Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Arınç halkın "laiklik" rahatsızlığını anlattı...

Arınç halkın "laiklik" rahatsızlığını anlattı... 
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Bir Batı kurumu olan laikliğin Türkiye'de 1937'den sonra uygulanış biçiminden halkımız büyük rahatsızlık duyuyor" dedi.
 
Arınç, Paris'teki resmi temasları çerçevesinde Center for International Studies and Research'de (CERI) düzenlenen "İnsan Hakları ve Türkiye'de Değişim Süreci" konulu konferansta açıklamalarda bulundu.

Konferansın ardından katılımcıların sorularını cevaplayan Arınç, laiklikle ilgili bir soru üzerine, Türkiye Cumhuriyeti anayasalarında 1937'den beri laiklik ilkesinin bulunduğunu söyleyerek şunları kaydetti:

 "61 ve 82 anayasalarında da bu yer alıyor. Nasıl yer alıyor? Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin nitelikleri yazan bir maddemiz var. Türkiye Cumhuriyeti Devleti laik olacak, hukuk devleti olacak, sosyal devlet olacak, demokratik devlet olacak. Biz burada laiklik ilkesinin yazılıyor olmasından hiçbir şekilde endişe duymuyoruz. Bunu tamamen benimsiyoruz. Bütün mesele laikliğin hem anlamında, hem uygulamasında. Bir batı kurumu olan laikliğin Türkiye'de 1937'den sonra şu geçtiğimiz yıllara kadar uygulanış biçiminden halkımız büyük rahatsızlık duyuyor. Bu baskıcı bir devlet anlayışıydı.

İnsanların inançlarına, kılık kıyafetlerine, ibadetlerine hatta izlediği televizyon programlarına, okuduğu gazetelere kadar işi götüren laikçi bir anlayıştı. Fransa laiklik konusunda bize en çok benzeyen bir ülkedir. Ama biz sizin bile gerinizde kaldık. Yani o kadar yorulduk ve üzüldük ki zaman içinde, 'Ah keşke Fransa gibi olsak' diye iç çektiğimiz günler oldu.

Uzlaşma komisyonunda her partinin eşit sayıda üyesi var ve birinin reddettiği konu, mutabakat olmadığı için de kabul edilmeyecek. Yani papa seçimi gibi bir şey bizimki. Bacadan beyaz duman tütünceye kadar bekliyoruz. Ama bugüne kadar hep siyah duman tüttü, bir anlaşma olmadı. Olmazsa biz gereğini yaparız. Parti olarak çoğunluğumuz neyi gerektiriyorsa, yeni bir anayasa konusunda o adımı atarız. Bu anayasada laiklik ilkesi olacak mı? Biz olmasını istiyoruz."
 
"Nüfusun yarısını telef etmeye niyetimiz yok"

AB sürecinde Türkiye'nin önüne koyulan engelleri eleştiren Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç şöyle konuştu:

"Türkiye'ye karşı engel koyanlar çok yüksek sesle olmasa bile sağda solda konuşurken 'Burası bir Hıristiyan birliğidir, bu Hıristiyan birliğinde sizin Müslüman olarak ne işiniz var' dediler. 12 üyeyken de bunu söylediler, 15 üyeyken de söylediler, 20 üyeyken söylediler. Biz onlara, 'Size teessüf ediyoruz doğrusu' dedik. 'Biz sizin bir Hıristiyanlar birliği olduğunuzu düşünmüyorduk. Biz sizin hukukun üstünlüğüne inanan, çoğulculuğu tercih eden, demokrasi ortak paydası olan bir ilkeler bütünlüğü olduğunuzu düşünüyorduk. Siz ayrımcılık mı yapıyorsunuz? Siz birilerini ötekileştirmek mi istiyorsunuz' diye karşılık veriyorduk. Bunu söylemeyenler başka mazeretler ileri sürüyorlardı.

'Nüfusunuz ne kadar da fazla' diyorlardı. Nüfusumuzdan korkuyorlardı. Ne olacak? Yani Avrupa Birliği'ne gireceğiz diye nüfusumuzun yarısını telef etmeye niyetimiz yok. Yani gerçek amacını söyle. 'Peki öyleyse' diye başlayanlar oldu söze. Dediler ki 'Siz Türkiye'siniz, biz sizi Avrupa Birliği'ne alırsak İran'la komşu olacağız, Suriye'yle komşu olacağız, Irak'la komşu olacağız' Ne yapalım yani? Uzaya mı gidelim kardeşim? Bizim coğrafyamız bu. Siz hepiniz Hıristiyan olabilirsiniz, buna saygı duyuyoruz. Ama sırf Müslümanlığımız sebebiyle bizi almazsanız siz kaybedersiniz. Bütün ilkelerinizi çiğnemiş olursunuz"

AB'nin, ev ödevini yapmış, sınavda başarılı sonuçlar almış bir Türkiye'ye ileri sürecek bir mazereti kalmadığını söyleyen Arınç, "Kalmadı çünkü Avrupa Birliği kendi derdine düştü. Ekonomik krizden o kadar büyük sıkıntı içindeler ki bize bakıp biraz kıskanıyorlar, biraz da bu işin sırrı nerede diyorlar. Söylemeyiz diyoruz" şeklinde konuştu.
 
cnnturk.com, 16.04.2013

Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.