Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Kışanak: Türkiye'deki bölünme korkusu bilinçli yaratıldı

Kışanak: Türkiye'deki bölünme korkusu bilinçli yaratıldı

BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, Türkiye'deki bölünme korkusunun bilinçli yaratıldığını iddia etti.

 

BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, gündemdeki konuları değerlendirmek üzere Diyarbakır'da gazetecilerle bir sohbet toplantısı düzenledi. Kandil'de PKK yöneticilerinin verdiğin mesajı değerlendiren Kışanak, "Müzakere süreci Türkiye için yeni sayılmayan, ancak ilk kez resmi kamuoyunun bilgisi dahilinde, hükümetin ve devletin de içinde bulunduğu bir süreçle yürüyor. Artık önümüzü daha rahat görebileceğimiz bir döneme girdiğimizi söylemek mümkün. Dün Kandil'den yapılan açıklamalarla büyük bir adımın atıldığını görüyoruz. 8 Mayıs'tan itibaren silahlı gerillalar Türkiye sınırlarına doğru çıkmak için yolculuğa başlayacaklar. Bu Türkiye kamuoyunda demokratik siyaseti güçlendirmek için bir fırsat olarak değerlendirilmeli. Güçlü bir anayasa tartışmasını yürütmemiz ve somut adımlar atma cesaretini göstermemiz gereken bir sürece giriyoruz" dedi. 

"BAŞBAKAN VE HÜKÜMETİN AÇIKLAMALARI TEMİNATTIR" 

PKK'lıların çekilmesinin müzakere sürecinde kritik bir aşamayı işaret ettiğini belirten Kışanak, "Bu kritik eşik aşılmış oldu. Gerillanın kendi disiplini içerisinde Türkiye sınırları dışına çıkacağı ifade edildi. Herkese düşen önemli bir görev var. Bu sürecin sorunsuz, sancısız ilerlemesine herkesin katkı sunması gerekiyor. Bu konuda Başbakan olmak üzere hükümetin çeşitli bakanları açıklamalar yaptı. Bu açıklamalar bir teminattır. Bu sürecin herhangi bir askeri operasyon, çatışma, can kaybı yaşanmadan ilerlemesi konusunda hükümet doğrudan sorumluluk almıştır. Biz bunları memnuniyetle karşıladık" dedi. 

BDP 74 BÖLGEDE SÜRECİ ANLATACAK 


BDP olarak süreçle ilgili azami çaba içerisinde olacaklarını ifade eden Kışanak, örgütlü oldukları bütün illerde 5'er kişilik komiteler oluşturup, 74 bölgede çalışma birimleri kurduklarını söyledi. Süreci halka ahlatacaklyarını belirten Kışanak, "BDP ve DTK eşbaşkanları olarak 3-17 Mayıs tarihlerinde dört ayrı koldan bölge gezisi başlatıyoruz" dedi. 

"CİZRE OLAYLARI SÜRECE SABOTAJ YAKLAŞIMIDIR" 

Konuşmasında Cizre'de yaşanan olaylara da değinen Kışanak, "Yaşanan bazı sorunlar hepimizi ciddi derecede kaygılandırıyor. Cizre'de yaşanan gelişmeler kaygı vericidir. Hükümet bu konuda sorumluluk altındadır. 23 Nisan'da çocukların ve gençlerin katıldığı demokratik bir gösteriye polislerin şiddet uygulaması kabul edilir değildir. Biz bu saldırıyı kınıyoruz. Bu sürece karşı yapılabilecek bir sabotaj yaklaşımıdır. Hükümetin bunu ciddi ele alması gerekiyor" dedi. 

"TERÖRLE MÜCADELE KANUNU DERHAL KALDIRILMALI" 

Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gültan Kışanak, Türkiye'de antidemokratik yasaların ortadan kalkması gerektiğini söyledi. Hükümetin önüne sunulan acil demokrasi paketi, yol temizliği paketi ve acil yasa teklifleri bulunduğunu belirten Kışanak, "Önümüzde bir seçim var. İşe siyasi partiler yasasından başlanabilir. Anti demokratik bir siyasi partiler yasası var. Halkın insiyatifini etkisiz kılan bir siyasi partiler yasasıyla yönetiliyoruz. Hazine yardımı adil dağıtılmıyor. Halkın temsiliyetini engelleyen seçim barajı var. Bugünlerde çok garip şeyler yaşıyoruz. Dün bir medya ordusu Kandil'deydi. Ama şu anda İstanbul'da bir basın davası devam ediyor. Onlarca gazeteci tutuklu. Yaptıkları tek şey şu anda herkesin büyük gazetecilik başarısı olarak izledikleri Kandil'deki gelişmeleri aktarmak. Bu garip bir durum. Silahlı olanlar sınır dışına çıkacak, ama silahsız olanlar cezaevlerinde. Çok sayıda kişi tutuklandı. Son dönemlerde kısmi tahliye kararları çıkıyor. Bu memnuniyet verici, ama sorunu çözücü değil. Terörle mücadele yasası derhal kaldırılmalıdır" dedi. 

"GÜVENLİK GÜÇLERİNİN ARTIK KARARGAHLARINA ÇEKİLMESİ GEREKİYOR" 

Bir bütün olarak geri dönüşü olmayan bir yola girmek istediklerini ifade eden Kışanak, şöyle dedi: 

"Geri dönüşü olmadan barışa, özgürlüklere doğru bir yola yürümek istiyoruz. Köye dönüş meselesi oldukça önemli bir konu. Köylere dönüş istenilen düzeyde gerçekleşmedi. Biz toprak reformu da dahil olmak üzere geniş bir çalışma yapıyoruz. Hükümetin daha cazip tekliflerle halkın önüne çıkması gerekiyor. Sivil yerleşim alanlarının bu kadar aşırı silahlı, zırhlı, özel güvenlikle donatılmış olması büyük bir problemdir. Sivil yerleşim alanlarında halkı korkutma, sindirme maksadıyla yığılmış güvenlik kuvvetlerinin artık karargahlarına çekilmesi gerekiyor. Koruculuk büyük bir problem. Öncelikle bu insanların silahlardan arındırılması gerekiyor. PKK'nın silahlı güçlerini sınır dışına çekmesi çok önemsendi. Ama aslında sivil olan ve elinde silah olan bir kuvvet olarak koruculuk var. Halkın içindeler, çocukların içerisinde silahlı dolaşıyorlar. Öncelikle bu kişilerin sivil hayata geçmeleri gerekiyor." 

"BÖLÜNME KORKUSU BİLİNÇLİ YARATILMIŞ" 

Türkiye'de yaklaşık 20 milyon Kürt yaşadığını belirten Kışanak, "Bu süreci yeniden değişme süreci olarak tanımlıyoruz. Devletin de değişmesi lazım. Herkesin yeniden hayatın hakikatine uygun olarak pozisyon alması gerekir. Türkiye'deki bölünme fobisinin bir şekilde doğru ele alınması lazım. Türkiye'deki bölünme korkusu bilinçli yaratılmış bir korku. Yüksek siyasetin, devletin kamuoyunu sürekli ajite etmesi, sürekli korku varmış gibi bir yaklaşım içerisinde olması, Kürt yoktur demesi, 'Varım' diyenlerin şiddetle üzerine gitmesi bu korkuyu büyütmüştür. Türkiye'deki bölünme fobisi kışkırtılmış ve öğretilmiş bir korku"diye konuştu. 

ÖCALAN İLE YENİ GÖRÜŞME YOK 

Gazetecilerin Öcalan ile yeni bir görüşme yapılıp yapılmayacağı ile ilgili sorusunu yanıtlayan Kışanak, "Pratik olarak böyle bir planlama yok. Ama önümüzdeki süreçte bu bir ihtiyaçtır. Bu sürecin sağlıklı işlemesi için Öcalan ile partimizin ve farklı kesimlerin diyalog kuracağı bir süreç olarak ilerleyecek. Önümüzdeki günlerde yeni gelişmeler olabilir. Ama şu anda partimizde böyle bir planlama mevcut değil" dedi.

Radikal, 26.04.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.