’de bugünkü muhalefetin ne durumda olacağını tahmin etmek zor değil. MHP Genel Başkanı Bahçeli, 40 yıl sonra 2053’de MHP’nin 140. Yılında nasıl başa geçeceğinin aritmetik hesabını yapıyor olur.
AK Parti ise Türkiye’yi daha da büyütmenin mücadelesi içinde olacaktır.
2053 için bize de yakıştırmalar yapan olacaktır. Allah ömür verir de o günleri görürsek biz durmak yok yola devam diyenlerden oluruz.
2053’de tek parti CHP’nin zulümlerini hatırlatıyor olabileceğimizi düşünenler olur. Ama biz hayatta olursak o gün yerimizi çoktan gençlere bırakmış oluruz.

28 ŞUBAT SÜRECİNDE KAPATILAN VAKIFLAR YENİDEN AÇILABİLECEK

Vakıf medeniyetimizin şehirlerimize yansıması, Osmanlı şehirlerinin vakıf kültürüyle şekillenmesi bir hafta boyunca Vakıf Haftası’nda ele alınacak
Hükümet olarak vakıf geleneğine özel önem verdik.
10,5 yılda Türkiye genelinde 2,6 milyar liralık yatırım gerçekleştirildi, 70 bin kişiye istihdam sağlandı.
10,5 yıl içinde Türkiye genelinde Yenikapı mevlevihanesinden Fatih Camii’ne 3750 eser onarıldı.
Dün Bakanlar Kurulu’nda bazı vakıfları yakından ilgilendiren çok önemli mağduriyetleri ilgilendiren konuları görüştük.
28 Şubat’ta vakıflar mağdur edildi. 22 vakfa dava açıldı. 9 vakfın kapatılmasına, bir vakfın dağıtılmasına karar verildi. 28 Şubat sürecinde 9 vakıf kapatılmış oldu.
Şimdi bu mağduriyetlerin giderilmesi için kapatılan vakıfların yeniden kurulmasına imkan sağlayacak tasarıyı Meclis’e gönderiyoruz.
Hayatta olan kurucularının başvurmaları halinde adı aynı olmak üzere yeniden açılabilecek.
Taşınmazları da mahkeme siciline tescilinden itibaren yeni vakıflara teslim edilecek.
Taşınmazların elde edilen kira ve satış geliri de bu yeni kurulan vakıflara iade edilecek.
Binlerce öğrencinin elinden tutmuş vakıflarımıza hakkını teslim edeceğiz.

HALKBANK KAPATILACAKTI, ŞİMDİ KAR EDİYOR

Halkbank 2001’de zarar ediyor diye kapatılacaktı. Şimdi Halkbank ihtiyaç sebebiyle 50 yeni şube açıyor her yıl. Nereden nereye…
Ve Avrupa’nın en büyük bankası oldu. Yolsuzlukları ortadan kaldırınca varacağınız yer burasıdır.
2002’de Halkbank’ın esnafa sağladığı kredi miktarı 153 milyon liraydı toplam. Şu anda ise bu rakam 7,5 milyar lira.
DSP, MHP, ANAP’tan devraldık biz. 10 yıl önce 38 bin kişi kredi kullanıyordu Halkbank’tan. Şu anda 260 bin esnafımız kredi kullanmış durumda.
Faizleri indirdik yüzde 4 ile 5 aralığına getirdik. Bir yıla kadar olanlara yüzde 4, 1 yıldan uzun kredi kullananlara yüzde 5 faiz uygulayacak.

ÇİFTÇİYE MÜJDE… FAİZ ORANLARINDA İNDİRİM

Bugün de Ziraat Bankası kredileri aracılığıyla çiftçilere müjdemiz var. 19 milyar liraydı Ziraat’ın zararı görevi aldığımızda.
Ziraat Bankası ayakta duramıyordu bile.
Göreve geldiğimiz andan itibaren manzara değişti. Ziraat Bankası 10 yıl içinde kamuya 20 milyar lira kaynak aktardı.
Zarar bitti, banka kara geçti.
2012’de Ziraat Bankası 960 bin çiftçimize 19 milyar lira kaynak aktardı.
Sizin emeğinizi kimler sömürdü, sizin emeğinize kimler shaip çıkıyor. Belgelerle, rakamlarla her şey ortada.
10 yılda çiftçiye aktarılan kaynak 58 milyar lira.
Çiftçimizin Ziraat Bankası’ndan kullandığı faiz oranı bizden önce yüzde 59’du. Halk Bankası’ndan daha fazla.
2004’de biz sübvansiyon uygulamasını başlattık. Faizleri düşürdük.
Bugünden itibaren Ziraat Bankası’nın çiftçiye uyguladığı kredi faiz oranını birer kademe daha düşürüyoruz. Yüzde 0 aynen devam ediyor, yüzde 5,  yüzde 4’e düşüyor, yüzde 9 da  yüzde 8’e düşüyor.

BAHÇELİ ÇARKÇILIKTA KILIÇDAROĞLU’NU ZORLUYOR

CHP’nin MHP’nin diğer statüko partileri milleti balık hafızalı zanneder, milletin her şeyi unuttuğunu zanneder.
Dün en güçlü şekilde savunduklarının bugün karşısında durur.
CHP genel Başkanı U dönüşleri yüzünden milletimiz tarafından çarkçıbaşı olarak adlandırıldı.
Bahçeli sağ kulvardan çarkçılık konusunda CHP Genel Başkanı’nı zorluyor.
'İKİSİ AYRI ŞEY'
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında Başbakan Erdoğan'ın ''İmralı ile Bahçeli'nin de iktidar ortağı olduğu dönemde görüşmeler oldu. Ne pazarlığı yapıldığını açıkla'' sözlerine yanıt verdi. Bahçeli, ''İmralı canisi Mayıs 1999’da yargılanmaya başlamış, sadece bağımsız yargı tarafından sorgulanmış ve aldığı canların hesabı sorulmuştur. Pazarlık ayrı şey sorgulama ayrı bir şeydir Sayın Başbakan'' dedi.
Detayı için tıklayınız
Kızılcahamam’da MHP Genel Başkanı’na sorular yönelttik. Şu saat itibariyle daha yanıt gelmedi.
Şu çözüm sürecinde Bahçeli’nin ne kadar ilkesiz siyaset sergilediğini milletimize anlatacağız.

1999’DA İMRALI İLE GÖRÜŞÜLÜYORDU

1999’da devletin kurumları İmralı ile görüşmeler yapmıştır. Ardından İmralı teröristlerin yurt dışına çıkışı için çağrıda bulundu
Bugün bizi bölücülükle itham eden MHP Genel Başkanı 1999’da Başbakan yardımcısıdır.
O gün İmralı ile görüşmeleri yapan MİT Müsteşarı ile ben de çalıştım. Bunları dinledim. Bu süreç yeni başlamış bir süreç değil.
Ondan daha önce TSK’nın yetkilileri de bu görüşmeleri yapmıştır.
Kimse bize çalım atmaya kalkmasın, biz bunları biliyoruz.
Yapılan yeni bir iş değildir, olağanüstü bir durum da değildir.
Bunların zaten yapılması gerekir.

BAHÇELİ, BOSTAN KORKULUĞU MUYDUN

Bugün nasıl devletin istihbarat örgütü İmralı ile görüşüyorsa o zaman da devletin kurumları İmralı ile görüşmüştür.
Bahçeli ‘’Benim o görüşmelerden haberim yok’’ diyorsa vahimdir. Sen Başbakan Yardımcısıydın. O zaman sana sorarlar: Bostan korkuluğu muydun?
O dönem teröristler ülke dışına çıkarken sabotajlar yapılmıştır.
1999 süreci için 3 maymunu oynayan Bahçeli şu anda kükreyen aslan rolleri kesiyor. Bahçeli 1999’da neden kükremedin, neden ihanet var diye ortalığı velveleye vermedin?
Türkiye genelinde yapılan eylemlerde CHP, MHP ve İP’in iç içe geçip eylem yaptığını görürsünüz.

“ONLAR DA BİRER YEZİT'TİR”

İŞTE BAŞBAKAN'IN 'GÖRÜNCE ÇILGINA DÖNDÜM' DEDİĞİ O FOTOĞRAFLAR
Suriye’nin kıyı şeridinde yaşayan yüzlerce Sünni Müslüman aile, Devlet Başkanı Beşar Esad’a bağlı güçlerin düzenlediği öne sürülen iki "katliam"ın ardından yaşadıkları yerleri terk etti. Suriyeli muhalifler olayların yaşandığı kasabalardan Banyas'ta çekildiği öne sürülen videolar yayınladı.Görüntülerde parçalanmış ve yanmış cansız bedenler yer alıyor.
Detayı için tıklayınız
Kayıpların miktarı henüz bilinmiyor. 250 ile 1000 kişi arasında masum sizlin katledildiğini ifade ediyor.
Katledilenler arasında sokakta anne babasının yanında kurşuna dizilmiş çocuklar var.
Ağzında emzik olan bebeğe kurşun sıkılıyor. Dengeler adına bütün dünya buna sessiz kalıyor. Ben o fotoğrafta yavruların üst üste şehit edilmiş halini görünce adeta çılgına dönüyorum. Ama diğerlerinin böyle bir derdi yok. Batsın sizin uluslararası siyasetiniz. Böyle vicdansız siyaset olmaz olsun
Her kim alınırsa alınsın, hangi CHP yöneticisi alınırsa alınsın, hangi ülke alınırsa alınsın kalbinde zerre kadar insanlık olan böyle katliam yapamaz.
Kerbela acısından yüreğinde zerre miskal taşıyan biri böyle bir vahşet sergileyemez.
Banyas’taki manzara Kerbela’daki kadar acıdır. Katiller de en az Yezit kadar zalimdir.
Hasan’a, Hüseyin’e ölümü layık görenleri Yezit ilan edenler burada onların izinden gidenleri niçin Yezit ilan etmiyorlar. Onlar da birer Yezit'tir.
İnanın baba Esed bunu yapmadı. Bu kadarını beceremedi. Hama Humus katliamında İmam Humeyni o katliamı yaptı diye baba Esed’i huzuruna kabul etmedi
Aylar sonra kabul etmedi.
Şimdi aynı makamı devam ettirenlere sesleniyorum: Daha ne kadar bu katliama sessiz kalacaksınız.
Batsın sizin uluslararası siyasetiniz. Böyle vicdansız siyaset olmaz olsun.

İSRAİL’İN OPERASYONU DA KABUL EDİLEMEZ

İsrail’in Şam’a yaptığı hava operasyonu da kabul edilemez.
Bu saldırılar Esed’in eline altın tepsi içinde sunulan kozlardır.
Esed İsrail saldırısını bahane ederek Banyas’taki katliamı örtme derdinde.
İnşallah Esed’in sonu olacaktır.
BM toplanmalı ve uygulayıcı tedbir alınmalı. Esed’in yolcu olduğu anlaşılmıştır ama giderayak arkasında daha fazla acı bırakması önlenmelidir.

Hürriyet, 07.05.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.