Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Kılıçdaroğlu: "O raporlar buraya gelecek"

Kılıçdaroğlu: "O raporlar buraya gelecek" 
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Sayıştay raporlarının Meclis'e gelmemesiyle ilgili Cemil Çiçek'i eleştirdi ve "O raporlar buraya gelecek" dedi.
 
Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, AK Parti'nin Sayıştay'la ilgili kanun teklifine değindi. Mevcut yasanın gereğinin yapılmadığını belirten Kılıçdaroğlu, 2 yıldır Sayıştay Başkanı'nın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'na gelip bilgi vermediğini söyledi. TBMM Başkanı Cemil Çiçek'e seslenen Kılıçdaroğlu, "Madem ki parlamento çalışmalarına duyarlılık gösteriyorsun, Sayıştay Yasası'nın yürütmesi sana ait; neden Sayıştay Başkanı komisyona gelip bilgi vermiyor? Hangi gerekçeyle sen bunu istemiyorsun? Sayıştay Başkanı'nın muhatap olacağı sorulardan mı çekiniyorsun?" dedi.

Sayıştay'ın TBMM adına kamu harcamalarını denetlediğini belirten Kılıçdaroğlu, "Herkesten vergi toplayacaksınız, hesabını verirken kaçacaksınız. Bunu kabul etmek mümkün değil. Mevcut yasaya göre Sayıştay'la ilgili yasa teklifi, tasarısı gelmeden önce Sayıştay Genel Kurulu'nda konu görüşülürdü. Sayın Cemil Çiçek'e ikinci sorum; verilen yasa teklifi Sayıştay Genel Kurulu'nda neden görüşülmedi? Siz yasaları uygulamakla görevlisiniz. Yasama organının başındaki kişi yasayı uygulamazsa, sokaktaki vatandaşa 'niye yasalara uymadın' diye soru sorma hakkınız olur mu?" diye konuştu.

"Kefenlerinin cebi olsa dolar koyacaklar"

Bütçe görüşmelerinde 100'ün üzerinde Sayıştay raporunun gelmesinin beklendiğini ancak gelmeyince TBMM Başkanı Çiçek'e başvurduklarını anlatan Kılıçdaroğlu, "Yanıt? 'Hele Anayasa Mahkemesi kararı çıksın, sonra.' Karar çıktı, bir daha başvuruldu. Yanıt? 'Hele şu gerekçeli karar açıklansın, sonra.' Nisan ayında gerekçeli karar açıklandı. Sayın Cemil Çiçek, sağa sola bakma, kararlar açıklandı. O raporlar bu Meclis'e gelecek. Benim bildiğim kadarıyla TBMM Başkanlarının iktidarların yolsuzluklarını kapatma, gizleme görevleri yoktur. Orası anayasal kuruluş ise o raporlar buraya gelecek. Sen getireceksin o raporları. Ya getireceksin ya koltuğundan ayrılacaksın" diye konuştu.

Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın, yarım saat boyunca "nasıl yolsuzluk yapmadığını" anlattığını belirten Kılıçdaroğlu, "Bir adamın bir Başbakan'ın, 'Ben yolsuzluk yapmadım' diye yarım saat kendini anlatması, 'Ben yolsuzluk yapanlara kol kanat geriyorum' demektir" dedi.

Meclis'e getirilmeyen 2011 yılı Sayıştay raporundan yalnızca bir bölüm okumak istediğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"2010 yılında devlet tarafından yıllık 110 bin 135 liraya bir benzinlik yandaşa kiralanıyor. Aynı yıl içinde aynı yer 1 milyon 466 bin 273 liraya üçüncü kişilere kiralanıyor. Devlet 110 bine, o da 1 milyona başkasına kiralıyor. Recep Tayip Erdoğan'a soruyorum: Yolsuzluk yapmadığını söylüyorsun. Devletin raporundan bir cümle okuyorum. Adam gibi bu cümleyi oku, sonra konuş. Bu raporların Meclis'e gelmesi neden engelleniyor, bunun için engelleniyor. Bunlar bir de 'Biz kul hakkı yemeyiz' diyorlar. Kul hakkı yiye yiye karnınız şişmiş sizin. Kefenlerinin cebi olsa, kefenlerinin cebine dolar koyacaklar. Vatandaşa gelince din iman, hepsi han hamam sahibi. İnançlı, imanlı bir insan bu rezaletlere son verir. Dürüst adam geçiniyorlar. Nereden çıktı senin dürüstlüğün. 'Rize'den yırtık ayakkabı ile geldim İstanbul'a' diyorsun. Oturduğun yere bak etrafını duvarlarla örmüşsün. Oturduğun yere alışveriş merkezleri yapıyorsun. 'Biz ecdadımıza saygılıyız' diyorsun. Ecdadına o kadar saygılısın ki Sultan Ahmet Camisi'ni bile parselledin sen. O silueti nasıl yaparsın? Efendim ne olmuş? Sultan Ahmet Cami'nin silueti bozulmuş, demiş ki 'Bunu tıraşlayın.' Sahibi de tıraşlamamış o da küsmüş. Akla, mantığa bakın. Sen bu ülkede Başbakansan, sen bu ülkede namuslu vatandaşın yanındaysan, kul hakkı yemiyorsan, onun ruhsatını ona kim verdi, ona soracaksın sen. Milleti kandırıyorsun, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyorsun. Açıkça söylüyorum. Sen çıkıp millete, 'Ben kul hakkı yemedim' diyemezsin. Diyemez. Derse alnını karışlarım."

Başbakan Erdoğan'ı, Bülent Ecevit'e yönelik ifadelerinden dolayı eleştiren Kılıçdaroğlu, "Sen kim, yurt severlik kim? Senin görevin, ülkeyi pazarlamak zaten. Ne diyorlardı bu Başbakan için, 'Bunu kullanın, deliğe süpürmeyin.' Kullanılan bir adamdan Başbakan olmaz. Hele hele hem yalan söyleyip hem de kullanılan bir adamdan Başbakan olmaz" dedi.

"CHP tabanı yüzde 100 barış istiyor"

Son günlerde bazı çevrelerin "ülkeye barış gelecek, CHP barışa karşı" şeklinde bir anlayışı ortaya attığını belirterek, bunun söz konusu olmadığını söyledi. "Koca koca köşe yazarları da efendim neymiş, 'CHP tabanının, yüzde 53'ü mü, 63'ü mü neyse, barışa destek veriyormuş'. Yalan! Bu ülkede CHP'nin tabanı yüzde 100 barış istiyor" diyen Kılıçdaroğlu, ancak barışın, özgürlük ve demokrasiyle elde edilebileceğini söyledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "hiçbir zaman terör örgütüyle pazarlık yapmadıklarını" söylediğini ifade eden ve bu yöndeki demeçlerini okuyan Kılıçdaroğlu, ancak kabinenin bir bakanın ise "tek bayrak, tek millet, tek devlet, tek vatan" konusunda pazarlık yapıldığı ve bundan ödün verilmediği yönündeki açıklamalarının basında yer aldığını aktardı. Kılıçdaroğlu, "Recep Tayyip Erdoğan, sen mi doğruyu söylüyorsun, senin bakanın mı doğruyu söylüyor?" dedi.

"Siz o silahlara teslim olan başbakansınız"

PKK üyelerinin sınır dışına çıkışlarına ilişkin de çelişkili açıklamalar olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın örgüt üyelerinin "ellerinde silahları ile sınır dışına çıkmalarının asla söz konusu olmadığı" yönünde açıklamaları olduğunu ifade etti. Kılıçdaroğlu, "Sonra ne oldu, AKP'nin Kandil'deki sözcüsü Karayılan açıklama yaptı, 'Yok efendim biz elde silahlarla gideceğiz. Ordu da müdahale etmeyecek. Ederse misilleme yaparız' Kim doğruyu söylüyor?" dedi.

Hükümetin sürece ilişkin konuşmadığını ancak Kandil'in medyanın önüne geçerek pazarlıkların sonunda, "silahlarımızla gideceğiz", "Öcalan dahil herkes özgürleşecek" şeklinde açıklamalar yaptığını kaydeden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Şimdi Recep Tayyip Erdoğan'a soruyorum; sen konuşmadın, senin adına konuştular. Bu söylenenler doğru mu değil mi? Silahların gölgesinde parlamentoya yasa teklifi getiriyorsanız, siz o silahlara teslim olan başbakansınız. Bunu unutma Recep Tayip Erdoğan. Bilinen bir gerçek var. AKP-PKK işbirliği var. Herkes bunu biliyor artık. Şimdi anayasada yapacaklar. Eğer bir başbakan silahların gölgesinde söylenene teslim olmuşsa bağımsız iradesini kullanamaz artık. Recep Tayyip Erdoğan, PKK'nın tutsağıdır. Herkes bunu çok iyi bilsin."

Yeni anayasaya da değinen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Anayasanın başlangıç bölümünde 'Türk milleti' lafı yer alacaktır. Onu oradan çıkarmaya Recep Tayyip Erdoğan'ın ne beyni, ne aklı ne gücü yeter. Türk sözü de anayasada kalacak, o da bizim kırmızı çizgimizdir. Atatürk'ün kurucu ve önder rolü anayasamazın başlangıç bölümünde bütün görkemiyle yer alacaktır. Başkanlık hayalleriyle yatıp kalkıyor. Aç tavuk kendisini buğday ambarında sanır. Ecdadımızdan söz ediyor. Biz de ecdadımızla gurur duyarız ama o ecdadı kendi başkanlık hayallerine alet etmesin. Çok iyi bilsin, bu parlamentoda CHP olduğu sürece, başkanlık sistemi geçemez."

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü

Konuşmasında 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nün İstanbul'da Taksim'de kutlanması tartışmalarına da değinen Kılıçdaroğlu, Hükümetin bu konudaki tavrını eleştirdi. Taksim Meydanı'na izin verilmemesine tepki gösteren ve yasakçı anlayışla sorunların çözülemeyeceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Eğer bir kişinin saçının teline zarar gelirse, bir kişinin burnu kanarsa onun sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan'dır" dedi.
 
cnnturk.com, 30.04.2013

 


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.