Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Emine Erdoğan: Babalar gizli gizli ağlıyor

Emine Erdoğan: Babalar gizli gizli ağlıyor

“Türkiye'de Baba Olmak” panelinde konuşan Emine Erdoğan, çözüm sürecine değinerek ''En az anneler kadar babalar da ağlıyor. Belki babalar gizli gizli ağlıyor. Annelerin ağlamadığı, babaların gizli gözyaşı dökmediği; çocukların da ağlamadığı ve ağlatmadığı bir Türkiye için sabırsızlanıyorum" dedi. Panelde konuşan ünlü komedyen Cem Yılmaz ise esprili bir şekilde “ideal baba” tanımına uyduğunu söyledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı işbirliğiyle düzenlenen ''Türkiye'de Baba Olmak: Cinsiyet Eşitliğinde Sorumluluklar, Haklar ve Çözümler'' konulu panelin açılışında yaptığı konuşmada, organizasyonda emeği geçenleri tebrik etti.

Erdoğan, bugüne değin yapılan toplantılarda ''meselelerin'' hep kadın boyutunun konuşulduğunu ancak toplumun kadın ve erkekten oluştuğunu söyledi.

Dünyada sorunların müsebbibi insanların bir anne ve bir babanın çocuğu olduğunu ifade eden Emine Erdoğan, ''Savaşlara karar verenler ve savaşanlar bir anne ve bir babanın çocuğudur. Kadına el kaldıranlar, kadına şiddet uygulayanlar, kadın erkek arasında ayrımcılık yapıp kadını horlayanlar da bir anne ve bir babanın çocuğudur'' dedi.

Bugün karşı karşıya kalınan sorunların yarın da olacağını ifade eden Emine Erdoğan, ''İşte bu durumda vicdanlarımızla yüzleşmek ve samimi şekilde özeleştiri yapmak zorundayız. Bir anne ve babanın çocukları olarak, kimi zaman da bir anne ve baba olarak sorunların muhatabı olduğumuz kadar, sorunların kaynağı da olabileceğimizi sorgulamak durumundayız'' ifadelerini kullandı.

Geçen hafta Yeşilay'ın öncülüğünde gençleri madde bağımlılığından uzak tutma adına başlatılan bir projeyi tanıttıklarını hatırlatan Emine Erdoğan, ''Her anne ve baba, madde bağımlılığı konusunda, uyuşturucu, sigara, alkol konusunda 'Benim çocuğum öyle şeyler yapmaz' tavrı takınıyor ama kabul etmek zorundayız ki, madde bağımlılığı toplumumuzda önemli bir sorun olarak karşımızda duruyor. Yani belli ki, bazı anne ve babaların çocukları madde kullanıyor hem de anne babaları hiç farkına varmadan, hiç hissetmeden, çocuklar bu kötü alışkanlıkları maalesef ediniyor'' diye konuştu.

Emine Erdoğan, madde bağımlılığında olduğu gibi küresel sorunlarda da failler kadar onların anne babalarının sorumlu olduğunun kabul edilmesi gerektiğini de dile getirdi.

'ANNE VE BABALAR ROL MODELDİR'
Eğitimin sadece bilgi aktarımından ibaret bir süreç olmadığını vurgulayan Emine Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

''Tıpkı öğretmen gibi, anne ve babalar da doğrudan verdikleri bilginin yanında, aynı zamanda birer rol modeldir. Çocuk adeta fotoğraf makinesi, bir kamera gibi anne ve babasının davranışlarını, tavırlarını, tepkilerini çeker ve kaydeder. Her çocuk anne ve babasını en ideal insan olarak görür ve onlara benzemek ister. Babalar belki farkında değiller ama çocuğu annesi kadar hal ve hareketleriyle babalar da şekillendirir. Babanın anneye karşı tavrı, babanın aileye karşı, çevreye karşı tavrı çocuk tarafından anında kaydedilir ve özümsenir. Bir baba çocuğuna elbette ki, büyüdüğünde eşine şiddet uygulamasını öğretmez. Bir baba elbette ki, çocuğuna ayrımcılığı, horlamayı, öfke ve nefreti aktarmaz ama babanın evde takındığı tavır, evde üstlendiği rol çocuk tarafından aynen kopyalanır ve aynen uygulanır. Baba cinsiyet ayrımcılığı yaptığının farkında bile değildir ama evdeki rol dağılımı, çocukta cinsiyet ayrımcılığının yerleşmesine, daha ileri boyutlara ulaşmasına zemin hazırlayabilir.''

'İYİ BABALAR YETİŞTİRMEK ZORUNDAYIZ'
Emine Erdoğan, anne ve babaların her fırsatta özeleştiri yapmaları ve kendilerini bir rol model olduğunu düşünerek tavırlarını sorgulamaları gerektiğini de aktardı. Erdoğan, şöyle devam etti:

''Bizim toplumumuzda oldukça yaygın bazı ataerkil davranışlar var. Erkekler yemek yapmazlar çünkü erkek çocuklar, babalarını yemek yaparken görmezler. Erkekler çocuğa bakmazlar çünkü erkek çocuklar babalarını çocuk bakarken görmemişlerdir. Erkekler ağlamazlar çünkü erkek çocuklar babalarını ağlarken hiç görmezler. Buradan yola çıkarak karşı karşıya kaldığımız sorunların da kökenini işte bu zihniyette aramalıyız. Şiddetin, ayrımcılığın, horlamanın ve aşağılamanın kökenini, evdeki atmosferde ve iklimde, o atmosfer ve iklimi oluşturan gelenekte aramalıyız.''

''Kadınlar haklarının verilmesini beklemeyecekler tam tersine hakları için mücadele edecek ve haklarını alacaklar'' diyen Erdoğan, yaşanan sorunların gelecekte yaşanmaması için kadınların, ''iyi babalar'' ve ''mücadele ruhu içinde'' kadınlar yetiştirmek zorunda olduklarını da ifade etti.

'BABALAR GİZLİ GİZLİ AĞLIYOR'
Emine Erdoğan, konuşmasının son bölümünü ''çözüm sürecine'' ayırdı. Bu süreçte annelerin gözyaşlarının dindirme konusuna özellikle vurgu yapıldığını aktaran Erdoğan, şöyle konuştu:

''Hepimiz biliyoruz ki en az anneler kadar babalar da ağlıyor. Belki babalar gizli gizli ağlıyor, belki gözyaşlarını içlerine akıtıyor ama en az anneler kadar babaların da yürekleri parçalanıyor. İnşallah bu süreç anneler kadar babaları da rahatlatacak. İnşallah annelerin olduğu kadar babaların da o gizli gözyaşları dinecek. Annelerin ağlamadığı, babaların gizli gözyaşı dökmediği; çocukların da ağlamadığı ve ağlatmadığı bir Türkiye için sabırsızlandığımı ifade etmek istiyorum.''

Erdoğan, ''Babalarımıza, sevgili babama minnet ve hürmet duygularımı ifade ediyorum. Allah onlardan razı olsun'' diyerek konuşmasını tamamladı.

CEM YILMAZ: İDEAL BABAYIM
Konferansta bir konuşma yapan ünlü komedyen Cem Yılmaz da babalık ile ilgili tecrübelerini paylaştı.

Cem Yılmaz, şöyle konuştu:

“Şöyle bir dinledim de, o konuşmalarda anlatılan ideal baba benim. Bilmiyorum bu bir yarışma mı ama ben finale gelmek istiyorum. Herhalde bunları babamdan gözlemlemişim. Çok kıymetli bir insan kendisi, babamın cinsiyetini şu anda söylemiyorum. Önemi yok, çünkü bir ayrımcılığa girmek istemiyorum. Cinsel kimliklerin dışında konuşuyoruz madem.

Babalıktan been güzel şeyler öğrendim. Bu toplumda çok kıymetli değerler var. Sürdürülebilmesi zor olan ama sürdürülmesi gereken değerler var. O değerlere bağlı bir insan olduğumu düşünüyorum. Evladımıza onu vermeye çalışıyorum. Tabii ki de kendi üslubumla.”

ntvmsnbc.com, 28.03.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.