Gündem
 Gündem > Siyasi Gündem > 'Ne aldın ne verdin'le bu ateş sönmez
'Ne aldın ne verdin'le bu ateş sönmez
Kuzey Irak'ta Mesut Barzani ve Neçirvan Barzani ile de görüşecek olan Hüseyin Çelik, "Meseleyi kim ne aldıya çevirirsek bu fitne bitmez, bu ateş sönmez. Herkes duygularına biraz fren vurup aklını öne çıkaracak" dedi.
Çözüm sürecinde önemli bir dönemece girilirken AK Parti ’nin önemli isimlerinden Hüseyin Çelik, bugün ve yarın Kuzey Irak’ta olacak. Kuzey Irak’ta Türk okullarını ziyaret edip bazı açılışlara katılacak olan Çelik, Bölgesel Kürt Yönetimi’nin Başkanı Mesut Barzani ve Başbakanı Neçirvan Barzani ile de görüşecek. Görüşmelerde çözüm sürecinin de gündeme gelmesi bekleniyor.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Çelik, Radikal’e yaptığı açıklamada, Kuzey Irak’a bugün ve yarını kapsayan bir gezisinin olacağını söyledi. Ziyaretin siyasi bir yönü olmadığını vurgulayan Çelik, “Orada çok sayıda Türk okulları var. Bilkent Üniversitesi’nin oradaki kolejini ziyaret edeceğim. Bilkent Koleji’ni orada çalıştıranlar Doğramacı’nın akrabalarıdır. Mahmut Çelebi çalıştırıyor; abisi Kuzey Irak’taki Bölgesel Kürt Yönetimi’nin Sanayi Bakanı’dır, benim de yakın dostumdur. Uzun zamandır davet ediyordu. Işık Üniversitesi’nin kampüsünü açacağım. Erbil ve Süleymani’yede okul açılışları yapacağız” diye konuştu.
Barzani ziyareti
Kuzey Irak’ta nezaket ziyareti çerçevesinde Mesut Barzani ve Neçirvan Barzani ile de görüşme yapacağını söyleyen Hüseyin Çelik, ‘Çözüm süreci ve PKK ’nın açıklamasının ardından olası gelişmelerin’ gündeme gelip gelmeyeceğine ilişkin soruya da “Bu, bu amaçla yapılmış bir gezi değil ama görüştüğümüz zaman havaların güzelliğinden, baharın gelişinden herhalde konuşulmayacak, mesele açılırsa konuşulacak tabii” yanıtını verdi.
AK Parti hükümetiyle birlikte Türkiye’nin Kuzey Irak ile de son derece dostane, sıcak ve ticari ilişkileri olduğuna dikkat çeken Çelik, “Burada çok sayıda Türk müteşebbisin girişimleri var. Bu okullar da o girişimlerin bir parçasıdır. Enerji önemli bir yer tutuyor bu ilişkilerde. İnşaat sektöründe çok ciddi firmalarımız çalışıyor. Her gün THY oraya gidiş-dönüş sefer yapıyor. Aslında bizim Kuzey Irak’ta bu manada bir dostane ilişki içinde olmamız her iki toplumun da lehinedir. Kaldi ki Kandil, Kuzey Irak’ın sınırları içerisinde. Bu çözüm sürecinde Sayın Mesut Barzani’nin Bölgesel Kürt Yönetimi’nin takınacağı olumlu tavırlar da bu işin çözümü noktasında elbette yapıcı katkı olacak” diye konuştu.
Yapıcı ilişkiler var
Mesut Barzani ve Bölgesel Kürt Yönetimi’nin şimdiye kadar olan ilişkilerinin en azından bu meselenin çözümüne yönelik yapıcı ilişkiler olduğunu kaydeden Çelik, “Açıkçası onlar da bu problemin bitmesini istiyorlar. Çünkü bu problemin bitmesi aslında Kuzey Irak’ın da işine geliyor. Onlar da kendi ülkelerinin bir terör yatağı olmasından, terörün barınağı olmasından son derece rahatsızlar. Bu aşamada Kuzey Irak yönetiminin onları kabul etmesi etmemesinden daha doğru bir şeydir. Netice itibariyle eğer bu işte bir çözüm olacaksa burdan gidenlerin bir yere gitmesi lazım, gidecekleri yer herhalde orasıdır, başka neresi olacaktır?” dedi.
AK Partili Çelik, Kandil’den yapılan açıklama sonrası muhalefetin eleştirilerine de yanıt verdi. “Muhalefetin ne dediği çok önemli değil” diyen Çelik, AK Parti’nin ‘Hedef 2023’ seçim beyannamesinde ‘İleri demokrasi’ bölümünü ve son kongrede açıkladıkları 63 maddelik ‘2023 Siyasi Vizyonu’ belgesini anımsatarak, “Biz bunları hazırlarken çözüm süreci diye bir süreç mi vardı?” diye sordu. Toplumda herkesin yeni bir anayasa beklentisi olduğunu vurgulayan Çelik, “Dolayısıyla herkes kendisiyle ilgili beklentisini dile getirebilir, talepleri olabilir. BDP ’nin de PKK’nın da herkesin olabilir. Onların ne konuşacağına ne konuşmayacağına biz karar veremeyiz. Ama mühim olan onların o söyledikleri, dillendirdikleri taleplerin, temennilerin hangilerinin hükümet tarafından makbul ve makul kabul edilip edilmeyeceğidir” diye konuştu.
Anayasa sürecinin devam ettiğini yeni anayasada Kürtler ile ilgili bir başlığın asla olmayacağını vurgulayan Çelik, Öcalan’ın bile anayasada etnik vurgu yapılmasının yanlış olacağını söylediğine dikkat çekti. Kendilerinin başından beri bunu söylediğini anımsatan Çelik, “Ama eğer PKK’lılar ‘tamam biz bağımsız Kürdistan istemiyoruz, biz federasyondan da söz etmiyoruz, biz, standartları yüksek bir demokrasi istiyoruz bu Türklere de Kürtlere de yeter’ noktasına gelmişlerse o zaman problem yok. O zaman silaha ne gerek var? Silahların bırakılması gerekiyor” dedi. “Onlar söylüyor biz yapıyor değiliz” diyen Çelik, “Onlar istedi diye mi biz TRT Şeş’i açtık, anadil öğretimini seçmeli hale getirdik? Bir de üstelik yaptıklarımızdan da hoşnut olmadılar” diye konuştu. Türkiye’de demokratikleşme perspektifine sahip bir iktidar olduklarını kaydeden Çelik, “Birilerinin eline silah alıp bize bunu yapmamız için dayatması gerekmiyor. Bu süreç olmasa da biz Kürt vatandaşlarımızın meşru, makul, mantıklı taleplerini yerine getiriyoruz ve getireceğiz” dedi. Bunun da insani, yapılması gereken, hukukun üstünlüğü kavramının gereği, ayrımcılık gözetmeyen bir iktidarın yapması gereken bir şey olduğunu kaydeden Çelik, “‘Murat Karayılan şunu istedi biz onun için yapacağız’ yok böyle bir şey. Herkes demokrasi- de buluşursa mesele hallolur. Eğer bunu ‘ne verdiniz ne aldınız, kim kaybetti kim kazandı’ meselesine dönüştürürseniz bu fitne bitmez bu ateş sönmez. Herkes, duygularına biraz fren vuracak, aklını duygularının önüne çıkaracak. Bütün mesele budur” dedi.
Radikal, 29.04.2013
Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.
|
