Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > 'Aynı rayda iki tren'

'Aynı rayda iki tren'

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Cumhurbaşkanı’nın ilk kez halk oyuyla seçileceğini hatırlatarak, ''Aynı rayda iki tren, biri Cumhurbaşkanı’nın, diğeri Başbakan'ın lokomotifi. İkisini de halk seçmiş olacak ve Cumhurbaşkanı daha çok oyla seçilecek. Yetki çatışması ve yetki kargaşası olacaktır'' dedi.

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Kurtuluş Savaşı döneminde Lozan Antlaşması’nın bile “altı ayda bitirildiğini” belirterek yeni Anayasa’nın en kısa sürede tamamlanması gerektiğini söyledi.  Cumhurbaşkanı’nın ilk kez halk oyuyla seçileceğini hatırlatan Çiçek, “Aynı rayda iki tren, biri Cumhurbaşkanı’nın, diğeri Başbakan'ın lokomotifi. İkisini de halk seçmiş olacak ve Cumhurbaşkanı daha çok oyla seçilecek. Yetki çatışması ve yetki kargaşası olacaktır” dedi. Çiçek, Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar yeni anayasa tamamlanmazsa, “anayasal kaza” olabileceği uyarısında bulundu.

Diplomasi Muhabirleri Derneği üyeleriyle biraraya gelen TBMM Başkanı, bu Meclis’in yeni Anayasa’yı yapmak için en uygun Meclis olduğuna da dikkat çekerek, Anayasa’nın yapılamaması halinde hem “siyaset kurumunun zarar göreceğini”, hem de Türkiye’nin “imajında sorun olacağını” söyledi.

“TIKANIKLIĞIN BİR SEBEBİ DE SİSTEM TARTIŞMASI”
Çiçek, Anayasa çalışmalarında tıkanıklığın önemli sebeplerinden birinin, “sistem tartışması” olduğuna dikkat çekti. Yazım sürecinde, yürütme ve yargı bölümlerini oluştururken, parlamenter demokrasi, başkanlık, yarı başkanlık gibi sistem önerileri geldiğini hatırlatan Çiçek, “Sistem tartışması da, Anayasa yazım sürecinde tıkanıklığa neden oluyor” diye konuştu.

“İHTİYAÇ OLURSA LİDERLER TOPLANTISI YAPARIM”
Anayasa yazma sürecinin bu aşamasında bir liderler toplantısı yapmayı planlamadığını söyleyen Çiçek, “Bugün itibarıyla bu ihtiyaç gözükmüyor” dedi.  
Türkiye’nin pek çok coğrafyada “rol model” olarak gösterildiğini hatırlatan Çiçek, “O ülkeler bile Anayasalarını yaptılar” diye konuştu.

“ESAD BİLE...”
Anayasa çalışmalarının hızla bitirilmesi konusunda, Beşar Esad’ın söylediği ifade edilen bir sözü atıfta bulunan Çiçek, “Esad bile, siz yıllardır bir Anayasa yapamadınız, benden 3 ayda yapmamı bekliyoruz demiş. Bunu söyleyerek de, yaptığı şenaatlere gerekçe üretiyor” dedi. 

ÇÖZÜM SÜRECİ İÇİN “MEVZUAT” UYARISI:
“BU İŞİ TEORİK KONUŞMAK BAŞKA, ELDEKİ MEVZUAT ÜZERİNDEN KONUŞMAK BAŞKA...”
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, barış sürecine ilişkin sorulara karşılık ise “mevzuat uyarısı” yaptı. Çiçek, “Bu işi teorik konuşmak başka, eldeki mevzuat üzerinden konuşmak başka. Türkiye’de bazı konuşmalar, mevcut mevzuat hiç hesaba katılmadan yapılıyor. Bu tartışmalar yapılırken, bakılmalı Anayasal olarak nedir, iç tüzük açısından nedir. Ona bakıp, öyle konuşmak lazım” dedi.

“ESAS SORUMLU HÜKÜMET. HÜKÜMET DE, YENİ MEVZUATA GEREK YOK DİYOR...”
Çözüm sürecinde “esas sorumlu hükümettir” diyen TBMM Başkanı, “Meclis’ten karar çıksın, yasa çıkarılsın” çağrılarına karşılık, “Bu işin muhattabı hükümettir. TBMM değildir. Bu işin sorumluları, hükümet üyeleri şu an için yasaya ihtiyaç olmadığını söylüyorlar. Buna itibar etmek gerekir” mesajını verdi. Ancak daha “sürecin başında” olunduğuna da dikkat çeken Çiçek, “Bu süreç birden fazla merhaleden geçecek, çok karmaşık bir konudur. Toptan değerlendirme yapmak sakıncalıdır” dedi, ilerde hükümetin TBMM’den bir talebi olması halinde, bunun iç tüzüğe uygun şekilde gündeme getirelebileceğini söyledi.

“SÜREÇ HIZLI BİTİRİLMELİ”
Barış sürecinin “en kısa süre bitirilmesi gerektiğine” de dikkat çeken Çiçek, “Bazı mazeretler üretilmeye başlandı bile. Daha hızlı bir şekilde götürülmesi gerekir bu sürecin. Ne kadar süratlenirse, o kadar iyi olur. Çünkü rahatsız olan çok kişi var” dedi.

“AKİL ADAMLAR MECLİS’TE OLMAZ...”
Çiçek, “Akil Adamlar Komisyonu'nun TBMM çatısı altında kurulamayacağını” da söyledi.

TBMM Başkanı şöyle konuştu;
“TBMM’deki komisyonlarda görev yapanların tamamı milletvekilidir. Halbuki akil adamlar diye  ifade edilen hususta dile getirilen şahısların hiçbirisi milletvekili değildir.  Dolayısıyla mecliste milletvekili olmayanlardan müteşekkil bir komisyon  kurulamaz. İhtiyaç varsa, uygun görülüyorsa bu meclisin dışında kurulmuş olması gerekiyor."

TBMM BAŞKANI’NDAN AVRUPA’YA TERÖR UYARISI
FRANSA’YA SERT ÇIKTI: HANİ OLAY AYDINLANACAKTI? 

Terörün, “bir dış politika enstrümanı” olarak bazı ülkelerce kullanıldığına da dikkat çeken TBMM Başkanı, özellikle Avrupa ülkelerini Türkiye’nin terör sorununa destek vermemekle eleştirdi.
DHKP-C’nin son dönemde yoğunlaşan eylemlerini, “Türkiye’de çözüm süreci başlar başlamaz, hemen başka bir örgüt devreye girdi” diye yorumlayan Çiçek, şöyle konuştu;

“KOSKOCA FRANSIZ DEVLETİ NE YAPTI?”
“Paris’teki 3 kadının öldürülmesi ile ilgili koskoca Fransız devleti ne yaptı? Hepimiz unuttuk. İlk birkaç gün soruşturma yaptılar. Ortaya ne çıktı? Sanki kapatıldı. Kapatılmaması lazım. Bu olayı aydınlatmak, Fransa’nın boynunun borcudur.Fransa bütün pisliği ortaya çıkarmak mecburiyetinde.”
PKK’nın ilk terör eylemini 1984’te yaptığını, Avrupa’nın PKK’yı terör örgütü olarak tanımasının ise 2002’te gerçekleştiğini hatırlatan Çiçek, “Terör örgütü, 18 yıl boyunca, sanki bir hayır kurumuymuş gibi himaye gördü. Teröristleri istiyoruz, ne yargılıyorlar, ne iade ediyorlar. Bizdeki uzun davalardan şikayet ediyorlar, Avrupa’da hiçbir terör örgütünün davası 2-3 seneden önce bitmiyor” dedi.

MECLİS BAŞKANI DERTLİ: “BU MECLİS’TE, DAHA ÖNCEKİLERE ORANLAİ GAYRIRESMİ DİYALOG ÇOK AZ”
“OĞLUMUN DÜĞÜNÜNDE CEZA KANUNU’NU ÇÖZDÜK..”

TBMM Başkanı Çiçek’e, çözüm süreci konusunda Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ile CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu’nu biraraya getirdiği görüşme de soruldu. Çiçek, bunu “informel görüşme” olarak niteleyerek, fazla ayrıntı vermedi. Ancak sohbet sırasında partiler arasındaki bu informel görüşmelerin eksikliğinden de yakındı. Hatta bu konuda bir anısını da paylaştı.
Türk Ceza Kanunu’nun yapım sürecinin, oğlunun düğününe denk geldiğini anlatan Çiçek, o dönemde CHP ile anlaşmazlıkları,”enformel görüşmeler” ile çözdüklerini anlattı:
“Avrupa Birliği, Türk Ceza Kanunu’nun çıkması için sıkıştırıyor, AB müzakerelerini buna bağlıyordu. Ama diğer tüm maddelerde uzlaşmamıza rağmen, CHP ile altı maddede anlaşamadık. Oğlumun düğününde, bir taraftan kapıda davetlilerin ellerini sıkıyor, tebrik kabul ediyor, diğer taraftan da telefonla konuşuyordum. Herkes, telefonda da tebrik kabul ettiğimi sandı. Oysa CHP’nin o dönemki grup başkanvekili Kemal Anadol ile Ceza Kanunu’nu görüşüyordum. Aradaki anlaşmazlıkları çözmeye çalışıyorduk. Sonunda, anlaşmazlık olan altı madde için tüm Ceza Kanunu’nu heba etmemeye karar verdik. Üzerinde anlaştığımız maddeleri yeni kanuna koyduk, anlaşamadığımız altı maddeyi de eski kanundan olduğu gibi alıp, yerleştirdik. Böyle çözüp, kanunu geçirdik.”
Parlamento, partilerarası resmi görüşmelerin dışında, “bir de informal ilişki biçimi” olduğuna dikkat çeken Çiçek, “Parlamentolarda iki tür ilişki vardır; Biri formal, biri de insani medeni ilişkiler çeçevesinde görüşmeler olur, dostluklar olur. Bu da bilgi edinmenin bir başka yoludur” dedi.

Hürriyet, 28.03.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.